Muhterem dostlar…
Yaptığım araştırmalardan ve okuduğum kitaplardan edindiğim bilgilerden köy odalarının sadece Türk milletine mahsus bir misafirperverlik olduğunu öğrendim, yaşadım ve halen de gittiğim köylerde görüyorum.
Tabii son yıllarda taşıtların çoğalması bu güzel hasletlerimizi biraz zayıflattı. İnsanlar gidecekleri yerlere eskiden bir günde ulaşırken şimdi bir saatte gidebiliyorlar.
Köylerde her sülalenin bir odası olur. Dışarıdan gelen konuklarını orada ağırlarlar, o gün misafir gelmezse üzülürlerdi.
Gelen misafirlerin hayvanları varsa onlara da bakarlardı. Odalar genelde iki katkı olur, alt katında hayvanlarını bağlarlardı.
Odaya gelen misafirler oda sahipleri tarafından yemekleri sağlanırdı.
Dağ köylerinde bu halen devam ediyor.
***
Sizlere gerçek bir olay anlatacağım…
İhsaniye’nin Döğer Kasabasında belediye başkanlığı yapan bir dostumdan aktarıyorum:
Ömer Bey’in babası misafirperver ve oda sahibi bir insan, annesi de misafire hizmet etmeyi zevk edinmiş bir Anadolu kadını…
Bir kış günü, bir misafir gelir. Atı arabası yok. Hane sahibinin haberi olur.
Ömer’in babası hoş geldiniz der. Odada soba yakılır.
Adam evine gider, hanımına, “Misafir geldi” diyerek haber verir.
Kadın da bir tepsi yemek hazırlar.
Adam tepsiyi odaya getirir. Ama misafir, “Ben bu yemeği yemem” der.
Oda sahibi, tepsiyi geri evine götürür.
– “Hanım, misafir yemeği beğenmedi” der.
Kadın da “Peki Bey, başka yemek yaparım” karşılığını verir.
Adam ikinci yemek tepsisini odaya götürür, misafir ikinci yemeği de yemez.
Adam yeniden eve gelir. Durumu hanımına anlatır.
O Anadolu kadını, “Peki Bey, sen tasalanma. Ben yeni bir yemek yapayım” karşılığını verir.
Üçüncü yemek tepsisini alan adam, odaya gelir bakar ki, odada kimse yok.
Sağa sola bakarlar. Köylüler seferber olurlar. Kimseyi bulamazlar.
Adam eve gelir. Hanımına durumu anlatır
Kadın da “Bey bizim sabrımız denendi. Bu gelen Hızır Aleyhisselam olmalı” diye düşüncesini açıklar.
Tabii karı koca çok çok üzülürler.
Mekanları cennet olsun. Yaşanmış bir olay
***
Günümüzde vasıtaları çok olması, televizyon ve cep telefonlarının yaygınlaşması, misafirlikleri engelledi.
Sohbetler bitti. Dostluklar kayboldu.
İnsan ilişkileri ortadan kalktı.
Bırakın köy odalarını, en yakın akrabalarımıza hatta aba babamıza bile gitmiyoruz.
Telefonla lütfedip hal hatır sorar hale geldik.
Bu güzel örf ve aletler kaybolmak üzere…
***
Cümlemize Sağlık huzur ve mutluluk dolu nice güzel günler yıllar diliyorum.
Hoşça kalın mutlu kalın.
Selam ve saygılarımla.
YORUMLAR