Hem annenin hem de bebeğin hayatını tehdit eden bu büyük miyomlar, o dönemde alınması son derece riskli olarak değerlendirildi. O zamanın şartlarında bu tür operasyonlar, gebeliğin düşükle sonuçlanabileceği veya annenin hayatının tehlikeye girebileceği gerekçesiyle yapılamazken, Dr. Halil Gülden bu zor ameliyatı gerçekleştirmeye karar verdi.
AİLE, MİNNETİNİ GÖSTERMEK İÇİN HALİL GÜLDEN’İN SOYADINI KIZLARININ İSMİ YAPTI
Dr. Halil Gülden, rahim kanalında bebeğin bulunduğu keseyi büyük bir özenle koruyarak rahimdeki tüm miyomları başarılı bir şekilde temizledi. Ameliyat sonrası uygun ilaç tedavisi ile annenin ve bebeğin sağlığını kontrol altında tutan Dr. Halil Gülden, bebeğin gelişiminin normal seyrinde devam etmesini sağlarken, anne gebeliğinin 9. ayında sezaryenle sağlıklı bir doğum gerçekleştirdi. Aile o dönemin şartlarında oldukça zor ve riskli operasyon sonrasında, doktorlarına olan minnetlerini göstermek isteğiyle bebeklerine ameliyatı gerçekleştiren Dr. Halil Gülden’in soyadı olan ‘Gülden’ ismini koydu.
BİZ YABANCI DOKTORLARI ALKIŞLAMAYA DEVAM EDELİM
İsmini doktoru Halil Gülden’in soyadından alan Gülden’in sosyal medya üzerinden yabancı bir doktor hakkında övgü dolu sözlerin paylaşıldığı bir yazıya yaptığı yorum büyük yankı uyandırdı. Gülden, Dr. Halil Gülden’e olan minnetini şu cümlelerle ifade etti: “Sene 87… Annem hamileliğinin 4. ayında düşük ya da ölümle sonuçlanacak bir gebelik haberi aldı. Ankara, Eskişehir ve birçok şehirde doktora gittik ama sonuç hep aynıydı. Sonra Halil Gülden isimli bir doktora denk geldik. Rahimden kitleleri temizleyip beni tekrar anne karına yerleştirdi. 1989’da doğdum. Ancak ne yazık ki Türkiye’de başarılı cerrahlar pek konu olmaz, hele ki o yıllarda. Biz yabancı doktorları alkışlamaya devam edelim…”
‘GEBELİK DÖNEMİNDE CİDDİ KOMPLİKASYONLARA YOL AÇABİLİRLER’
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Halil Gülden, kadınlarda gebelik öncesi, gebelik anında veya gebelik sonrası rahimde oluşan miyomların tehlikeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. “Miyomlar, rahimde gelişen iyi huylu tümörlerdir, ancak özellikle gebelik döneminde ciddi komplikasyonlara yol açabilirler” diyen Gülden, “Miyomlar hamilelik döneminde büyüme eğilimindedir ayrıca miyomlar bu büyüme esnasında dejenerasyon gelişebilir ve hem anne hem de bebek için büyük bir risk teşkil edebilirler. Bu tümörler, bebeğin rahimdeki gelişimini engelleyebilir ve düşük, erken doğum, hatta annenin hayatını tehlikeye atacak durumlara neden olabilir” şeklinde konuştu. Gülden ayrıca gebelik döneminde veya gebelik öncesi-sonrası miyomların dikkatle izlenmesi, erken teşhis için kadın hastaların rutin kontrollerini muhakkak yaptırması gerektiğinin altını çizdi.
‘TEDAVİ SÜRECİ HASTANIN DURUMUNA BAĞLI OLARAK DEĞİŞİR’
Miyomlarım genellikle adet düzensizlikleri, karın ağrısı, şiddetli kanama, sık idrara çıkma ve bazen de kısırlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirten Dr. Halil Gülden, tedavi seçeneklerinin miyomun büyüklüğüne, konumuna ve hastanın durumuna bağlı olarak değişeceğini ifade etti. Miyomların tedavisinin çoğunlukla cerrahi müdahale gerektirdiğini, miyom ameliyatlarının ise rahim bütünlüğünü ve gebelik şansını korumak amacıyla büyük dikkat ve hassasiyet gerektiren operasyonlar olduğunun altını çizdi