Tıp Fakültesi Mavi Salondaki etkinlikte, iletişimin, insanın varlık sürdürme biçiminin bir ürünü ve bu süreçteki gelişmelere göre değişime uğrayan insana özgü bir olgu olarak tanımlandığını belirten Ceylantekin, etkili iletişim becerisinin ana hatları ile dört temel ilkesinin ‘kabul etme’, ‘etkin dinleme’, ’empati kurma’ ve ‘ben dilini kullanma’ olduğunu söyledi.
‘ATILGANLIK, GENÇ YAŞLARDA KAZANILMASI GEREKEN BİR DAVRANIŞ’
Başta internet olmak üzere, iletişim teknolojilerinin insanların hayatındaki yeri düşünüldüğünde, iletişim sözcüğünün günlük evrenin bir açıklayıcısı olarak görülebileceğini ifade eden Ceylantekin, şöyle konuştu: “Atılganlık ise kişilerin olumlu ve olumsuz duygularını, düşüncelerini ve arzularını, başkalarının haklarını görmezden gelmeden ve bu konuda suçluluk ve kaygı duymadan ifade edebilmeleridir. İletişimi etkin kullanmak için atılganlığın, özellikle genç yaşlarda kazanılması gereken bir davranış olduğunu söylememiz gerekir. Atılganlık mesleki başarımızın artmasında önemli bir role sahip olup geliştirilebilecek bir davranış olarak da tanımlanabilir.”
‘ATILGANLIK SALDIRGANLIK İLE KARIŞTIRILMAMALI’
Atılganlığın saldırganlık ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Ceylantekin, kişilerin uygun iletişim tekniklerini kullanarak kendilerini doğru ifade etmekten kaçınmaması gerektiğinin altını çizdi. Beden dilinin kişilerarası iletişimdeki önemini de vurgulayan Ceylantekin, iletişimde kelimeler aynı kalmak koşuluyla beden dilinin kelimelerden daha etkili olduğunu söyledi.