Afyonkarahisar Kasaplar, Sucukçular ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı İbrahim Yörük, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kasap esnafı gibi küçük işletmelerin, döviz kurlarındaki dengesizlik ve artan maliyetler nedeniyle ciddi zarar gördüğünü ileri süren Yörük, “Hükümetin acil önlem almaması krizi daha da derinleştirmektedir. Bu sorumsuzluk, halkın hükümete olan güvenini tamamen yok etmekte ve derin bir öfke biriktirmektedir. Eğer bu yanlış politikalar düzeltilmezse, halkın tepkisi yalnızca ekonomik değil, siyasi sonuçlar da doğuracaktır” şeklinde konuştu.
‘UMURSAMAZ TAVIR DEVAM EDERSE, İMALAT SEKTÖRÜ İÇİN ÇEKİLEN ACILAR BÜYÜYEREK DAHA FAZLA YIKIMA YOL AÇACAKTIR’
Hayvan sayısındaki yetersizlik ve plansız müdahalelerle daha da kötü duruma geldiğini dile getiren Yörük, “800 bin adet canlı hayvan ithalatı, sektöre merhem değil, uzun vadede telafisi imkansız zararlar verecek bir tehlike oluşturmaktadır. Ucuz ithalat, yerli üreticiyi bataklığa sürüklemekte ve halkın cebini boşaltmaktadır. Bu durum, gıda güvenliğini tamamen tehdit etmekte ve halkı temel gıda maddelerine ulaşamaz hale getirmektedir. Hükümetin yanlış politikaları, toplumu sosyal ve ekonomik bir çöküşe sürüklemekte; adalet duygusunu yok etmekte, gelir dağılımındaki uçurumu derinleştirmekte ve sosyal huzursuzluğu artırmaktadır. Eğer bu umursamaz tavır devam ederse, imalat sektörü için çekilen acılar büyüyerek daha fazla yıkıma yol açacaktır. Bugün izlenen politikalar, geçmişte yaşanan buhrandan daha yıkıcı bir süreç başlatmakta ve toplumun tüm kesimlerini derinden sarsmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘AKP, HALKIN ÇIĞLIKLARINI DUYMAZDAN GELMEKTEDİR’
Afyonkarahisar Kasaplar, Sucukçular ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı İbrahim Yörük, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmenin devamında ise şunları söyledi: Tüm bu yaşananlarda AKP teşkilatlarının sorumluluğu büyüktür. Saha gerçeklerini bilmeden hareket eden ve gerçek verilerden kopuk bir yönetim anlayışı, ülkeyi bu noktaya sürüklemiştir. AKP teşkilatları, göstermelik politika önerileri ve geçici çözümlerle sadece günü kurtarmaya çalışmakta, halkın çığlıklarını duymazdan gelmektedir. Son seçim sonuçları, halkın bu duruma verdiği net bir uyarıdır. Halk, AKP’nin bu sorumsuz yönetiminden artık bıkmış ve bu politikalara açık bir şekilde ‘dur’ demiştir. Eğer bu uyarı dikkate alınmazsa, bir sonraki seçimde yaşanacak çöküş çok daha büyük olacaktır. Cumhurbaşkanının halkın yaşadığı gerçek sorunlardan haberdar olmadığı, çevresindeki dar bir danışman grubu tarafından yanıltıldığı gün gibi ortadadır. Ülkenin dört bir yanında fiyatlar uçuşa geçmişken, milletvekilleri ve parti teşkilatları, vatandaşın çektiği ekonomik acıları gerçekçi bir şekilde Cumhurbaşkanına iletmekten acizdir. Vatandaşlar et ve süt ürünlerini lüks tüketim olarak görür hale gelirken, hükümet yetkilileri durumu görmezden gelmekte ve krizin sorumluluğunu başka aktörlere yıkmaya çalışmaktadır. Cumhurbaşkanının aldığı kararlar, sahadaki gerçeklikle örtüşmemekte, halkın yaşadığı buhranın boyutlarıyla hiçbir şekilde uyuşmamaktadır. Bu durum, sistemin temelden çürüdüğünü ve etkin bir yönetim anlayışının kalmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
‘SÜREÇ, HALKIN DEVLETE OLAN GÜVENİNİ TAMAMEN KAYBETMESİNE NEDEN OLUYOR’
Küçük ve orta ölçekli işletmeler, döviz kurlarındaki dalgalanma ve artan maliyetler yüzünden büyük zararlar görüyor. Hükümet, sorunu görmezden gelmekte ve etkili çözümler üretmekten kaçınmaktadır. Mehmet Şimşek’in ekonomi politikaları, vergi artışları ve kısıtlamalarla halkı daha da yoksullaştırmakta, sektördeki güven bunalımını derinleştirmektedir. Artan vergiler, halkın cüzdanını boşaltmakta ve vergi verme motivasyonunu yok etmektedir. Bu süreç, halkın devlete olan güvenini tamamen kaybetmesine neden oluyor.
‘ARTAN GIDA FİYATLARI, YALNIZCA ÜRETİCİLERİ DEĞİL, TÜKETİCİLERİ DE DERİN BİR ÇÖKÜŞE SÜRÜKLÜYOR’
Bugün, et fiyatları alınan geçici önlemlerle gerilemek bir yana, giderek ulaşılamaz hale gelmektedir. Afyonkarahisar’da dana kesim karkas fiyatı 350 TL’dir ve bu durum, hükümetin hatalı politikaları yüzünden ya yükselmekte ya da alım gücü düşen halkın temel gıda ve ihtiyaçlarına ulaşmasına engel olmaktadır. Artan gıda fiyatları, yalnızca üreticileri değil, tüketicileri de derin bir çöküşe sürüklüyor. Açlık, kıtlık ve artan suç oranları, bölgesel düşmanlardan daha büyük bir tehlike haline gelmiştir. Hükümetin sorumsuz politikaları, halkı sefalete mahkûm etmekte ve toplumsal düzeni tehdit etmektedir. Ekonomi ve adalet sistemindeki sorunlar her yeri etkilemektedir.
‘BUGÜN ALINAN KARARLAR, YARININ SONUÇLARINI BELİRLEYECEK’
Tüm bunlarda AKP teşkilatlarının da büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Göstermelik politikalar ve günü kurtaran çözümlerle, halkın taleplerini göz ardı eden bir yönetim anlayışı, toplumsal öfkeyi körüklemekte ve derin bir güvensizlik ortamı yaratmaktadır. Eğer bu sorunlar acilen çözülmezse, sektör tamamen çöküşe sürüklenecek ve halk büyük bir yıkım yaşayacaktır. Bugün alınan kararlar, yarının sonuçlarını belirleyecek. Hükümetin etkisiz politikaları, toplumu daha da yoksullaştırmakta ve geleceği karartmaktadır. Eğer bu durum devam ederse, toplumsal huzursuzluk patlama noktasına gelecek ve sonuçları ağır olacaktır. Hükümetin artık sorumluluk alması, gerçek ihtiyaçları göz önünde bulundurması ve halkın güvenini yeniden tesis etmesi şarttır. Aksi takdirde, yalnızca ekonomik değil, sosyal bir felaketle karşılaşacağız.”