Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Türkiye’de bir yıl içerisinde 25 bin kişi akciğer kanserinden hayatını kaybetti’

Akciğer kanserinin dünya ve Türkiye genelinde en sık görülen kanser türü arasında yer aldığına dikkat çeken İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Korkmaz, son verilere göre Türkiye’de 25 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Akciğer kanserinin dünya ve

Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında değerlendirmelerde bulundu. Akciğer kanserinin dünya ve Türkiye genelinde erkeklerde en sık görülen kanser türüyken kadınlarda da ikinci sırada olduğunu belirten İl Müdürü Korkmaz, “Gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni de akciğer kanseridir. 2022 yılında, dünyada yaklaşık 2.5 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı tahmin edilmektedir” şeklinde konuştu. En son verilere göre Türkiye’de bir yıl içerisinde 31 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi aldığını kaydeden Korkmaz, “25 bin kişi bu nedene bağlı hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde vakaların sadece yüzde 18,5’i lokalize evrede saptanmışken yüzde 26,6’sı bölgesel, yüzde 54,9’u ise uzak yayılım evresinde saptanabilmiştir. Tanı alma medyan yaşı 64’tür. Bu kanser türü için en önemli risk faktörü tütün ve tütün ürünlerinin kullanımıdır. Ülkemiz verileri ile yapılan bir çalışma neticesinde akciğer kanseri için tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen oran erkeklerde yüzde 89,9 kadınlarda ise yüzde 43 olarak belirlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

’25 BİN AKCİĞER KANSERİ VAKASI ÖNLENEBİLİR’

Türkiye’de bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğunu dile getiren Korkmaz, “Nitekim yapılan çalışmalara göre, tütün ve tütün ürünü tüketimindeki azalmayla akciğer kanseri görülme sıklığı da azalmaktadır. Akciğer kanserinin diğer önemli nedenleri arasında mesleki (asbest, ağır metaller) ve çevresel risk faktörlerine maruziyet (hava kirliliği, pasif içicilik, radon) yer almaktadır.  Bu veriler, önleyici tedbirler almanın ve erken evrede tanı koymanın akciğer kanseriyle mücadeledeki en kritik aşamalar olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.

‘SAĞLIKLI YAŞAM TARZLARINI BENİMSEMEK KANSERİ ÖNLEMENİN ÖNEM ARZ EDEN STRATEJİLERİ ARASINDA YER ALMAKTADIR’

İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, yaptığı değerlendirmenin devamında ise şunları söyledi: “DSÖ tarafından yayımlanan Akciğer Kanseri 2023 Raporu’nda, akciğer kanserinin önlenmesi programlarının, birincil ve ikincil koruma önlemlerini içermesi gerektiği belirtilmektedir.  Birincil koruma, risk azaltma ve sağlıklı davranışı teşvik etme yoluyla bir hastalığın ilk ortaya çıkışını önlemeyi amaçlar. Halk sağlığında bu önleyici tedbirler; sigarayı bırakmayı, dumansız ortamları teşvik etmeyi, etkili tütün kontrol politikaları uygulamayı, mesleki tehlikeleri ele almayı ve hava kirliliği seviyelerini azaltmayı içerir. Tüm dünyada başarı örneği olarak öne çıkan ‘Ulusal Tütün Kontrol Programımız’ bu doğrultuda hazırlanmış olup toplumdaki tüm bireyleri tütün ve tütün ürünlerinin sağlık, ekonomi, çevre ve sosyal zararlarından korumayı amaçlamaktadır. Tütün ve tütün ürünlerini kullanmamak, pasif içicilikten kaçınmak akciğer kanseri riskini azaltmanın en iyi yolu olmakla birlikte düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve çevresel risk faktörlerine maruz kalmayı en aza indirme dâhil olmak üzere sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemek ve savunmak kanseri önlemenin önem arz eden stratejileri arasında yer almaktadır.

‘ERKEN TEŞHİS, BAŞARILI TEDAVİ ŞANSINI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTIRABİLİR’

Akciğer kanseri için ikincil koruma, hastalığı, erken evrelerinde, semptomlar ortaya çıkmadan önce tespit etmeyi amaçlayan ve yüksek riskli bireyler için gerekli olabilen tarama yöntemlerini içerir. Bu popülasyonda erken teşhis, başarılı tedavi şansını önemli ölçüde artırabilir ve sonuçları iyileştirebilir. Bu kapsamda, ülkemizde ‘Akciğer Kanseri Tarama Programı’ yürütülmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için genellikle birkaç yıl geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Belirtiler, tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Bu bağlamda en sık gözlenen belirtiler; geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük; öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak; derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı; iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı; ses kısıklığı; nefes darlığı; sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlardır. Akciğer kanseri farkındalık ayı vesilesiyle vatandaşlarımızı, akciğer kanserinin bir adım önünde olmaları ve sağlıklarını korumaları için tütün ve tütün ürünlerini kullanmamaya ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeye davet ediyor, sağlıklı günler diliyorum.”