Diyetisyen Kadir Gezen, Afyonşehir Gazetesi’ne verdiği röportajda diyetisyenlik mesleği, diyetler ve sağlıklı beslenme ilgili olarak özel açıklamalarda bulundu. 2017 yılında mezun olarak mesleğe ilk adımını attığını belirten Gezen, 2021 yılının sonlarına doğru kendi ofisini açarak meslek hayatına devam ettiğini aktardı. Sağlıklı beslenme diyince insanların aklına sadece diyet geldiğini söyleyen Gezen, “Sağlıklı beslenme diye söylenince insanların aklına direkt olarak diyet geliyor. Sağlıklı beslenme demek diyet demek değildir. Diyet kelimesine gelecek olursak eğer bu kelime de yanlış anlaşılıyor, onu yemeyeceksin bunu yemeyeceksin diyerek. Kültürümüz ve Afyon mutfağı, tatlılarımız, hamur işlerimiz, yemeklerimiz biraz ağır ve çoğunlukla hamur işleri var. Bu sebeple sağlıklı beslenme diye söyleyince insanların aklına “Ne yani ben bükme yemeyecek miyim” karşılaştığımız ilk sorulardan birisi olabiliyor. Ama sağlıklı beslenme şudur; hiçbir şeyi tamamen hayatımızdan çıkartmadan vücudumuzun, kendi metabolizmamızın ihtiyaçları doğrultusunda her besin grubunu dengeli ve ölçülü bir şekilde öğütmektir. Bunun içerisine elbette ki tatlılarda dahil olabilir, hamur işi de dahil olabilir ama kıstas ölçü ve dengedir. Bunu sağladığınız andan itibaren kilonuzu da korursunuz ve sağlığınızı da korursunuz, hiçbir besinden de mahrum kalmamış olursunuz” şeklinde konuştu.
Kadir Gezen Kimdir?
Diyetisyen Kadir Gezen’in Afyonşehir Gazetesi’ne verdiği özel röportajın satır başları şu şekilde: “Ben Kadir Gezen, 1994, Afyon doğumluyum. Afyon Lisesi mezunuyum. 2013 yılında İstanbul Demircioğlu Bilim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’ne giriş yaptım. 2017 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra meslek hayatıma ilk etapta İzmir’de başladım ve İzmir’de devam ettim. İzmir’de yaklaşık 3-4 yıl çalıştıktan sonra memleketime döndüm. 2021 yılında pandeminin artık o sonlarına doğru olan kısımda da burada kendi ofisimi açarak meslek hayatıma devam ediyorum şu anda.”
Diyetisyen olmak isteyenler nasıl bir yol izlemeli?
“Mesleğimize liseden itibaren bakacak olursak, sayısal tercih edilmesi ve oradan ilerlenmesi gerekiyor. Sonraki süreçte özellikle bizim mesleki alanımıza ve bilinmesi gerekenlere baktığınızda işin daha çok biyoloji, kimya, anatomi kısımları devreye giriyor. Bu alana daha çok ilgisi olanlar özellikle insan yapısına, metabolik olaylara ilgisi olan kişilerin bu mesleği seçmesini öneririm. Bunun için ciddi bir emek gerekiyor. Çünkü üniversite sınavında elde edilmesi gereken puan ve sıralamalar benim zamanımda olduğu gibi ve bildiğim kadarıyla şu anda da yüksek. Bu sebeple ciddi bir emek harcamak gerekiyor ve sadece üniversiteyi kazanmak, bölüme girmek yetmiyor, sonrasında da vizeler ve finaller oldukça zorlu. Son senemiz genellikle hastanelerde stajda geçiyor, meşakkatli de bir süreç. O yüzden gerçekten emek verecek, ‘Ben bu bölümü kazandım artık daha fazla emek vermeye hazırım’ diyenler beslenme ve diyetetik bölümünü tercih etmeli.”
Danışanlarınız size daha çok zayıflamak için mi yoksa kilo almak için mi geliyor?
“Yarı yarıya diyebilirim. Hatta şu şekilde özetleyecek olursak 3 farklı bölümden oluşan danışanlarımız var. Kronik hastalığı olanlar, herhangi bir hastalığı olmadan kilo almak isteyenler ya da kilo vermek isteyenler üzerine oluşuyor danışanlarımız. Kronik hastalığı olan danışanlarım çok daha fazla oluyor, bu danışanlarım içerisinde de kilo almak isteyenlerde var kilo vermek isteyenlerde var. Temel faktör burada tiroit bozuklukları, fonksiyon bozuklukları olabiliyor.”
Piyasadaki vitamin veya diğer zayıflama hapları ile ilgili neler söylemek istersiniz?
“Zayıflama haplarından başlamak gerekirse bunlar çok ciddi bir şekilde ölüm tehlikesi olan ilaçlar ve bunların kontrolü tamamen illegal bile diyebilirim. Çünkü bir kilo probleminiz varsa her hangi bir rahatsızlığa bağlı olsun ya da olmasın hekime gittiğinizde, bu noktada hekimin önerebileceği bazı ilaçlar olabiliyor. Ancak ve ancak hekim kontrolünde kullanılabilecek. Fakat bunun dışında hızlı kilo vermek, ya da bedenindeki o değişikliği çok hızlı bir şekilde sağlayabilmek için internetten bilinçsizce her hangi bir hekim kontrolü olmadan alınabilecek ilaçların tamamı ölüm tehlikesi barındırıyor ve bunlar organ yetmezliğine, karaciğer ve böbrek yetmezliğine neden oluyor o yüzden çok çok dikkat edilmesi gerekiyor. Vitaminler sorusuna da gelecek olursak burada genellikle danışanlarım özelinde de konuşursak hekim kontrolüne beraber gidiyoruz. Çünkü bir sürece başlamadan önce muhakkak ki bir kan tahlili değerlendirmesi istiyoruz ve buradaki özellikle demir, B-12 ve D vitamini gibi hayati fonksiyonlara sahip olunan vitamin ve minerallerin eksikliği doğrultusunda hekimin önerdiği şekilde kullanıma başlıyoruz. Buna paralel olarak da beslenmem programımızı ilerletiyoruz. Her hangi bir şekilde kişilerin özellikle kendilerinde hissettiği bedensel olumsuz değişiklikler enerjisizlik, halsizlik, yorgunluk noktasında bir hekim kontrolüne gitmeden, bir kan tahlili yaptırmadan kesinlikle bu vitamin ve minerallere de başlanılmaması gerekiyor. Çünkü bazı mineral ve vitaminlerde özellikle karaciğerde birikerek toksik etkiye sebebiyet verebiliyor. Bunun en basit örneği de bilinçsiz bir şekilde binlerce ünite d vitamini kullanılması hayati tehlikeye yol açabiliyor.”
Danışanlarınızın yoğunluğu kış ayına göre mi fazla yaz ayına göre mi daha fazla?
“Tatillerden önce ve bayramlardan sonra daha yoğunluğumuz oluyor. Çünkü insanların diyet algısı maalesef sadece kilo vermek üzerine, bu toplumumuzun bir sorunu haline geldi. Belki bu alanda bu suç bize ait olabilir diyetisyenler olarak. Biraz da okları kendimize de çevirmek gerekebiliyor. Sadece zayıflama çalışması üzerine gibi bir reklam çalışması yapılıyor gibi bir öz eleştiri yapabilirim. Diyet dediğimiz noktada kilo alma ya da kilo verme anlamında en çok yoğunluk yaşanan zamanlar yaz tatilleri, düğün ve nişan tarzı hazırlıklar olduğu zamanlar ve bu yüzden bir mevsimsel değişiklik olmuyor açıkçası ama spesifik bir aralık verecek olursak da özellikle yazdan hemen önce veya yazdan hemen sonra diyebilirim.”
Diyet çeşitleri nelerdir?
“Her birey bir metabolizma ve beden doğrultusunda bir kar tanesi gibi ve onlara uygulanması gereken programlar kesinlikle birbirinden farklı olmalı. Kronik rahatsızlıkları olan kişilerin bu rahatsızlıklar doğrultusunda uygulanan programları oluyor. Bir şeker hastasına diyabetik bir beslenme programı uyguluyoruz, örnek veriyorum bir kolesterol hastasına özellikle doymuş yağlardan arındırılmış sağlıklı bir Akdeniz diyeti uygulanmış oluyor ya da sadece sağlıklı bir bedene, sağlıklı bir görünüme sahip olmak için dengeli ve yeterli planladığımız zayıflamaya yönelik programlar yapıyoruz. Çok çok çeşitli ama söyleyebileceğim bir temel nokta tamamen kişinin taleplerine, metabolizmasına ve rahatsızlıklarına göre bu diyet programlarının ismi de, içerikleri de çok çeşitlenebiliyor.” Bekir Turan Vural-Kadir Aydın
Diyetisyen Kadir Gezen’in diyet programları, doğru bilinen beslenme yanlışları, insanların beslenme alışkanlıklarıyla ilgili hatalar ve sağlıklı beslenebilmek için etkili önerilerden bahsettiği açıklamaları yarın Afyonşehir Gazetesi’nde.