İnsanların bilerek veya bilmeyerek maruz kaldıkları hareketsizlik durumu bedenin erken yaşlanmasına, ağrılara ve yorgunluk sendromlarına neden olduğunu dile getiren Torunoğlu, “Ağır psikolojik stres görünmez bir yük olarak kişilerin üzerine baskı yaparken, beden psikolojik ve fiziksel cevap verir. Herkesin strese cevabı farklıdır. Bunda da kişilerin duygu durumu, kişilik yapısı, hormonları, fiziksel yapısı etkilidir. Dolayısı ile herkesin strese cevabı farklıdır” dedi.
‘FİBROMİYALJİ BİR HASTALIK DEĞİL, SENDROMDUR’
Fibromiyaljinin bir hastalık değil, bir sendrom olduğuna değinen Torunoğlu, “Yani bulgular, belirtiler bütünüdür. Yapılan tetkikler normal çıkar (başka hastalıklara eşlik edebilir, bu noktada hekim ayıklamayı yapar), ama hasta kronik bir ağrıdan şikayetçidir. Ağrı görülmez, ama oradadır. Hastanın bulguları hastalığı işaret etmese de, yaşam kalitesini düşürür. Tıbbi olarak ifade etmek gerektiğinde, strese karşı kişinin cevabında nöro-endokrin (sinirsel- hormonal) bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkan kas-iskelet sistemi sorunu” şeklinde konuştu.
‘TEDAVİSİ SADECE İLAÇLA ÇÖZÜLMEZ’
Tedavisinde sendromun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Torunoğlu, “Tedavisi, sendromun bir bütün olarak ele alınmasını gerektirir. Sadece ilaçla çözülemez. Öncelikle organik bir problem varlığı/yokluğu doktor tarafından belirlenmelidir. Hastanın ağrıları, psikolojik durumu, yaşam aktiviteleri detaylı incelenmeli ve tedavi programı oluşturulmalıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri konunun uzmanlarıdır. Tedavide, ilaç yanı sıra, hobiler, egzersizler ve psikolojik/ psikiyatrik destekler yer alır” ifadelerini kullandı.