Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) 50. yıl etkinlikleri kapsamında Kocatepe İktisadi Düşünce Kulübü tarafından düzenlenen konferansta Avrupa Birliği ve enflasyon konuşuldu. Konferansta konuşan Pamukkale Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Batmaz ‘Türkiye’nin Avrasya Ekonomileri ile İkili Ticari, Ekonomik İlişkileri ve İzlenen Politikalar’ temasıyla gerçekleştirdiği sunumunda Türkiye’nin geçmişten bugüne kadar Avrasya ile ilgili izlemiş olduğu politikaları anlattı. Sabri Bektöre Konferans Salonunda düzenlenen ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, İİBF Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ali Balkı ve akademik personel ile öğrenciler katıldığı konferansta konuşan Batmaz, Avrasya ile Türkiye arasında gerçekleşen ikili ekonomik ticaretin boyutuna dair de bilgiler verdi. Batmaz, dünyanın farklı coğrafyalarında var olan kaynaklara hâkim olmak amacıyla sanayileşmiş ülkelerin dünyayı planlamaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi:
EKONOMİSİ İYİ OLMAYAN ÜLKELER AVRUPA BİRLİĞİ’NE KABUL EDİLİYOR
“Yeni dünya düzeninde Orta Doğu önemli bir rol oynamıştır. Amerika’nın kuruluşundan günümüze kadar, kendi menfaatleri doğrultusunda gelişen olaylarda baş aktör olarak yer alır, menfaatine gelmeyen işlere ise dokunmazlar.” Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından oluşan yeni dünya düzeniyle birlikte Rusya’nın eski gücünü devam ettirmek amacıyla Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kurduğunu ifade eden Batmaz, “13 ülke bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kuruyor. Sovyetler Birliği’nden kopan ülkeler ayakta kalmak için bu birliğin içerisinde yer almak istiyorlar. Doğu Avrupa’da bulunan devletler ise 2-3 yıl arayla bağımsızlıklarını ilan ediyorlar. Bağımsız olan devletler de sırayla Avrupa Birliği’ne üye oluyor. Bu ülkelerin hiçbiri ekonomik olarak Türkiye’den iyi olmamasına rağmen Avrupa Birliği’ne kabul ediliyor. Türkiye ise 70 yıldır Avrupa Birliği kapısında bekletiliyor” diye konuştu.
GLOBAL ENFLASYON PROBLEMİ SÜRÜYOR
Konferansta ikinci konuşmayı Pamukkale Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Nazlıoğlu da ‘Global Enflasyon Sorununu Yeniden Ele Almak: Ampirik Kanıtlar’ temalı sunumunda Türkiye’de enflasyon probleminin yıllardır tartışıldığına vurgu yaptı. Nazlıoğlu, “Bir ülkenin enflasyonunu anlamaya çalışırken ülkenin kendi dinamiklerinin dışında bir de küresel çevrenin etkisinin olup olmadığının merakındayız. Bu konu yaklaşık 4 yıldır benim üzerine çalıştığım bir konu” dedi. 1970’lerden itibaren global enflasyon probleminin süregeldiğine dikkat çeken Nazlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
ENFLASYON SEBEPLERİ YILLAR İÇERİSİNDE FARKLILAŞIYOR
“1970’lerde petrolün olduğu bölgelerde çok önemli dalgalanmalar vardır. Daha sonra 1980’lerin ortasından 1990’lara kadar küresel enflasyonun yoğun olduğu bir dönem oldu. 2008’de büyük küresel resesyon ve devamındaki iyileşme ile karşımıza çıkan bir enflasyon dönemi var. Son olarak Covid-19 ile birlikte ortaya çıkan küresel enflasyon istikrarlı bir şekilde devam etmektedir. Bu döngü hiç bitmeyecek ama önemli olan bizim döngüyü anlayıp kavrayabilecek olmamızdır.” 1970 ile 2000’ler arasında gerçekleşen küresel enflasyonun sebeplerinin farklılaştığını söyleyen Nazlıoğlu, “Küresel enflasyon sebepleri yıllar içerisinde farklılaşıyor fakat sorun aynı. Biz bunun gerçekten bir küresel sorun olup olmadığını eğer küresel sorunsa da ülkelerin enflasyon yapısını nasıl etkilediğine bakmalıyız ve bu sorun ölçülebilir mi diye bakma gayretinde olmalıyız.” Konferans soru cevap bölümünün ardından sona erdi.