Türkiye’de de bebeklerde ve küçük çocuklarda oldukça sık görülen bronşioliti en sık tetikleyen virüs olan RSV (Respiratuar Sinsityal Virüsü) özellikle soğuk ve kuru havalarda daha aktif hale geliyor. Soğuk havalardan kaynaklı daha çok zaman geçirilen kapalı mekanlarda hasta kişinin öksürük veya hapşırığı sırasında havaya karışan damlacıklar yoluyla kolayca bulaşabilen bronşiolit, kış aylarında çocuk polikliniklerine en sık başvuru sebeplerinden biri olarak gösteriliyor.
‘KRONİK HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLARDA DAHA CİDDİ SEYREDEBİLİYOR’
Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizoğlu, genellikle hafif seyretse de bronşiolitin bazı durumlarda solunum sıkıntısı ve yetmezliği gibi ciddi tablolara yol açabildiğine dikkat çekerek, “Bronşiolit özellikle küçük veya prematüre doğan bebeklerde ve kronik hastalığı olan çocuklarda daha ciddi seyredebiliyor. Ağır tablolarda solunum sıkıntısı ve yetmezliği gibi önemli komplikasyonlar gelişebiliyor. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemli. Hastalığın şiddetlenmemesi için tedavi sürecinde çocuğun bol bol sıvı tüketmesini, dinlenmesini ve sağlıklı beslenmesini sağlamak gerekiyor” dedi.
‘ÇOCUKLARDA 2 YAŞ ÖNCESİNDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR’
Bronşiolitin sıklıkla 2 yaş öncesinde ve özellikle 2-6 aylık bebeklerde daha yaygın görüldüğünü dile getiren İkizoğlu, “Bunun nedeni ise bebeklerin bağışıklık sistemleri tam gelişmediği için virüslere karşı daha savunmasız olmaları ve henüz dar olması nedeniyle hava yollarının daha kolay tıkanması. Genellikle doktorun çocuğu muayene etmesi ve belirtileri değerlendirmesiyle tanı konuluyor. Gerekli durumlarda, virüsün teşhis edilmesi ve ayırıcı tanı için testler yapılabiliyor” diye konuştu.
‘GENELLİKLE SOĞUK ALGINLIĞI GİBİ BAŞLIYOR’
“Bronşiolit, çoğunlukla soğuk algınlığına benzer belirtilerle başlayan, küçük hava yollarının iltihaplanmasına yol açan ve bunun sonucunda çocuğun nefes almasını zorlaştıran hastalık” diyen İkizoğlu, “Burun tıkanıklığı veya akıntısı, hafif öksürük, ateş ile iştah azalması, bronşiolitin başlangıç belirtilerini oluşturuyor. Hastalık ilerledikçe belirtiler şiddetleniyor; hırıltı, nefes almada güçlük, göğüste çekilme, solgunluk, hızlı nefes alma, nefesler arasında uzun duraklamalar, şiddetli öksürük, yüksek ve düşmeyen ateş, dudak ile tırnaklarda morarma, yeme ve içme zorluğu gibi sorunlar yaşanıyor. Bronşiolit genellikle kendiliğinden veya evde uygulanan tedaviyle geçse de bazı durumlarda önemli sorunlara yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘TEMEL AMAÇ NEFES ALMASINI KOLAYLAŞTIRMAK’
Bronşiolit tedavisinin temel amacı, çocuğun nefes almasını kolaylaştırmak, enfeksiyonla mücadelesini desteklemek ve olası komplikasyonları önlemek olduğunu söyleyen İkizoğlu, bronşiolitin genellikle ciddi komplikasyonlara yol açmadan yaklaşık iki hafta içinde geçtiğini vurgulayarak, “Ateş düşürücü ve balgam yumuşatıcı gibi ilaçlarla belirtiler hafifletiliyor. Bol sıvı alımı, bebeklerde emzirmeye devam edilmesi, dinlenme, yumuşak ve sindirilebilir gıdalar ile beslenme tedavide büyük öneme sahip. Bronşiolit virüslerden kaynaklandığı için genellikle antibiyotik kullanılmıyor. Ancak, bakteriyel bir enfeksiyonun da eşlik ettiği durumlarda antibiyotik tedavisine başlanabiliyor” dedi. Bronşiolit hastalığında genellikle evde uygulanan tedaviyle iyileşme sağlandığını belirten İkizloğlu, şiddetli tablolarda hastaneye yatış gerekebildiğini kaydetti.
RAHAT NEFES ALABİLMESİ İÇİN 3 ÖNEMLİ KURAL
Bronşiolit hastalığında yaşanan en önemli sorunun solunum sıkıntısı olduğunu söyleyen İkizoğlu, çocuğunun rahat nefes alabilmesi için evde 3 önemli kurala dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Buhar makinesiyle veya odaya ıslak havlu asarak ortamı nemlendirmeye çalışın. Düzenli olarak tuzlu suyla burun temizliği yapın. Bunların yanı sıra uyurken başını biraz yüksekte tutmaya özen gösterin.”
BRONŞİOLİTTEN KORUMAK İÇİN 5 ETKİLİ ÖNLEM
Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizoğlu, çocukları bronşiolitten korumak için ebeveynlerin almaları gereken 5 önlemi ise şu şekilde sıraladı: “Ellerinizi özellikle yemek öncesinde ve hasta biriyle temas sonrasında sık sık sabun ve suyla yıkayın. Hasta kişilerden uzak durun, mecbursanız maske ve eldiven kullanın. Toplu taşıma ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde maske takın. Evde özellikle çocukların temas ettiği yüzeyleri sık sık temizleyin. Solunum yolu enfeksiyonlarına karşı grip aşınızı yaptırmayı ihmal etmeyin.”