Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarının sorumlusu siyasi vurdumduymazlıktır’

İGM ekim ayı ikinci oturumunda, son günlerde artan kadın ve çocuk cinayetleri ile bebeklere kadar inen cinsel istismar olaylarını meclise taşıyan CHP Dazkırı İGM Üyesi Altıok, “Şu çok net bilinmelidir ki, yaşanan her kadın cinayetinin ve çocuğa yönelik istismarın sorumlusu siyasi vurdumduymazlıktır. Çünkü kadın cinayetleri politiktir” dedi.

İGM ekim ayı ikinci

Pazartesi günü başlayan İl Genel Meclisi (İGM) ekim ayı toplantılarının ikinci gününde, dört gündem maddesi ve bir gündem dışı madde görüşülerek karara bağlandı. Birleşimde; MHP’li İGM üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partilerinin grup toplantısına katılmasından dolayı yer almadı. İGM Başkanı Mehmet Siper’in başkanlığında gerçekleştirilen ikinci birleşiminde gündem dışı söz alan CHP Dazkırı İGM Üyesi Müyesser Ege Toker Altıok, son günlerde artan kadın ve çocuk cinayetleri ile bebeklere kadar inen cinsel istismar olaylarını gündeme getirdi. Kadın cinayetlerinin ve çocuklara yönelik istismarın sorumlusunun siyasi vurdumduymazlık olduğunun altını çizen İGM Üyesi Altıok, kadın cinayetlerinin politik olduğunu ifade etti. Altıok, “Son günlerde artan ve sıradanlaşarak, kanıksanan kadın cinayetleri, bebeklere kadar uzanan cinsel istismar olaylarından duyduğum endişe ve rahatsızlığı ifade etmek için söz aldım. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilme kararı alındığı günden itibaren, kadınların ve çocukların payına ölüm, istismar, şiddet düştü. Sadece birkaç günde yaşadığımız bu karanlık tablonun sebebi bellidir. Sözleşmenin yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 2014’ten bu yana uygulansaydı, bugüne kadar en az binlerce kadın yaşıyor olacaktı. Çünkü devlet, kadına karşı şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirleri almış olacaktı, şiddeti önleyemediği koşulda da adil yargılama ve cezalandırma süreçleri işleyecekti” diye konuştu.

‘BİZ KADINLAR TACİZİ, TECAVÜZÜ, ÖLÜMÜ REVA GÖRMELERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’

İstanbul Sözleşmesi’nin önemini vurguladığı konuşmasında Altıok, şunları kaydetti: “Kısacası İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülükleri yerine getirilmiş olsaydı, kadınlar sokak ortasında göz göre göre öldürülmeyecekti, kadınları katledenler cezasızlıkla ya da iyi hal indirimiyle ödüllendirilmeyecekti. Çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunanlar, delil yetersizliği gerekçesi ile tahliye edilmeyecekti, cinsel istismar mağduru çocuk, delil sunmak için istismarcısı ile ikinci kez bir araya gelip ses kaydı almaya çalışırken tekrar taciz edilmeyecekti. Şu çok net bilinmelidir ki, yaşanan her kadın cinayetinin ve çocuğa yönelik istismarın sorumlusu siyasi vurdumduymazlıktır. Çünkü kadın cinayetleri politiktir. Kadına yönelik şiddete bedel biçenler şiddeti bitirmek istemiyor. Tacizcileri, tecavüzcüleri cezasızlıkla ödüllendirenler, yaşam hakkımıza sahip çıkmıyor. Her fırsatta erken evliliğe göz kırpanlar, çocuk yaşta evliliği yasaklamak istemiyor. Ancak biz kadınlar tacizi, tecavüzü, ölümü reva görmelerine izin vermeyeceğiz.”

‘BU İNSANLARIN MAĞDURİYETİNİ GİDERMEYE ÇALIŞALIM’

İGM ekim ayı ikinci oturumunda gündem dışı söz alan İGM Dinar Üyesi ve CHP Grup Başkanvekili Nihat Çalışkan, geçtiğimiz temmuz ayında Afyonkarahisar’da meydana gelen depremde Dinar’a bağlı Akça Köyü’ndeki hasar oluşan evleri ve vatandaşların yaşadığı mağduriyeti gündeme getirdi. Çalışkan, konuyla ilgili yaptığı konuşmada, “İlimiz Afyonkarahisar’da 11 Temmuz 2024 tarihinde yaşanan depremden sonra Dinar ilçemize bağlı Akça Köyümüzde bir binada hasar oluşmuştu. Deprem nedeniyle bu binada oluşan hasardan dolayı vatandaşımızın mağduriyeti Kaymakamlık tarafından sağlanan bir prefabrik evle giderilmişti ama o günden bu yana gelen süreçte; temmuz ayından bugüne bu köydeki binalarda ciddi derecede yarıklar ve çatlaklar oluşmaya başladı. Deprem esnasında o anki oluşan yarıklar şimdi daha fazlalaştı, 25’e yakın evde çok büyük hasarlar var. Sizlere de dağıttığım fotoğraflarda da bu mevcut, videoları da var. Bu konuyu Kaymakamlığımız da daha önce Afyonkarahisar İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne bildirmiş ama bir netice oluşamamış. Şu anda bu binalar geceleri de çatır çatır ve insanlar bu binalarda oturmaktan sıkıntı duyuyorlar. Sayın Meclis Başkanım sizin nezdinizde grup başkanvekillerimle birlikte sizleri buraya davet ediyorum. Burayı birlikte tekrar bir değerlendirelim. Bu insanların mağduriyetini gidermeye çalışalım” dedi.

‘ACİLEN İKİ TANE KAÇIŞ RAMPASI YAPILMASI GEREKİYOR’

CHP Merkez İGM Üyesi Özgür Kiraz ise gündem dışı söz alarak Afyonkarahisar-Şuhut karayolunda ölümlü ve yaralanmalı kazaların yaşandığını hatırlatarak, bu yola iki tane kaçış rampası yapılmasının gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Afyonkarahisar ilimizde Şuhut ilçemize giden yolumuz var. Belki de biliyorsunuzdur, bu yolda birkaç gün önce yine ölümlü ve yaralanmalı bir trafik kazası yaşandı/geçirmiş bulunmaktayız. Burada Belkaracaören Köyü’nün aşağısında ve Halımoru’na kadar inen rampalı bir yolumuz var. Ben, burada iki tane kaçış rampasının olması gerektiğini düşünüyorum. Çok önemli ve sürekli kullanılan bir yolumuz. Bununla ilgili değerlendirme yapmamız ve gereken yolun bir an önce yapılması için söz aldım. Kesinlikle kullanılan bir yol, orada acilen iki tane kaçış rampası yapılması gerekiyor. Bununla ilgili bir değerlendirme yapmanızı istiyorum.”