Gündem Asayiş Politika Spor
E-Gazete Canlı Yayın Şehir Kameraları
Canlı Yayın Kutusu

CANLI YAYIN

Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Türkiye’de yaklaşık her 3 çocuktan biri alerjik’

Bahar alerjisinin en önemli sebebi olan polenlerin  etkisiyle deride, gözlerde, burunda, boğazda  ve  akciğerlerde   ortaya  çıkan hastalıkların tümü ‘bahar alerjisi’ olarak adlandırılıyor. 

Bahar alerjisinin en önemli sebebi olan polenlerin  etkisiyle deride, gözlerde,

Polenler  dışında ev tozu akarları, küf mantarları  ve   hayvan tüyleri  de   bu  dönemde  ortaya   çıkan  alerjilere  yol açan diğer etkenleri oluşturuyor. Acıbadem International Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bahar alerjisinin çocukların yaşam kalitesini  ciddi boyutlarda etkileyebildiğine dikkat çekerek, “Uyku kalitesinde  bozulma, dikkat dağınıklığı, okul başarısında düşme, huzursuzluk, yorgunluk ve bu sorunlar nedeniyle okul ile derslerden geri kalmak, alerjik çocuklarda çok yaygın görülmektedir” dedi. Prof. Dr. Çetinkaya, bu nedenle çocuklarda bahar alerjisinin tedavisinde zaman kaybetmemek gerektiğini belirterek, “Yaşam alışkanlıklarında alınacak olan önlemler ve medikal tedaviyle çocuklar yaşıtları gibi sosyal aktivitelere katılabilir ve okul hayatına kolaylıkla devam edebilirler” şeklinde konuştu.

‘BELİRTİLER ETKİLENEN BÖLGEYE GÖRE DEĞİŞİYOR’

Bahar  alerjisi tüm dünyada ve Türkiye’de  çok   yaygın görülüyor. Çocukların yaklaşık yüzde 10-30’unda alerjik  nezle, yüzde 8-12’sinde astım,  yüzde 10-15’inde atopik dermatit ve yüzde 8-10’unda göz  alerjisi bulunuyor. Türkiye’de her yıl en   az  100 bin  çocuğa alerjik hastalıklardan birinin tanısı   konuluyor. Bu hastalıkların birlikte  görülme sıklığının yüzde 30 olduğu belirtiliyor. Bu rakam, yaklaşık her 3  çocuktan birinde alerjik bir  hastalık  olduğuna işaret ediyor. Bahar alerjisinin belirtileri vücudun etkilenen bölgesine göre farklılık gösteriyor. Çetinkaya, bahar alerjisinin sinyallerini, “Alerjik nezlede; burun akıntısı, sık sık hapşırmak, burun tıkanıklığı,  burun ve   boğaz  kaşıntısı; göz  alerjisinde gözlerde  kızarıklık, kaşınma,  sulanma ve ışıktan rahatsız olma; astımda hırıltı, uzun süreli öksürük, nefes  darlığı,  göğüste   sıkışma  hissi; atopik  dermatitte uzun   süren şiddetli  kaşıntı ve  kuruluk” olarak özetledi.

BAHAR ALERJİSİNE KARŞI 7 ETKİLİ ÖNLEM!

Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, çocuklarda bahar alerjisine karşı alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı: “Polen mevsiminde, günün erken saatlerinde  evinizin pencerelerini kapalı tutun. Polenlerin en yoğun olduğu sabah  06.00-10.00 saatleri arasında ve rüzgarlı havalarda çocuğunuzu dışarı çıkarmayın. Dışarı çıkarken polenlere doğrudan maruz kalmaması için çocuğunuza şapka ve güneş gözlüğü takın. Eve gelince  yüzünü ve ellerini mutlaka yıkayın.  Kıyafetlerini eve gelir gelmez çıkarın.  Kıyafetlerini, çarşaflarını ve havlularını  yıkadıktan sonra dışarıda asla kurutmayın.  Evinizi sık sık Hepa filtresi olan vakumlu bir süpürgeyle temizleyin.”

‘TEDAVİ ÇOCUĞUN YAKINMALARINA YÖNELİK DÜZENLENİYOR’

Bahar alerjisinde, zamanında doğru tanı konulması  ve doğru tedaviye başlanması büyük bir önem taşıyor. Çetinkaya, bahar  alerjisinde yaşam alışkanlıklarında alınacak olan tedbirlerin   yanı sıra hastalığın  en çok  etkilediği   bölgeye özel  tedaviler  uygulandığına işaret ederek, “Göz  alerjilerinde göz  damlaları ve   antihistaminik ilaçlar;   burun  alerjilerinde kortikosteroid içeren   spreyler ve damlalar; astımda solunum  yoluyla  verilen ilaçlar ve  atopik   dermatitte deriden uygulanan ilaçlar faydalı olmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUĞUM İYİLEŞTİ’ DÜŞÜNCESİYLE İLAÇLARINI BIRAKMAYIN’

Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bahar alerjisinde tedavinin genellikle yıllarca sürdüğüne işaret ederek, yaptığı değerlendirmenin devamında şunları söyledi: “Tedavi  sürecinde  zaman   zaman  ilaçlar azaltılabilir veya ara verilmesine karar verilebilir. Tedavisi  uzun  süren hastalıklar olduğu için ilaçların ve  tedbirlerin ebeveynler tarafından aksatılmaması son derece önem taşımaktadır. Dolayısıyla çocukta belirtiler ortadan  kalkınca   ebeveynler ‘çocuğum iyileşti’ düşüncesiyle tedaviyi asla yarıda bırakmamalıdır.  Bu   durumda  belirtilerin tekrar  ortaya   çıkması ve  her şeye  yeniden başlanması yaygın görülen bir sorundur.”