AK Parti İl Başkanı Turgay Şahin, haftalık basın toplantısında terörle mücadele, ekonomik gelişmeler, dış politika ve yerel gündemi değerlendirdi. Haftalık basın toplantısında İl Başkanı Şahin’e Tanıtım ve Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Sevim, Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertük ve Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan eşlik etti. Başkan Şahin, yaptığı açıklamaların ardından soru-cevap bölümünde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını soran bir gazeteciye, “Sayın Bahçeli’nin açıklamasından üç tane temel cümle çıkarttım. Bir, terör örgütü ile asla müzakere edilmeyeceği, iki, terör örgütünün kayıtsız ve şartsız silah bırakıp teslim olması gerektiği, üç, Türkiye’de terörün sıfırlanması ve bu ayak bağından kalıcı olarak kurtarılması” karşılığını verdi. Teröre karşı tavırlarının net olduğunun altını çizen Şahin, “Birincisi; AK Parti hiçbir zaman terör örgütü ile, terör örgütünün siyasi temsilcisi ile hiçbir platformda gizli veya açık ittifak yapmamıştır. O kadar nettir ki bunun tartışma konusu olacağını düşünmüyorum. İkincisi; terörle mücadelemiz gerçekten son raddeye gelmiş, geliştirdiğimiz silahlar, Türk ordusunun bu konuda kılındığı imkanlar ile yurt içinde ve yurt dışında bitirilme noktasına gelmiştir. Artık karakolların yüzlerce teröristle basıldığı, onlarca askerimizin şehit olduğu, bizi üzen ve başımızı öne eğen manzaralar geride kalmıştır. Bu bizim terör ile mücadele konusunda kararlılığımızı gösteren temel paritelerdir. Bu sonuçlar ortadayken başka bir sonucun gündeme gelmesini ben kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
‘MHP VE AK PARTİ’NİN BİR SUÇLAMA ALTINDA KALMASI KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİLDİR’
MHP ve AK Parti’nin bir suçlama altında kalmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydeden Şahin, “Şuanda mecliste terörle iltisakı, irtibatı bulunan çok sayıda milletvekilinin milletvekilliğini düşürmüşken, bu konuda bizim tavrımız belli, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partilerinin tavrı da belliyken bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve AK Parti’nin bir suçlama altında kalması kabul edilebilir bir şey değildir. Mecliste tavrımız bellidir. Terör örgütlerine karşı yurt dışı operasyonlarımızda tezkere kararlarına karşı AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin tavrı bellidir. Cumhuriyet Halk Partisi ve eklentilerinin tavrı da bellidir. Bütün bunlar şu özdeyişi hatırımıza getirmektedir. ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.’ İşe baktığımızda AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi kayıtsız şartsız terörün ve terör örgütlerinin karşısındadır. Diğerleri ise ikircikli tavırlarla kent uzlaşısı gibi üstü örtülü ittifak yöntemleriyle bugün hala terörün siyasi uzantısıyla kol koladır. Bu ittifakta hala devam etmedir. Bu ittifakın hala devam ettiğini Esenyurt Belediye Başkanının görevden alınması, tutuklanması sonrasında o otobüs üzerindeki konuşmalarda aziz milletimiz izlemiştir, şahit olmuştur. Bir tarafta yapılanlar, bir tarafta bir konuşmadan çıkartılan yanlış sonuçlar. Bunun takdirini kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Eminim ki, umuyorum ki sağduyulu ve hakşinas bir yaklaşım bu sorunun cevabını verecektir” ifadelerine yer verdi.
‘GAZİ MECLİSİMİZDE, DEM PARTİ MİLLETVEKİLLERİYLE YAPTIKLARI BASIN AÇIKLAMALARI HEMŞEHRİLERİMİZİN HAFIZALARINDADIR’
AK Parti İl Başkanı Turgay Şahin, haftalık basın toplantısında yaptığı ve cevapladığı açıklamaların devamında şunları söyledi: “Milliyetçilik gerekçesini kullansa da ilimiz belediye başkanı daha iki gün önce canlı yayında mevcut programları sebebiyle gitmediğini bizzat beyan etmiştir. Anlaşılan o ki, sayın Başkan Afyon’da farklı konuşmakta, canlı yayında Türkiye’ye karşı ise farklı bir söylemi tercih etmektedir. Sayın Başkanın Meclis performansı bu konuda yeterince açıktır. Bugün benim DEM Parti’ye olan tutumum bellidir dese de milletvekilliği döneminde Gazi Meclisimizde, DEM Parti milletvekilleriyle birlikte eşcinsel haklarını savunmak için yaptıkları basın açıklamaları, DEM Partililerin milletvekillikleri düşürüldüğünde Gazi Meclisimizin kürsüsünden yaptığı konuşmaları daha dün gibi Afyonkarahisar’lı hemşehrilerimizin hafızalarındadır. Gel deyince gel, git deyince gidenlerden olmadım sözlerini ise basının ve kamuoyunun takdirine bırakıyor ve çok yakın bir geçmişte, talimatla eğreti vekillik yapmak üzere emaneten bir başka partiye gittiğini sonra bir başka talimatla döndüğünü hatırlatmakla yetiniyorum. Belli ki Ankara’da farklı Afyon’da farklı bir söylem halen caridir ve kendi tercihleridir. Bir başka söylem çelişkisi ise seçimden önce ve seçimden sonra ortaya çıkmıştır. Verdiği ‘anne sözü’ hemen unutulmuştur. Bugün işten çıkartılan, mobbinge uğrayan kadınları, engellileri, yeni evlileri hasılı ekmeğinin peşindeki onlarca kişiyi Türkiye izlemekte ve ilimizi mahcup etmektedir Bugün de sırf AK Parti’yi tercih etti diye Erkmen halkının cezalandırılmış, Erkmen halkının kullandığı suya yüzde 330 zam yapılarak insanlık dışı bir uygulamaya imza atılmıştır. Bu zihniyet kendinden olmayana su bile vermeyecek kadar kindar, ayrımcı ve dışlayıcı bir zihniyettir. Üstelik Afyonkarahisarlı bir ailenin de su harcamalarına yüzde 68 ile 93 arasında zam yapılmış ancak yüzde zammın yüzde 30 olduğu yönünde gerçek dışı bir açıklama ile insanımız kandırılmaya çalışılmıştır
‘ALKOL TÜM KÖTÜLÜKLERİN ANASI, DİĞER BAĞIMLILIK YARATAN MADDELERİN İSE GİRİŞ KAPISIDIR’
Bir başka dikkat çekici konu ise milliyetçi ve muhafazakar seçmenden oy almak için şekilden şekile girmelerine rağmen gerçek yüz ve kimlikleri ilk altı ayda ortaya çıkmaya başlamasıdır. Belediye Meclisinden oldu bittiyle alkol ruhsatı vermeye çalıştıkları işletmeler, meclis kararının çıkmasından emin olmalılar ki milyonlarca liralık yatırım yapmışlardır. Alkol tüm kötülüklerin anası, diğer bağımlılık yaratan maddelerin ise giriş kapısıdır. Bir kamu kurumu olan belediyelerin alkolle ve alkolizmle mücadele etmeleri Anayasanın emredici hükmüdür. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. Belediye sosyal tesislerinde de alkollü içkilerin satılacağı yönünde yoğunlaşan haber ve duyumlara ise inanmak bile istemiyoruz, belediyenin bu kadar ileri gideceğine ihtimal vermiyoruz ancak bu konuyu titizlikle takip edeceğimizi kamuoyuna bildiriyoruz. Afyonkarahisar’da ve Türkiye’nin dört bir yanında halkımızın güvenini sarsacak her türlü ihlale, karşı kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Aziz milletimizin AK Parti’mize olan güvenini asla boşa çıkarmayacağız
‘BELEDİYE BAŞKANININ AFYONSPOR İÇİN GEREKEN TAVRI VE REFLEKSİ GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUM’
Afyonspor bulunduğu çıkmaz nedeniyle hepimizi üzmekte. Biz ilimizin sportif başarılarla da anılmasını istiyoruz. Belediye başkanlığımız, iktidar dönemimizde bu ile kazandırdığımız spor alanları, spor sahaları ve tesisleri göz kamaştırıyor. Bunun doğal neticesi olarak da her spor branşında beklemek gerekir diye düşünüyorum. Ancak Afyonspor belli ki bir çıkmazın içerisine girmiş. Şuanda ciddi bir borcun altına ve başarısızlık devam ediyor. Bu her Afyonluyu olduğu gibi bizi de üzüyor. Ben Sayın Belediye Başkanının bu konuda seçim vaadinin yerine getirilmesini bekliyorum. Bu konuda Afyonspor’u Süper Lig’e kadar çıkaracaklarını ifade etmişlerdi. Bu konuda gereken tavrı ve refleksi göstermesini bekliyorum.
‘BU BİR MAHCUBİYETİN İFADESİDİR’
Sayın Belediye Başkanının nerede ve nasıl konuşacağını kendisi bileceğini, bu açıklamasını da AK Parti İl Başkanı yani bendenize karşı bir cevap olduğunu söylemiş ama hiç o kanaatte değilim. O metin baştan sona okuduğunda aslında mensubu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı özür beyanı yada bir gerekçe beyanı olduğu çok açıktır. Bir konunun, bir cümlenin kime karşı sarf edildiği açık olmalıdır. Yani ben bir şey söylediğim zaman muhatabım bunu anlamalıdır. Bu konu eğer sonrada bir şerhi gerektiriyorsa bu açıklamanın bir kere iletişim diline uygun olmadığı sonucunu çıkartırız. Bu sonradan açıklama getirilmiş bir cümledir. Bu bir mahcubiyetin ifadesidir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının çağrısına cevap veremeyen, Ankara’da farklı Afyon’da farklı konuşmak zorunda olan, bunu da Afyon ittifakı dediği şeyin gereği olarak buradaki söylemlerine dikkat etmek zorunda hisseden bir başkanın bu konudaki gerekçelendirme çabalarıdır.
‘SAYIN BAŞKANIN ALDIĞI OY BİR REFLEKS OYUDUR’
Afyon ittifakı, kendisini ziyaret eden ve tek parti gibi davranan bir takım siyasi parti temsilcileri bu ittifakı izah etmekten uzaktır. Sayın Başkanın aldığı oy bir refleks oyudur. Afyon’un dünkü ve bugünkü siyasi fotoğrafının bir yansıması değildir, tepkiseldir. Bugün, bu ittifak içinde hangi siyasi partileri, oluşumların olduğunu biz görüyoruz. Bunlar birlikte sık sık fotoğraf vermekte ve bir tek parti gibi hareket etmektedirler. Kendi siyasi tercihleridir. İttifaklarda caizdir ve yasaldır. Buradaki başarısını açıkladığı Afyon ittifakı başka bir şeydir. Bu konudaki tepkisel olaylarla ittifak oylarının ayırt edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”