Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından (AKÜ) üniversite ile şehir buluşmaları kapsamında düzenlenen Çarşamba Sabah Toplantılarında ‘Ailenin Dünü, Bugünü ve Geleceği’ konuşuldu. AKÜ Sosyal Tesislerinde düzenlenen toplantıya Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, AKÜ Rektörü Mehmet Karakaş, Rektör Yardımcısı Şuayıp Özdemir, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Hüseyin Koçak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Mustafa Güler, Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Yılmaz Yalçın, Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Letife Özdemir, akademik personel ile Afyonkarahisarlı iş ve düşünce insanları katıldı.
‘MUTLU VE ÜRETKEN AİLELER, MUTLU VE ÜRETKEN TOPLUMLAR DEMEKTİR’
Toplantıda ‘Ailenin Dünü, Bugünü ve Geleceği’ konusunda sunum yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Koçak; göç, ekonomik durum, toplumsal değerler, teknoloji ve çalışma hayatına kadınların yoğun katılımının Türk aile yapısının değişim ve dönüşümünde etkili olduğunu ifade etti. Aileyi toplumun en küçük yapı taşı olarak tanımladıklarını belirten Koçak, “Ailelerin toplumların üretkenliğine ve mutluluğuna büyük katkılar sunduğunu biliyoruz. Mutlu ve üretken aileler aynı zamanda mutlu ve üretken toplumlar demektir. Aileyi inceleyen yaklaşımlardan işlevsel yaklaşımın aileye bakışı; toplumdaki değişimlere paralel olarak aile yapısında da değişmeler olduğu yönündedir. Sanayi öncesi toplumlarda geniş aileler varken sanayi toplumu ile birlikte çekirdek aile oluştu. Şimdi bilgi toplumunda ise ultra çekirdek aileye doğru gidiyoruz” diye konuştu.
‘CUMHURİYET DÖNEMİNDE NÜFUSUN YÜZDE 25’İ KENTTE, YÜZDE 75’İ İSE KIRDA YAŞIYORDU’
Göçlerin aile yapısında değişimlere neden olduğunu söyleyen Koçak, “Cumhuriyet Döneminde kır ve kent ayrımına baktığımızda nüfusun yüzde 25’i kentte, yüzde 75’i ise kırda yaşıyordu. Bu oran 80-100 yıl içerisinde tersine döndü. Nüfusun yüzde 80’den fazlası kentte yaşıyor. 1950’lerden başlayarak traktörün tarıma girmesi ve sanayileşme ile birlikte kırdan kente göç hızlı bir şekilde yaşandı. Yurtdışı göçleri ve dış ülkelerden ülkemize değişik zamanlarda gelen göçler de oldu. Göç sadece bir nüfus hareketi değildir. Belli bir nüfusun bir yerden bir yere gitmesi değildir. O insanlar tüm kültürü ve yaşam tarzıyla bir yere gelirler. Geçmişte bir sürü acılarını bırakırlar. Bunun için göç, aile yapısına etki eden çok ciddi bir etkendir” ifadelerini kullandı.
‘YOKSULLUK VE TOPLUMSAL DEĞERLER DE AİLE YAPISINI ETKİLİYOR’
Yoksulluk ve toplumsal değerlerin de aile yapısını etkilediğini kaydeden Koçak, şunları söyledi: “Yoksulluk konusu da önemli bir değişim nedenidir. Yoksulluk sebebi ile aile içinde çalışan bireylerin artması, sosyal hayatın aile dışına taşınması ve bireylerin sosyalleşme sürecinde ailesinden uzaklaşması ailevi ilişkileri etkileyen şeylerdir. Toplumsal değerlerimiz ve bu değerlerdeki aşınmalar da aileyi etkileyen unsurlardır. 2010 yılında yapılan Türkiye Aile Değerleri Araştırmasına göre insanların yüzde 83,7 maddi ve manevi sorunlar olduğunda ilk olarak aileye başvurulması gerektiğini düşünüyor. Bu ülkemiz adına güzel bir veridir. Yine yüzde 82,4 oranında katılımcı ise evlenmeden çocuk sahibi olunmaması gerektiğini düşünüyorlar. Yüzde 64,1 oranındaki katılımcı ise erkek ve kadının aile içinde eşit sorumluluğa sahip olduğunu ifade ediyor. Yine yüzde 85’e yakın oranda aile büyüklerinin aile içinde bakılması gerektiği sonucu söz konusu. Buradaki değerlere baktığımızda; Türk toplumu olarak biz hala değerlerimize bağlıyız.”
‘AFYONKARAHİSAR’DA AİLE ARAŞTIRILIYOR’
Afyonkarahisar’da aile konusunun resminin çekilmesi gerektiğini düşünerek paydaşlarla çalışma başlattıklarını belirten Koçak, “Afyonkarahisar’da aileyi incelemek için akrabalık ilişkileri, boşanma, intihar, istismar, şiddet, evlilik süreçleri, çalışma hayatı ve gelir alt başlıklarının tespit edildiği bir ekiple çalışma başlattık. Bunun bir pilot çalışması yapılıyor. Gelen dönüşlere göre tekrar soruları şekillendirip sahaya ineceğiz. Çalışmayı raporlaştırmayı düşünüyoruz. Sorunların derinlemesine araştırılması ve incelenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘AİLE, EVRENSEL BİR HAKİKAT’
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise ailenin insanlık tarihi açısından evrensel bir hakikat olduğunu kaydetti. Ailenin, insanlık tarihinin her döneminde var olduğunu söyleyen Karakaş, “Aile, toplu halde yaşamanın bir gereğidir. Aile, insan fıtratına uygun ve yatkın bir kurum olarak temayüz etmiştir. Aile, toplumsal yapının en muhafazakar kurumlarından biridir. Toplumsal yapımızın eğitim, ekonomi, siyaset gibi en temel kurumları vardır. Aile de bunlardan biridir ve en muhafazakar olanıdır. Yani gelişmelerden değişim anlamında en az etkilenenidir” diye konuştu. Bekir Turan Vural