Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser,
Kanal 3’te yayımlanan Haber Vadisi programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Medya Koordinatörü Ata Gündüz Kurşun’un sunduğu programa Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Cengiz Üstün’le birlikte katılan Serteser, ATSO’nun faaliyetleri, il, bölge ve ülke ekonomisi hakkında çok önemli başlıklara değindi. Serteser, “Söz konusu Afyon olduğu zaman bütün fikir ayrılıkları bir kenara bırakılıp asgari müşterekte birleşilmelidir. Afyon’u farklı noktalara taşıyalım. İçinde yaşadığımız için fark etmiyoruz belki ama Afyon çok önemli bir yerde” diye konuştu.
TÜM İŞ İNSANLARINA YEŞİL PASAPORT VERİLMESİ GEREKİR
Mayıs içerisinde gerçekleştirilen TOBB’un Mali Genel Kurulunda iş insanlarına yeşil pasaport verilmesinin tekrar gündeme geldiğini belirten Serteser, “Son günlerde vizelerde yaşanan sorunlar sebebi ile yeşil pasaport daha fazla önem arz etmeye başladı. İhracatta, dünyaya entegre olmada, iş dünyasına büyük ve önemli görevler düşüyor. İş insanlarının, işleri dolayısıyla her an yurt dışına çıkma durumu oluyor. Aslında tüm Meclis Üyelerimiz için talep edilen yeşil pasaportu, Sayın Cumhurbaşkanımız Oda-Borsa Başkanlarına sağladı. Tabi bundan sonra gerek fuarlar olsun, gerek URGE Projeleri olsun, gerek pazar araştırması faaliyetleri olsun bizler daha sık yurt dışı ile iletişim sağlayabileceğiz. Umuyorum tüm iş insanlarına bu imkân sağlanır. Çünkü Türk Girişimcisi hakikaten tüm dünyayı dolaşıyor. Bugün hangi havayolunun uçağına binerseniz binin, dünyanın neresine giderseniz gidin bir Türk’le karşılaşabiliyorsunuz” dedi.
MERKEZ 2. OSB’DE SEÇİCİ DAVRANIYORUZ
Konuşmasında ATSO binasında gerçekleştirilen yeşil dönüşüm çalışmalarını anlatan ve yönetim kurulu başkanı olduğu Merkez 2. Organize Sanayi Bölgesini de de ‘yeşil’ yapmak için çalıştıklarını belirten Serteser, şöyle devam etti: “Artık mevcut OSB’lerimizin yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüme önem vermesi gerekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda yeşil bayrak kriterlerini çıkardı. Biz de yeşil bayrak kriterlerinden en üst kategori olan platin kategorisini ve uluslararası derecelendirmelerde de hizmet binamızda olduğu gibi, en üst kategoriyi hedefliyoruz. Madem bu konuya girdik, OSB’nin yeşilinden öteye ne durumdayız ondan bahsedelim. Kamulaştırma çalışmalarımız devam etmekte ama sona yaklaştık. Yüzde 98’i kamulaştırılacak alan olan Bölgemiz için Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile acele kamulaştırma kararı çıktı ve bu bizi oldukça hızlandırdı. Dolayısıyla kamulaştırmada sona doğru yaklaştık, tahmin ediyorum Temmuz ayı gibi kamulaştırmamız biter. Alt yapı projemiz bitti, Bakanlık tarafından da onaylandı. Kamulaştırma bitince parselasyon çalışmalarına da son noktayı hızlı bir şekilde koyacağız. Daha sonra Sayın Valimiz ve Sayın Vekillerimiz ile birlikte, Bakanlık tarafından alt yapı ihalesinin bir an önce yapılmasını sağlayacağız. OSB’lerdeki genişlemeler, kamulaştırmalar, alt yapı projeleri hızla devam etmeli ve üretimimizi, ihracatımızı artırmalıyız. OSB’de 1 milyon 592 bin metrekare sanayi parselimiz var. 72 adet parselimiz bulunuyor. İlimizden, İlimiz dışından önemli firmalara ön tahsisler gerçekleştirdik. Yaklaşık 550 bin metrekare alanın tahsisini yaptık. Tahsislerde Sayın Valimizin öncülüğünde, Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile seçici davranıyoruz.
SAĞLIK ENDÜSTRİ BÖLGESİ İLE ŞEHRİMİZE SEVİYE ATLATMIŞ OLACAĞIZ
İlimize seviye atlatacak bir başka proje ise Sağlık Endüstri Bölgesi. Akrones Otel’den AFAD’a kadarki bölümde 835 bin metrekarelik alanda bu bölgeyi oluşturmaya çalışacağız. Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı, sayın milletvekillerimiz, tüm yerel yönetimlerimiz: Belediyemiz, İl Genel Meclisimiz, odamız ve üniversitelerimiz ve TOBB ile birlikte sağlık sektöründe İlimizde bir kümelenme oluşturacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep tayyip Erdoğan bölgeyi ilan etmesi ve bölge çalışmalarımızın tamamlanması ile birlikte şehrimize seviye atlatmış olacağız.
Görüldüğü üzere şu sıra, üyelerimize hizmet kalitemizi artırmamızın yanında Afyon’u bir üst lige taşıyacak çalışmaları da yürütmekteyiz.
ZAFER HAVALİMANI’NA AKTARMALI DIŞ HAT SEFERLERİN KONULMASI ÖNEMLİ
Tüm otelcilerimizle, Zafer Otelciler Derneği ile elimizden geldiğince, şehrimiz için pazar araştırmalarına, tanıtım faaliyetlerine, yabacı turistin buraya çekilmesi için faaliyetler yapmaya çalışacağız. Aslında Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın şehrimize biraz daha önem vermesinin turist sayısını artıracağını düşünüyorum. Zafer Havalimanına seferlerin konulması, özellikle aktarmalı dış hat seferlerin konulması önemli. Tanıtım faaliyetlerini artırmalıyız. Sayın Valimiz buna en üst düzeyde önem veriyor, kendilerine de çok teşekkür ediyorum. Bir de İlimizde konaklama gün sayısını artırmamız gerekiyor. İnşallah bunu da hep birlikte başaracağız. Afyon Türkiye’de turizm konusunda bilhassa termal turizmde hakikaten termalin başkenti adını hakkıyla kazanmış bir il. Gerek otellerimizin kalitesi, gerek hizmet kalitesi bu bakımdan çok önemli. Zaten doluluk oranları git gide artıyor, fakat biz yabancı turisti getirmek zorundayız; bundan sonra ona da emek harcayacağız.
İL, BÖLGE VE ÜLKE PLANLAMASI YAPILARAK SEKTÖR ENVANTERİNİN ÇIKARILMASI GEREKLİ
Zincir marketlerde beyaz eşyadan araba lastiğine varıncaya kadar birçok ürün satılıyor. Özellikle kırtasiye sektöründen örnek verecek olursak; zincir marketlerin okul sezonlarında kırtasiye reyonlarını büyütmeleri. Yüklü alım yapmaları sebebi ile yerel tacirimiz, esnafımız bu alanda bu marketler ile rekabet edemiyorlar.
Sadece bu konu değil tüm sektörler için il, bölge ve ülke planlaması yapılarak sektör envanterinin çıkarılması gerekli.
Mesela kalkınma ajanslarının aslında asli görevleri bu, örneğin bir yerde eğer un fabrikası fazlaysa un fabrikasına izin verilmeyecek. Bu engellenecek. Veya yatırımın az olduğu bölgeye herkes bir anda yükleniyor ve aynı sektörden birçok yatırım oluyor. Böylece arz talep dengesi bozluyor ve firmaların kazançları düşüyor. Sonra hepsi kapanıyor. Sektör ne olmalı, hangi bölgeye destek verilmeli belirlenmeli, bu zor bir iş değil. Zamanında Devlet Planlama Teşkilatı bu işi yapmaya çalışıyordu, şimdi de kalkınma ajansları bu işi yapmalı ve planlayıcısı olmalı.
MİLLİ MESELELER BİZLER İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR
Şu anda uygulanan program, uygulanması gereken bir program. Şu çok önemli, dört senelik seçimsiz bir dönem var; bu büyük bir fırsat. Milli meseleler bizler için vazgeçilmezdir. Savunma, güvenlik nasıl bir milli mesele ise, ekonomi de bir milli meseledir. Siyasi görüşler milli meselelerde bir kenara bırakılmalıdır. Dolayısıyla hızlı bir şekilde tüm siyasi partilerim mutabakatıyla yeni anayasa oluşturulmalıdır. Onunla birlikte yapısal reformlar Hükümetimiz tarafından bu dört senelik seçimsiz dönemde, her alanda, gerçekleştirilmelidir. İktidarıyla, muhalefetiyle bir masanın etrafında oturup bu iş bu Meclis’in çözmesi lazım. Dediğim gibi yapısal reformlar ekonomi, yargı gibi her alanda bu dört senelik seçimsiz dönemde halledilmeli diye düşünüyorum. İnşallah devam eder.
EKONOMİDE KKM PROBLEMİNİ DE HALLEDERSEK İYİ NOKTALARA GELECEĞİZ
Bu ekonomi programının meyvelerini vermeye başladığını şuradan görüyoruz. CDS, yani ülkelerin kredi riskini yansıtan puanlandırmanın adı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı verilere göre CDS değeri geçen yıl mayıs ayına göre 435 baz puan azaldı. Bu değer 2020 yılı şubat ayından sonraki en düşük seviye olan 268 baz puanda. Geçtiğimiz yıla göre ciddi yol kat etmiş durumdayız. Program kazasız bir şekilde uygulanırsa hafif sapmalar olsa bile hedefe ulaşılabilecektir.
Kur Korunalı Mevduat (KKM) problemini de halledersek iyi noktalara geleceğiz. KKM Sisteminde de bayağı düşüşler var. TL cinsinden mevduatımızın da artması lazım. Biraz önce dediğim gibi bu politikayı düzgün bir şekilde uygularsak, ihracattaki potansiyelimizi katma değerli üretime yöneltirsek ve sanayicimizin, esnafımızın nasıl bir mutabakat içerisinde olduğunu siyasilerimiz de görürse, hakikaten Türkiye’nin Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesi hiç de zor değil.
AFYON’DA VOLTRAN’I OLUŞTURMALIYIZ
Türkiye’yi konuştuk değil mi, Afyon’da da aynısı olmalı. Başımızda Valimiz var, Milletvekillerimiz, Belediye Başkanımız, sivil toplum kuruluşlarımız, Odamız, Borsamız, Esnaf Odaları Birliğimiz, bu kurumlarımız bir dişlinin çarkları, bir tanesi eksik olursa, dişli güzel dönmez. Dolayısıyla uyum içerisinde olursak Afyonumuzu geliştiririz, çünkü hepimizin birbirimize ihtiyacı var, yani Voltran’ı oluşturmalıyız.
Herkesin fikri ayrı olabilir, siyasi görüşü farklı olabilir; söz konusu Afyon olduğu zaman bütün fikir ayrılıkları bir kenara bırakılıp asgari müşterekte birleşilmelidir. Ekonomi programı tutsun, enflasyon düşsün, biz de birlik olup bu fırsatı değerlendirip Afyon’u farklı noktalara taşıyalım.İçinde yaşadığımız için fark etmiyoruz belki ama Afyon çok önemli bir yerde. Dışarıdaki insanlar bunu fark edebiliyor.
ON YIL SONRA AFYON’U BAMBAŞKA BİR YERDE GÖRECEĞİZ
2026 yılında gecikme olmazsa Polatlı, yani Ankara-Afyon hızlı treni bağlanacak. Eskiden birkaç müteahhide ihale edilen İzmir hattı ise, bütçesi hazırlanarak tek firmaya ihale edildi. Orasının da 2027 yılında tamamlandığını düşündüğümüzde, o yıl biz iki metropolü birebirine bağlayan İl olacağız. Yani Türkiye’nin ikinci büyük şehri, Başkenti Ankara ile üçüncü büyük şehir olan İzmir’i birbirine bağlayan il olacağız. Bir tanesine 1 saat 40 dakikada, bir diğerine ise 2 saatte ulaşmış olacağız. Günü birlik faaliyetlerde, çalışanların, öğrencilerin kısa vadeli ulaşımlarında ciddi fırsatları doğuracak bize. Bir diğer proje ise İstanbul-Antalya. Oda buradan geçecek; planlaması yapılıyor. Dolayısıyla on yıl sonra Afyon’u bambaşka bir yerde göreceğiz.” Haber Merkezi