Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Türkiye’de KOAH sıklığı 45 yaş ve üstü bireylerde yüzde 8.8’dir’

KOAH’ın nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Korkmaz, “2023 yılında yapılan çalışmaya göre ülkemizde doktor tanılı KOAH sıklığı 45 yaş üstü bireylerde ortalama yüzde 8.8’dir” dedi.

KOAH'ın nefes darlığı, öksürük,

Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) hakkında önemli açıklamalarda bulundu, bilgiler paylaştı. Nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan KOAH’ın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu kaydeden İl Müdürü Korkmaz, “İleri yaşlarda daha sık görülse de erken yaşta da başlayabilir ve genç bireyleri de etkileyebilir. Yapılan çalışmalara göre dünyadaki her on yetişkinden biri KOAH hastasıdır ve KOAH’ta yetersiz tanı önemli bir sorun olup hastaların yüzde 60-85’i halen tanı almamış durumdadır. 2023 yılında yapılan çalışmaya göre ülkemizde doktor tanılı KOAH sıklığı 45 yaş üstü bireylerde ortalama yüzde 8.8’dir” şeklinde konuştu.

‘KOAH HASTASI OLAN KİŞİLERİN YÜZDE 80’İ SİGARA İÇİYOR’

KOAH hastası kişilerin yüzde 80’inin sigara içtiğini, tütün ve tütün ürünlerinin KOAH’ın en yaygın nedeni olduğunu ortaya koyduğunu belirten Korkmaz, “Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, yoğun şehirleşme nedeniyle artan hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda odun ve kömür gibi fosil yakıtlar ile bitki sapları ve tezek gibi biyokütle yakıtlarının dumanının solunması KOAH hastalığına neden olan önemli risk faktörleridir. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar, KOAH hastası olan kişilerin yüzde 80’inin sigara içtiğini, tütün ve tütün ürünlerinin KOAH’ın en yaygın nedeni olduğunu ortaya koymuştur. Yetersiz beslenme, özellikle çocuklukta geçirilen akciğer enfeksiyonları, iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruziyete bağlı olarak akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir” ifadelerini kullandı.

‘HASTALIĞIN TANISI ‘NEFES ÖLÇÜM TESTİ’ İLE KOLAYCA KONULABİLİR’

İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, KOAH ile ilgili olarak yaptığı açıklamaların devamında ise şunları söyledi: “Bunun yanı sıra küresel iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan anormal hava olayları (aşırı sıcak ya da soğuk gibi) ve orman yangınlarının KOAH görülme sıklığını artıracağı, hastalığın seyrini olumsuz etkileyeceği ve erken ölümlere neden olacağı öngörülmektedir. KOAH’da en sık görülen yakınmalar; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. Hastanın yakınmaları hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler.  Hastalığın tanısı, sağlık kurum ve kuruluşlarında, basit bir test olan ‘nefes ölçüm testi’ ile kolayca konulabilir. Solunum fonksiyon testİ olarak isimlendirilen bu test hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirler.

‘EN ÖNEMLİ MÜDAHALE BASAMAĞI RİSK FAKTÖRLERİYLE MÜCADELE EDİLMESİDİR’

Hem KOAH’ın önlenmesinde hem de hastalık yükünün azaltılmasında ilk ve en önemli müdahale basamağı risk faktörleriyle mücadele edilmesidir. KOAH teşhisi konulan kişilerin bahsi geçen risk faktörlerinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları çok önemlidir. KOAH hastalarının, yaşadıkları yerlerin hava kalitesini T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurulan Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağından takip etmeleri ve dış ortam aktivitelerini buna uygun olarak düzenlemeleri faydalı olacaktır. Bu bağlamda, hava kirliliği bulunan yerlerde, özellikle dış ortama çıkılması halinde maske kullanılması da uzmanlar tarafından yapılan öneriler arasında yer almaktadır.

‘GRİP VE ZATÜRRE AŞILARININ YAPILMASI ÖNEMLİDİR’

KOAH’ın bireysel tedavisinde ‘inhaler’ olarak bilinen ve solunum yoluyla uygulanan nefes açıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla, hava yollarındaki daralmanın azaltılması, hastanın olabildiğince rahatlatılması ve yaşam kalitesinin artırılması amaçlanmaktadır. Ancak, belirtilen amaçlara ulaşılabilmesi için bahsi geçen ilaçların düzenli ve doğru kullanılması gerekmektedir. Öte yandan, hastalığın seyrini kötüleştirecek alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yapılması önemlidir. Solunum yetmezliği gelişen hastalar, evde oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç duyabilmektedir. Bunun yanı sıra akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlamaktadır.

‘BAKANLIĞIMIZ ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTMEKTEDİR’

Bakanlığımız, risk faktörleriyle etkin mücadele edilerek KOAH hastalığının önlenmesi; hasta olanların erken teşhisi, düzenli takibi ve uygun tedavisi için önemli çalışmalar yürütmektedir. Bu doğrultuda; ilgili paydaşlarla birlikte ‘Türkiye Kronik Hava Yolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programını -GARD’ hazırlayarak uygulamaya koymuş, birinci basamakta çalışan hekimlere yönelik ‘Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığını Değerlendirme ve İzlem Kılavuzunu’ hazırlamıştır. Bu yıl gerçekleştirilecek olan Dünya KOAH Gününün teması ‘Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım’ olarak belirlenmiş olup iklim değişiminin etkilerini de içerecek şekilde temiz hava ve akciğer sağlığının öneminin vurgulanması amaçlanmıştır. Akciğerlerinizi sağlıklı tutabilmeniz ve sağlıklı nefes alabilmeniz için;  Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayın. Soluduğunuz ortam havasını temiz tutun. Düzenli ve dengeli beslenin. Düzenli egzersiz yapın. Yaş grubunuza uygun aşınızı olun.  İklim değişimine duyarsız kalmayın. Havamızı koruyalım KOAH’sız yaşayalım.”