Afyonşehir gazetesine kodlama, yazılım eğitimi ve Minikod Akademi hakkında önemli bilgiler vererek açıklamalarda bulunan Minikod Akademi Yazılım Kursu’nun kurucusu ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Naim Karasekreter, kendisinin yoğun çabaları sonucunda, tüm Türkiye’deki özel öğretim kurumlarında geçerli olacak 7-17 Yaş Robotik Kodlama ve Bilgisayar Programlama Eğitimi kurs programlarının, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 1 Temmuz 2021 tarihli kararıyla kabul edildiğini belirtti. Karasekreter, “Çağımızın getirdiği en büyük farklılık, teknoloji kullanımı ve geliştirmenin çok erken yaşlara kadar iniyor olmasıdır. Özellikle, donanımsal geliştirme kartlarında yaşanan hızlı gelişme, gençlerimizin bilgisayar yazılımlarının dışında gömülü sistem yazılımı geliştiriciliğine olan ilgisini artırmış ve fikirlerini hızlı bir şekilde hayata geçirebilmelerine ve prototip ürüne dönüştürebilmelerine olanak sağlamıştır. Bunun yanında, mobil sistemler ve uygulama geliştirme platformlarındaki ilerlemeler, birleştirilebilir bloklarla birlikte akıllı tuğlaların yaygınlaşması, basit ve oyuncak formundaki araçlarla temel elektrik bilgilerinin uygulanabilirliği çağın getirdiği önemli yeniliklerdendir” diye konuştu.
‘EĞİTİMLERİN YOĞUNLAŞTIRILMASI İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILMAYA BAŞLANDI’
Çağın getirdiği farklılıklara ve yeniliklere, uyum sağlanılabilmesi için devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar herkesin harekete geçtiğini söyleyen Dr. Naim Karasekreter, “Gençlerimizin tüketen değil üreten bireyler olabilmeleri için özellikle bu yaş gruplarında robotik kodlama alanında eğitimlerin yoğunlaştırılması için gerekli adımlar atılmaya başlanmıştır. Gençlerin çalışabilmeleri için ilgili bakanlıklarımız tarafından deneyap atölyeleri, kendin yap atölyeleri vb. birimler kurulmuş ve ciddi yatırımlar yapılmıştır. Özel sektör tarafında ise robotik kodlama atölyesi, stem atölyesi adı altında açılan iş yerleri bu alanda faaliyet yürütmüşlerdir. Ancak bu yaş gruplarındaki mevcut eğitim anlayışı, araçları amaç haline getirmiş, yazılımın temeli olan algoritma geliştirme becerileri kazandırılmadan sadece yukarıda sayılan araçlarla yapılacak basit uygulamalarla geçiştirilmeye çalışılmıştır. Bu durumun en temel sebebi ise, robotik kodlama ve yazılım eğitimleri alanında MEB tarafından hazırlanmış özel öğretim kurumlarında kullanılacak bir eğitim programının olmaması ve mevcut özel öğretim kurumlarında uzman olmayan kişilerin eğitmen olarak çalışmalarıdır” ifadelerini kullandı.
‘ÜLKE GENELİNDE YENİ İSTİHDAM İMKANLARININ OLUŞMASI SAĞLANDI’
MEB tarafından kabul edilen bu kurs programlarıyla gençlerin ileri seviye yazılım eğitimi alabilmelerinin önünün açıldığını belirten Karasekreter, “Türkiye genelinde bu alanda faaliyet yürüten tüm kurumların MEB çatısı altında toplanması ve eğitici nitelikleri belirlenerek eğitimlerin uzman kişiler tarafından verilmesi sağlanmıştır. Özellikle bilişim teknolojileri alanında mezun olan bilgisayar mühendisleri, biyomedikal mühendisleri vb. mühendislerimizin kurumlarda ‘Uzman Eğitici’ unvanıyla çalışabilmelerinin önü açılmış ve ülke genelinde yeni istihdam imkanlarının oluşması sağlanmıştır. Kurs programlarının kabulü ile MEB tarafından yapılacak bir kurs bitirme sınavı ile öğrencilerin bilgi ve becerisi ölçülebilecek ve başarılı olan öğrenci uluslararası geçerliliğe sahip bir kurs bitirme belgesine sahip olacaktır. Bu belgeye sahip olan en az ortaokul mezunu gençlerimiz, aynı zamanda sektörde çalışma imkânı sağlayan ‘Usta Öğretici’ unvanına da sahip olacaklardır. Bu da gençlerimiz için çok kıymetli bir mesleki kazanım olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Minikod Akademi Yazılım Kursu’nun kurucusu ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Naim Karasekreter, kodlama, yazılım eğitimi ve Minikod Akademi’ye dair sorduğumuz sorulara samimi ve içtenlikle şu şekilde cevap verdi:
Öğrencilerinizin başarılarını ölçmek için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Öğrencilerimizin başarılarını ölçmek için ilk kayıt aşamasında ve sonrasında eğitim esnasında sınavlar yapıyoruz. Eğitim için ölçmek lazım, ölçme olmadan eğitim olmaz. İlerlemeyi ve gelişmeyi ölçmek zorundayız aksi takdirde gözü kapalı bir yolda ne kadar ilerlerseniz burada da o kadar ilerlersiniz. Biz öğrencilerimizi kuruma kaydetmeden önce seviye belirleme sınavımıza tabi tutuyoruz. İlgi ve merak, bizim için olmazsa olmaz. İlgisi ve merakı olan öğrencilerimiz, kendi kendilerine ya da okullarda verilen kısıtlı eğitimler ile kendilerini belli bir noktaya kadar getirebiliyorlar. Hevesli olan öğrencilere bizler birer yardımcı, yol gösterici oluyoruz. Sınava tabi tutma amaçlarımızdan bir tanesi de bu konu ile alakalı. Çünkü kendi hevesi ile buraya gelen öğrenciyle aile zoruyla buraya gelen öğrenciyi ayırt etmemiz gerekiyor, ayırt etmek için de biz bu seviye belirleme sınavını yapıyoruz. Bu sınav Türkçe-Matematik sorularından oluşmuyor ya da öğrencinin zekasını ölçmeye yönelik sınavlarda değil. Mesleki anlamda burada işlenen ya da işlenecek olan derslerle ilgili öğrencinin bilgi seviyesi nedir, öğrenci ne biliyor ne bilmiyor bunu görmek istiyoruz. Bu sınav bizlere öğrencinin ne seviyede olduğunu ve bu eğitime başlanmak istenildiğinde öğrencinin hangi seviyeden başlaması gerektiğini bizlere gösteriyor. Tabii ki bu sınavın çok ciddi avantajlarını biz görüyoruz. Kendi kendini geliştirip burada eğitim görmeye gelen öğrenciyi baştan başlatarak sıkmıyoruz. Biz öğrencinin bilmediği yerlerden başlıyoruz. Biz bir devlet kurumu değiliz. Burası bir özel kurum ama bizim temel gayemiz ticaret değil, bizim hedefimiz eğitim.
Eğitim merkezinin öğrencilerinize sağladığı diğer fırsatlar nelerdir?
Minikod Akademi Yazılım Kursu ve Eğitim Merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir kurum olduğu için buradan mezun olan bir öğrenci, ortaokul bitirmiş olması şartıyla usta öğretici olarak bu ve benzeri kurumlarda çalışabilme imkanı bulabiliyor. Öğrenci kendi yaş grubundaki müfredatı tamamladıktan sonra biz bu öğrencilerimizi Milli Eğitim Bakanlığı’na bildiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ise daha sonrasında bildirdiğimiz bu öğrencilerimizi topluyor ve bu öğrencilerimize bir sınav açıyor. Bu sınavdan da başarılı olan öğrencileri Milli Eğitim Bakanlığı belgelendiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı sertifikası ise diploma niteliğinde bir belge ve bu belgeye sahip olan bir öğrenci ortaokul mezunu olması halinde bu ve benzeri kurumlarda çalışabiliyor. Bizden mezun olan bir öğrenci ve bizim eğitimlerimizi alan bir öğrenci piyasada kendi işini de yapabilir ya da başka bir yerde de çalışabilir. Bu söylediklerimin yanı sıra aynı zamanda bizim en büyük artılarımızdan bir tanesi de bizim öğrencilerimiz belli bir bilgi seviyesine geldikten sonra biz her öğrencimize mutlaka bir Teknofest projesi yazmayı teklif ediyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana her yıl en az 2-3 takım çıkarıyoruz finalist olarak. Minikod Akademi öğrencileri tamamen profesyonel, tamamen ileriye dönük, tamamen kendilerini geliştirebilecekleri ve kendilerini çok daha ileri seviyeye götürecek insanlarla tanışabilme imkanına sahip olabiliyor. Bizim iş birliği yaptığımız farklı firmalarda var. Türkiye’de hukuk sistemi alt yapısı müsaade etse, bu öğrencileri hızlı bir şekilde istihdam edebiliyor olsak, şu anda bizden öğrenci isteyen, öğrenci bekleyen firmalar var. Bu firmaları biz öğrencilerimize tavsiye ediyoruz aslında ama tam manasıyla hukuk buna müsaade etmiyor ve çalıştıramıyorlar. Minikod Akademi’nin öğrencilerine sunduğu bu imkanlar gerçekten hiç yabana atılmayacak, çok ciddi ve çok kayda değer imkanlar diyebilirim.
Eğitim programlarınızın öğrenciler üzerindeki etkileri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eğitim programlarımızın öğrenciler üzerindeki etkisi iki farklı yönden değerlendirilebilir. Bunlardan birincisi; bizimde amacımız olan yazılım eğitimi. Bunun yanında algoritma geliştirebilme becerisi ya da analitik düşünme becerisinin öğrencide gelişmesini sağlıyor. Bir problemi çözebilmek için çok farklı yönlerden düşünebilme kabiliyetini ve becerisini geliştirmiş oluyorsunuz. Hali ile öğrencinin akademik hayatında da çok önemli faydalar sağlıyor. Ancak biz bunu velilerimize direkt olarak söyleyemiyoruz. Çünkü bu bir iddia ve bu iddianın akademik olarak ispatlanması ve sonuçları ile beraber bilimsel olarak ortaya konmuş olması lazım. Ama bilimsel olarak ortaya konulmadığı için ve elimizde bunu ispatlayacak herhangi bir datamız olmadığı için benim bahsetmiş olduğum bu husus sadece bir gözlem. Bu gözlemeleri ailelerimizden, velilerimizden, onlardan aldığımız dönüşlerden, öğrencilerin başladıkları ve şu anki durumları arasındaki kıyaslamadan, gözlemlerimiz doğrultusunda bu sonuçları çıkartabiliyoruz. Problem çözme derken yanlış anlaşılmasın matematik dersindeki problemlerden bahsetmiyorum. Gündelik hayatında gerçek bir problemle karşılaştığında bu probleme pratik çözüm üretebilme becerisinden bahsediyorum. Biz yazılım geliştirirken aslında yazlım geliştirmenin temel amacı insanların normal gündelik hayatlarında yaşadıkları problemleri kolaylaştırma ve çözüm üretebilmeleri için çalışıyoruz.
Eğitim kadronuz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Minikod Akademi’deki eğitmenlerimiz bilgisayar mühendisi, yazılım mühendisi, elektrik-elektronik mühendisi ve bilgisayar öğretmenlerinden oluşuyor ve bu şekilde bir eğitim kadromuz var. Bunların her biri konusunda uzman ve her biri kendi alanında branşlaşmış arkadaşlarımız. Bir öğretmen bütün derslere girmiyor. Bir öğretmen her şeyden anlamıyor ki, bu gayet insani bir durum. Bunu eğer böyle yapmıyorsanız, o zaman hata yapıyorsunuz demektir. Ben buradan aslında sizin aracılığınla herkese seslenmek istiyorum. Lütfen bunu çok dikkatli inceleyin ve bu konuda çok hassas davranmaya çalışın, herkes her şeyi bilemez, bir konuyu bilen insandan ancak o konuyu öğrenebilirsiniz. Dolayısıyla bu konuda velilerimizin de hassasiyet göstermesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu hassasiyet gösterildi ki; bu kurum şu an açık durumda ve bu programlar kabul edildi. Biz kadromuzu konusunda uzman, mesleklerinde uzman, işini iyi ve disiplinle yapan, öğrencileri ve gençleri seven öğretmenlerimizden oluşturuyoruz ve bu öğretmenlerimizle çalışıyoruz. Küçük yaş gruplarında daha çok öğretmen arkadaşlarımız devreye giriyorlar. Küçük yaş grubundaki öğrencilerimizi alıyorlar, onları konuya ısındırıyorlar, daha sonra yavaş yavaş profesyonel arkadaşlarımız bu çocukları hazırlayıp adım adım ilerletiyorlar. Biz bu işi çok iyi bir şekilde yaptığımızı düşünüyoruz. Elimizden geldiğince, gücümüzün, imkanımızın, bilgimizin yettiğince ve mümkün olduğu kadar iyi yapmaya çalışıyoruz.
Öğrencilerinizin eğitim sürecinde karşılaştığı en yaygın zorluklar neler ve bu zorluklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Öğrencilerimizin eğitim sürecinde karşılaştığı en yaygın zorluk mevcut eğitim sistemimizden kaynaklı olan zorluklar aslında, yani ezberci bir zihniyetçilik. Bu ezberci zihniyet bizim en yaygın karşılaştığımız, en büyük problem. Buranın amacı ve gayesi ise öğrenciyi ezberci zihniyetten koparıp daha analitik ve daha problem çözmeye odaklı bir şekilde geliştirmek. Bu olmadığı taktirde yazılım eğitimi ve algoritma eğitimi yapamıyorsunuz. Şu an için karşılaştığımız en büyük ve yaygın olan problem budur. Bunun dışında velilerin kendilerince problem edindikleri noktalar var; örnek vermek gerekirse cep telefonu ve akıllı cihaz kullanımı. Öğrencilerin çok fazla dijital ortamlarda zaman geçiriyor olması bizim için bir problemden ziyade, aslında sadece yönetilmesi ve yönlendirilmesi gereken bir husus ve olgu olarak kabul ediyoruz. Biz bunu bir problem olarak kabul etmiyoruz. Ezberci zihniyetten kopamayan öğrenciler maalesef burada çok başarılı olamıyorlar.
Kurumunuzda kaç öğrenci, kaç derslik, kaç öğretmen var?
Şu anda üç tane öğretmenimiz var, kurum müdürümüzle beraber 4 öğretmenimiz mevcut. İki adet dersliğimiz var. Önümüzdeki yıl Afyonkarahisar’da yeni bir şubemiz daha olacak, böyle bir planımız da var. Her iki şubede de hizmet vermek üzere kendimizi planlıyoruz.
Eklemek istedikleriniz var mı?
Kurumla ilgili verdiğimiz eğitimle ilgili ve içeriklerimizle ilgili aslında birçok detay verdik. Bu detayların yeterli olduğunu düşünüyorum ama Minikod Akademi’nin tek şanssızlığı maalesef küçük bir şehirden çıkıyor olması. Eğer Minikod Akademi başlangıcını çok daha büyük bir şehirde yapabilmiş olsaydı, çok daha farklı şartlarda ve farklı kitlelere hitap edebiliyor olsaydı, şu an Türkiye’de ses getiren bir kurum olabilirdi. Ama hiç sorun değil Afyonumuzu seviyoruz. Afyonkarahisar bizi tanımaya, anlamaya başladı, yavaş olsa da şu anda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Bundan 5 yıl sonra, herkesi asgari seviyede de olsa yazılım bilgisine sahip olması gereken bir zamana şimdiden gençleri hazırlıyor olmak bizlere ayrıca mutluluk ve gurur veriyor. Bekir Turan Vural-Kadir Aydın (Özel)