Tüm Türkiye’nin ve Dünya’nın yakından tanıdığı, rakiplerinin ismini duyduğunda çekindiği, katıldığı iki olimpiyatların birisinde gümüş diğerinde ise bronz madalya kazanan Afyonkarahisarlı Milli Para Taekwondocu Meryem Betül Çavdar, Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu ile birlikte Afyonşehir gazetesi muhabirlerine verdiği özel röportajda olimpiyatlardaki maceralarını ve müsabakalara nasıl hazırlandığını anlattı. Afyonkarahisar’da 2000 yılında dünyaya gelen Meryem Betül Çavdar, Tokyo 2020 Paralimpik Olimpiyatlarında, olimpiyat ikincisi olarak ülkemize ve şehrimize gümüş madalya getiren ilk kadın sporcu olduğunu bunun yanı sıra Paris 2024 Paralimpik Oyunlarında ise Türkiye’ye bronz madalyayı getiren ilk kadın sporcu olduğunu da dile getirdi.
‘AİLEM TAEKWONDOYA BAŞLAMAK İSTEDİĞİMDE BANA ÇOK DESTEK OLDU’
Taekwondo sporu ile nasıl tanıştığını anlatan Afyonkarahisar’ın gururu Meryem Betül Çavdar, “Lise zamanlarında okul voleybol takımında oynuyordum. Çok seviyordum sporla ilgilenmesini. Bir arkadaşım daha sonra bu branşla uğraşmaya başlamıştı. O zamanlarda da mahallelerde açılan salonlarda taekwondo branşı vardı. Kendisi beraber gitmeyi teklif etmişti, bende aileme bu konuyu bahsedince olumlu karşıladılar. Bir sonraki gün ise o zamanki hocama görüşmeye gitmişler benim haberim olmadan ve demişler ki, ‘Kızımızın bir engel durumu var, bu sporu yapmasında herhangi bir sıkıntı olur mu’ diye fikir almışlar. Antrenörümde, ‘Hiçbir sıkıntı olmaz direk gelsin’ demiş. Ertesi gün antrenman salonuna gittim ve bizler için bulunduğumuz ortama ilk girdiğimizde ilk izlenim bizler için çok önemlidir. Salondaki diğer sporcu arkadaşlarımızda gayet cana yakınlardı hatta hiç yabancılık hissetmedim. Başlarda bir hafta gidiyordum iki hafta gitmiyordum ve hiç profesyonel olacağımı düşünmüyordum” dedi.
‘DÜŞTÜĞÜMÜZ, KALKTIĞIMIZ DÖNEMLER OLDU BU SÜREÇTE MAÇLARA DEVAM ETTİK’
Olimpiyatlara uzanan yolculukta her gün farklı bir sıkıntı ile karşılaşabildiklerini ifade eden Çavdar, “Bu süreçte gerek açlık olsun, gerek yaptığımız fedakarlıklar, aileden uzak kalmanın ne olduğunu gerçekten çok iyi biliyorum. 1 gün antrenmanlarda çok iyiysek, diğer antrenmanlarda performansımızın en iyisini göstermek istiyoruz. Düştüğümüz kalktığımız dönemler oldu bu süreçte maçlara devam ettik, maçlarda istediğimiz performansları göstermediğimiz süreçler oldu, psikolojik olarak ayrı bir savaş verdik. Bu savaşlar olmadan, bu zorluk olmadan, bu madalyanın bu kadar büyük bir anlamı olmazdı” şeklinde konuştu.
‘KARŞILAMALARDAKİ COŞKUYU GÖRDÜĞÜMDE DEĞERLİ OLDUĞUMU HİSSETMEK BENİ ÇOK MUTLU ETTİ’
Paris’ten madalya ile dönen Olimpiyat üçüncüsü Çavdar, ailesinin ve çevresindekileri gördüğünde ise sürekli özlemden dolayı ağladığını belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bilindiği üzere ben ilk maçımı kaybettim ama bronz madalya hakkı doğmuştu ve bronz madalyayı kazanmak içinde altın madalyayı kazanmak kadar mücadele ediyorsunuz. Ben yenildikten sonra tekrar 2 maç daha oynadım. İlk maçı kaybettikten sonra dedim ki bitti ve oturdum ağlamaya başladım. Daha sonra kendimi toparlayıp hemen ailemle konuştum ve maçlarımı kazandım, arkasına da bende bir duygu boşalması yaşandı. Buraya geldikten sonra gerek çevremin gerek il müdürümüzün karşılaşmaları ve o coşkuyu çevremden görmek, o kadar değerli olduğumu hissetmek beni çok mutlu etti.”
‘MADALYAYI JACKİE CHAN’DEN ALMAK BENİM İÇİN PASTANIN ÜSTÜNDEKİ ÇİLEK OLDU’
Madalyasını ünlü aktör Jackie Chan’den alan ve kendisini orada görmeyi hiç beklemediğini aktaran Çavdar, şunları söyledi: “Jackie Chan’in orada olduğunun bile farkında değildim. Bütün madalya alan sporcuları doping testine sokmuşlardı. Oradaki başka bir sporcunun bana söylemesiyle fark ettim. Sonra yanına gittim sarıldık fotoğraf çekindik ve ülkece onu çok sevdiğimizi söyledim. Tekrar madalya almaya çıktığımızda onu orda gördüm ve buda pastanın üstündeki çilek oldu benim için. Çok gurur vericiydi benim içinde.”
‘KAMPLARDA SÜREKLİ ANTRENMAN ODAKLI ÇALIŞIYORUZ’
Olimpiyatlara katılmak için sürekli kamplara girdiğini ve kamp boyunca antrenmanlara odaklı olduklarını belirten Milli sporcu Çavdar, “Antrenmanlarımız haftanın akışına göre bir gün çift bir gün tek şeklinde geçiyor. Çift antrenman olduğu günün akşamında odaya gelip direk bayılıyoruz hepimiz yorgunluktan. Bu süreç hep bu şekilde ekstra bir şey yapmıyoruz sadece antrenman odaklı çalışıyoruz. Öğlen antrenmanlarımız varsa gündüz falan dışarıya çıkamıyoruz. Çünkü gerçekten dışarıya çıktığımızda verdiğimiz efor bizi yoruyordu ve biz bütün enerjimizi antrenmanlara harcamak istiyorduk. Sosyal alanı olabildiğince minimuma indirmek zorundasınız bu süreçte. Yememizden içmemize, dinlenmemize kadar her şey kontrol altındaydı ama şuanda tatil yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘ARTIK HEDEFİM 2028 LOS ANGELES OLİMPİYATLARI’
Paris 2024 etabını bitirdiğini ve kendisinin bir sonraki hedefinin 2028 Los Angeles olduğunu dile getiren Çavdar, “Hayattayız ve bir günümüz bir günümüze uymuyor. Düşünme ve hayal etme şansımız olabildiğince sonsuz. Şuanda hayatın bana ne getireceğini bilemiyorum. Bir önceki hedefim Paris 2024’tü, tek odaklandığım nokta oydu. Ancak şimdi üzerine bir şey daha eklendi, bu süreç çok uzun ilerleyen zamanda hedeflerim ve hayallerim tabiki de var ama bazı şeylerde bana kalsın istiyorum. Şuanda sadece dinlenmek ve kendime biraz vakit ayırmak istiyorum. Tekrardan yenilenip 2028’e daha kuvvetli bir şekilde hazırlanmak istiyorum” dedi.
‘ÖLDÜKTEN SONRA BİLE İSMİM BİR YERLERDE GEÇİYOR OLABİLMESİ BENİM İÇİN ÇOK ONUR VE GURUR VERİCİ BİR DUYGU’
Geçen günlerde gerçekleştirilen belediye meclisinde isminin kendi oturduğu mahalleye verilmesi için önerge sunan AK Partili meclis üyelerine teşekkürlerini ileten Çavdar, “İl Müdürümüz İsmail Hakkı Kasapoğlu ile bu konuyu daha öncesinde konuşmuştuk. Bana bir söz vermişti sen madalyayı getir bende bunu gündeme gelmesi için çalışayım diye. Çok şükür ben madalyayı getirebildim. Sayın müdürümde çok teşekkür ederim benim için bunun gerçekleşmesini sağladı. Ben bu haberi duyunca ekstra sevindim. Adımla anılabilmek hatta doğduğum mahallede ben öldükten sonra bile ismim bir yerlerde geçiyor olabilmesi benim için çok onur ve gurur verici bir duygu. Bu yüzden Sayın AK Parti İl Başkanı Turgay Şahin’e aynı zamanda AK parti meclis üyelerine ve Belediye Başkanımız Burcu Köksal’a teşekkür ediyorum” diye konuştu.
‘BİZİM GİBİ ÇOCUĞU OLAN ÇOK FAZLA AİLE VAR BU ONLARA İLHAM IŞIĞI OLDU’
Bronza madalya sahibi Meryem Betül Çavdar’ın konuşmasında öne çıkan satır başları şu şekilde: “Paris 2024’te izleyenlerin sayısı arttı. Bizim mücadelelerimiz gözler önüne getirildi. Bu süreçte bize geri dönüşlerde çok güzel oldu. Bizi ekran başında izleyen, bizim gibi olan ya da bizim gibi çocuğu olan çok fazla aile var, bu onlara ilham ışığı oldu ve çok fazla’da geri dönüş alıyoruz. Saklamalarına gerek olmadığını bizi ekran başında gördüklerinde diğer herkesten ne kadar daha güzel şeyler başardığımızı ve aslında önümüzde bir engel olmadığını sadece vücutta var olduğunu ama senin hayatını nasıl idame ettirebileceğine, eksik bir şeyinin olmadığının farkına varıyorsun. Bu onlara bence çok ayrı bir güç verdi. Bu manada öncülük edebilmek, hayata aslında bunun için geldiğimin farkına varabilmek benim için çok daha büyük bir güzellikte. Buradan bizim gibi ailelere yada engel durumu olan insanlara seslenmek istiyorum. Hayat devam ediyor biz burada bir var olma mücadelesi içerisindeyiz. Bu mücadeleyi biz vermezsek, hayat bizi mutlaka içerisine çekecektir. Bu yüzden size aralıklı olan bir kapı mutlaka vardır. Sadece sizin o kapıyı açıp ileriye adım atabilmeniz sizin elinizde. Bu yüzde söylediğim hep bir şey var, siz rüzgarı arkanıza alın o rüzgar sizi zaten hep ileriye doğru götürecektir.”
‘ÜLKEME BİR KADIN OLARAK PARİS 2024’TE İLK MADALYAYI KAZANDIRDIĞIM İÇİN ÇOK GURURLUYUM’
Biz kadınlar gerçekten çok güçlüyüz. Ben taekwondo branşı üzerine örnek verecek olursam, gerçekten vücudumuza darbe alıyoruz. Bu darbeler aslında ilerleyen zamanlarda benim aslında çok hoşuma gidiyor. Çalıştığım ve emek verdiğimin farkında varıyorum. Bu anlamda kadının gerçekten elinin dokunduğu her yer ekstra gerçekleşiyor. Ülkeme bir kadın olarak Paris 2024’te ilk madalyayı kazandırdığım için çok gururluyum ve ne mutlu bizlere.”
‘MERYEM TÜRK BAYRAĞINI GÖNDERE ÇEKTİRECEK VE 85 MİLYONUN ELÇİSİ OLACAK’
Röportajın devamında ise Meryem Betül Çavdar’ı ve ailesini tebrik eden Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, “Meryem oldukça başarılı bir sporcu. Dönüp baktığımız zaman 2017 yılında Meryem aktif olarak milli takım kadrosuna girdiğinde hiç boşluk ve ara vermeden Avrupa Şampiyonu, Dünya Şampiyonu, Avrupa ikincisi, Dünya ikincisi, Tokyo ikincisi ve en son Paris 2024’te ise olimpiyat üçüncüsü oldu. Buda şunu gösteriyor inşallah Meryem, özverili çalışmasını aynı oranda devam ettirirse altın madalyayı getirir. Biz bu olimpiyatlarda Meryem’den altın bekliyorduk, çünkü o özverinin hakkı altındı. Çünkü hiç boşluk bırakmadı. Aynı boşluğu bırakmadan Meryem, bir 6 dakika için 3,5-4 yıl çalışacak. 2 ay tatilinden sonra yine sıkı bir eğitime girecek ve Meryem en nihayetinde altın madalya için 3 raunt’u var yani toplam 6 dakikası var. Dolayısıyla Meryem o 6 dakika için çok ciddi çalışacak. Canını acıtacak Türk Bayrağını göndere çekmeyi düşünecek. 85 milyonun elçisi olacak ve o manevi duygu ile beraber bütün 85 milyonun o manevi yükünü sırtına alıp altın madalyayı bize getirmiş olacak” dedi.
‘MERYEM, 3 OLİMPİYATTA GÜMÜŞ BRONZ VE ALTIN MADALYA İLE BERABER ÖLÜMSÜZLEŞTİRECEK KENDİSİNİ’
Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu’nun konuşmasından öne çıkan satır başları ise şu şekilde: “Los Angeles 2028 Olimpiyatlarına çok sürpriz olmazsa Meryem’in yanına bir olimpiyat sporcu daha hazırlamaya başladık. Ben AK Parti İl Başkanımıza, AK Parti belediye meclis üyelerine ve belediyeye teşekkür etmek istiyorum. Çünkü Meryem’in isminin doğduğu sokağa verilmesi Meryem’e verilebilecek en büyük hediye. Manevi bir taç diyebilirim. Dolayısıyla bu hareket Meryem’in çok motivasyonunu artıracak ve inanılmaz bir motivasyonla Meryem 3 olimpiyatta gümüş bronz ve altın madalya ile beraber ölümsüzleştirecek kendisini. Hem sokakta isminin anılması hem de olimpiyat tarihine geçmesiyle alakalı. Umarım bu hareket milli olimpiyat sporcularımızın doğdukları şehirlerdeki belediyelere de örnek teşkil eder.
‘SPORCULARIMIZI UFAK NEDENLERLE KÜSTÜRMEMEK LAZIM’
Meryem için bütün imkanlarımız hazır. Kendisine de söyledim, ‘Kızım buraya geldiğinde boşluk bırakmak yok’ dedim. Burada antrenörler emrinde. Bana sadece müdürüm materyal lazım bana, şu alet lazım bana hemen her şey emrinde. Çünkü bir başarılı sporcu yakalamak kolay değil. Yakaladıysak sporcumuzu ufak nedenlerle küstürmemek lazım. Bu arada Cumhurbaşkanımıza spora ve sporcuya verdiği destekten dolayı yürekten teşekkür ediyorum. Sayın Bakanımız Osman Aşkın Bak’a bu bağlamda yürekten teşekkür ediyorum. Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı’na ve emeği geçen milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum.
‘MERYEM BETÜL, TAEKWONDO’DA BİR MARKA VE AFYON İÇİN İNANILMAZ BİR İLHAM KAYNAĞI’
Meryem Betül diğer sporculara tamamen bir örnek. Kendisi taekwondo da bir marka. Bakanlığımız 7-8 yıldır yetenek taramaları gerçekleştiriyor. Yetenek taramalarımız her gün daha profesyonele doğru gidiyor. Taramalarda yetenekli çocukları keşfediyoruz. Afyonkarahisar bu konuda oldukça duyarlı ve duyarlı velilerimiz var. Afyonkarahisar’da yüzde 95’e kadar öğrencilerimizi yetenek taramasında geçirdik. Ailelere ben bu noktada destek olmalarını, çocuklarını keşfedilmelerini rica ediyorum. Spordan da inan çok rahat ekmek yiyebilir. Meryem şuanda spordan ekmek yiyor yemeye de devam edecek. Meryem belki profesyonel antrenör olacak, belki çok daha farklı noktalara gelecek. Spora yatkınlığı olan çocukları yetenek taramalarında keşfediyoruz. Meryem Betül Afyon için inanılmaz bir ilham kaynağı. Meryem’in biz antrenman yaptığı salona da ismini vermeyi düşünüyoruz. Bakanlığımız ile iletişim halindeyiz.
SPORA MERAKI OLAN GENÇLERİMİZİ SALONLARIMIZA BEKLİYORUZ
Sizlere çok teşekkür ediyoruz Meryem Betül’ün sesini duyurmuş olduk. Bu bağlamda Afyonkarahisar’ın spora yatkın sporu seven spor dostu bir şehir olduğunu net gördüğümü söyleyeyim. Milli sporcularımız sayısı şuanda 70-80 rakamlarına kadar dayandı. Nasipse 2025’te Afyonkarahisar çapında 100’ün üzerinde milli sporcuya tamamlamayı düşünüyoruz. 2028’e muhakkak Meryem’in yanına bir tane daha olimpiyatlara sporcu göndermek için uğraşıyoruz. Milli sporcularımızı artırmaya, yetenekli sporcularımızı keşfetmeye gayret ediyoruz. Duyarlı olan velilerimizi ise daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Gençleri ise salonlarımıza bekliyoruz.”