Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Arslan: Türkiye’de sağlık altyapısı güçlendirilmiştir

TBMM’de şehir hastanelerinin sağlık sektörüne katkısı hakkında bilgilendirmelerde bulunan AK Parti Afyon Milletvekili Dr. Arslan, “Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık tesislerinin sayısı, mevcut yatak kapasitesi, nitelikli yatak sayısı artırılırken kaliteli, konforlu hizmetin en önemli kriterlerinden biri olan sağlık altyapısı güçlendirilmiştir” dedi.

TBMM'de şehir hastanelerinin sağlık

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hasan Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda şehir hastanelerinin sağlık sektörüne katkısı hakkında bilgi verdi. Türkiye’de ‘Sağlıkta dönüşüm programı’ kapsamında sağlık tesislerinin sayısı, mevcut yatak kapasitesi, nitelikli yatak sayısı artırılırken konforlu hizmetin önemli kriterleri arasında olan sağlık altyapısının da güçlendiğini dile getiren Milletvekili Arslan, “Bölge ve kentlere göre değişen, farklılık gösteren ihtiyaçların tespitiyle planlanan sağlık yatırımlarının modern yüzü şehir hastaneleri olmuştur. Sağlık hizmeti ve altyapısı ile bugün uluslararası platformda örnek ülke olarak gösterilen Türkiye, her geçen yıl mevcut gücünü arttırmaktadır. Erişilebilir, konforlu, kaliteli, güvenilir sağlık hizmeti sunabilmek adına mevcut yatırımlarını mimari, teknoloji açısından yenileyen Türkiye, tamamlanarak hizmete sunduğu şehir hastaneleri ile sağlıkta hizmet kalitesini her geçen gün daha da yukarı taşımıştır. Zemin şartları ve ülkemizin deprem kuşağında bulunması göz önüne alındığında sismik izolatör kullanılan Şehir Hastanelerimiz ile birlikte yapı stoğumuzun büyük bir kısmı depreme dayanıklı hale getirilmiştir ve bu çalışmalar sektöre yön vermiştir” şeklinde konuştu.

‘ÖZELLEŞTİRME YERİNE ALTERNATİF BİR YÖNTEM’

‘Kurumsal finansmanda proje sahibi krediyi mevcut yapı üzerine kullanır ve şirket alınan yeni kredi ile bağlantılı olarak tüm mal varlığı ve nakit akışı ile sorumludur’ diyen Arslan, “20. Yüzyılın başlarından itibaren değişen kamu yönetimi anlayışı, hızla artan nüfus ve artan nüfusa bağlı ortaya çıkan altyapı ihtiyacı, artan kentleşme oranları sebebiyle, kentsel altyapı hizmetlerine yönelik artan talep ve devletlerin özelleştirme uygulamalarının yerine alternatif finansman yaratma araçları arayışı içinde olmaları Kamu Özel Modelinin uygulanmasını gerekli kılmıştır. Kamu özel işbirliği (KÖİ) modelinin uygulanmasının temel nedenlerinden birisi ihtiyaç duyulan büyük ölçekli kamu yatırımlarının kısıtlı bütçeyle hayata geçirilmesine bir olanak sağlayan proje finansmanı yöntemi uygulanarak yatırımların karşılığının devlet tarafından uzun vadede karşılanmasına imkan sağlamaktadır” ifadelerine yer verdi.

‘NİTELİKLİ YATAK ORANI CİDDİ ORANDA ARTMIŞTIR’

Projelerin kapsamlı ve büyük ölçekli yatırım projeleri olması dolayısıyla finansman noktasında uluslararası finans kuruluşları ve yüklenicilerin paydaş olması sebebiyle süreçte tarafların mutabakatıyla iş ve işlemlerin sürdürüldüğünü kaydeden Arslan, “Dolayısıyla sözleşme ve tüm süreçler birlikte değerlendirildiğinde dinamik bir süreçtir. Gelinen noktada yaklaşık 28 bin yatak kapasitesiyle 18 Şehir Hastanemiz hizmete girmiş olup vatandaşlarımıza yüksek teknolojiyle

donatılmış ekipman ve hizmet parkuruyla uluslararası standartlarda sağlık hizmeti verilmektedir. Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında yatırımı yapılan şehir hastaneleri ile nitelikli yatak oranı ciddi oranda artmıştır” dedi.

‘ULUSLARARASI STANDARTLARDA EN PRESTİJLİ DONANIMA SAHİP’

‘Her branştan hizmet veren polikliniklerde, çok daha modern konforlu ünitelerde hastalar muayene olabilme şansına kavuşmuştur’ diyen Arslan sözlerine şöyle devam etti: “Son teknolojiye sahip tıbbi cihazlar, hasta parametrelerinin en yüksek seviyede takip ve ölçümüne imkân sağlayan yaşam destek üniteleri, uluslararası standartlarda en prestijli donanıma sahip ameliyathaneler, modern sterilizasyon üniteleri, en yüksek teknolojiye sahip laboratuvarlar, tüm bunlar sağlıkta hizmet kalitesinde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımıştır. Şehir hastaneleri hizmete girdiği bölgelerde sadece nitelikli yatak sayısını artırmak, hizmet kalitesini yükseltmekle kalmamış aynı zamanda AR-GE çalışmalarının da merkezi haline gelmiştir. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 ile mücadelede, sağlık hizmetlerinin en üst noktaya çıkarıldığı, fiziki alt yapısı, nitelikli yatak kapasitesi ve sahip olduğu yüksek teknolojiyle en büyük katkıyı şehir hastaneleri sağlamıştır. Şehir hastaneleri, her odanın bir yoğun bakım odasına dönüşebileceği altyapısı ile yoğun bakım ihtiyacının yüksek olduğu salgınla mücadelede büyük olanaklar sunmuştur. Bu manada, Şehir hastaneleri, bulunduğu bölgede en son noktada bütün disiplinleri bir arada barındıran, teknolojik altyapısı ile güçlü, hastanın artık başka bir hastaneye ya da bölgeye sevk edilmediği sağlık üsleridir.”

‘ŞEHİR HASTANELERİNİN YATAK ORANI DİĞER KAMU HASTANELERİNE GÖRE YÜZDE 17’

Türkiye’deki Sağlık Bakanlığının yatak sayısının 171 bin 932 olduğunu kaydeden Arslan 18 şehir hastanesinin 28 bin 578 yatağının olduğunu söyleyerek bunun yüzde 17 olduğunu ifade eden Arslan, “Kamu-özel iş birliğiyle yönetilen şehir hastanelerinin yatak sayısı. Yoğun bakım hizmetlerinin yatak sayısına bakarsak 5 bin 514 yatak sayısı var. Yoğun bakım yatak hizmetinin sayısı olan 5 bin 514’e göre baktığınız zaman yüzde 22’ye tekabül ediyor ama Sağlık Bakanlığının bütçedeki KÖİ (Kamu Özel İşbirliği) karşılığı yüzde 15,9 2023’te, harcamadaki karşılığı yüzde 12,2. Yani yatak sayısı ve yoğun bakım yatak sayısına oranla aslında çok daha düşük” diye konuştu.

‘KURULUŞU DIŞINDA İHALESİZ YAPILMADI’

Şehir hastanelerine bakış açısının sadece inşaat olarak görülmesinin doğru olmadığını söyleyen Arslan şunları söyledi: “Aramızda yönetici olmuş arkadaşlar vardır. Burada hastaneyi, devlet hastanesini yönetirken hizmet alımlarına bedel ödersiniz; çamaşırhaneye, yemeğe bedel ödersiniz, başka hizmetlere, güvenliğe bedel ödersiniz, hasta karşılamaya bedel ödersiniz. Burada hem bina maliyetleri hem hizmet maliyetleri yirmi beş yıla yayılarak kurulmuş bir sistemdir ve beş yılda bir ‘ihalesiz’ diyoruz ya, ilk kuruluşta ihalesizdir; yüklenici firma tarafından yapılacaktır ama beş yılda bir de fiyat araştırması yapılır, pazar araştırması, pazar tespitleri yapılır. Pazar tespitlerine göre de değerli arkadaşlar, fiyatlar güncellenir.” Haber Merkezi