TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sunum gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, son 23 yılda kadınların hak, fırsat ve imkanlardan adil bir şekilde yararlanmalarını sağladıklarını belirten Bakan Göktaş, 2020’den sonra kadına yönelik şiddet uygulayanlara cezaları ağırlaştıran, kapsamını genişleten düzenlemeler yaptıklarını, 25 Kasım’da yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulunu, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları ve ilgili tarafların geniş katılımıyla, daha etkin ve verimli bir yapıya dönüştürdüklerini ifade etti. Göktaş, yakın zamanda yeni bir projeyi daha hayata geçireceklerini belirterek, “‘Şiddet Uygulayanlara Yönelik Psiko-Sosyal Destek Hizmetlerinin Modellenmesi’ projemiz ile şiddet uygulayanların psikolojik profillerini tespit edeceğiz. Genel olarak mağdurlar üzerinde çalışıyoruz ancak şiddet uygulayanlara yönelik çalışma şu ana kadar yapılmamıştı. Yine TÜBİTAK ile işbirliğinde Türkiye’de ilk defa gerçekleştireceğimiz bu projeyle faillere yönelik programlar geliştireceğiz. Böylece şiddet uygulayanlara yönelik etkin psikososyal müdahalelerle şiddet döngüsünün kırılmasını hedefliyoruz” diye konuştu.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ İMZALAYAN 45 ÜLKEDEN 26’SI SÖZLEŞMEYE ÇEKİNCE KOYDU’
İstanbul Sözleşmesini imzalayan 45 ülkeden 26’sının sözleşmeye çekince koyduğunu aktaran Göktaş, şöyle devam etti: “Avrupa Birliğine üye ülkelerden İstanbul Sözleşmesini imzalamış bazı ülkeler kendi iç hukuklarında herhangi bir düzenleme yapmamıştır. Bu ülkelerde şiddetle etkin bir şekilde mücadele yürütülmediğini iddia edebilir miyiz? Diğer yandan bazı ülkeler ise bu konuda kısmi düzenlemelere geçmiştir. Yıllarca siyaset yapmış biri olarak, diğer ülkelerdeki uygulamaları da yakından takip ediyorum. Avrupa’da çok az sayıda ülkede kadına yönelik şiddet konusunda bir yasal düzenleme mevcut. Örneğin Belçika’da, bu konuda 2023 yılında bir kanuni düzenleme yapıldı. Bu düzenlemede, İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan kadına yönelik şiddet vakalarına ilişkin veri toplanması hususu daha yeni hüküm altına girdi. Bugün halen, veri toplanması konusunda çok geride kalındığı ve kolluk kuvvetlerinin bu konudaki kapasitesinin henüz istenen seviyede olmadığı tartışılıyor. Veriler toplanılmıyor yurt dışında.”
‘ŞİDDET MESELESİNDE DAHA FAZLASINI YAPMAK, HER BİRİMİZ İÇİN DE AYRI BİR SORUMLULUKTUR’
Şiddet vakalarını sıfırlayana kadar yapacak çok işlerinin olduğunu aktaran Göktaş, “Biliyoruz ki bu meselede daha fazlasını yapmak, her birimiz için de ayrı bir sorumluluktur. Dayanışma ve ortak irade ile başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. El birliğiyle kadınların şiddetle anılmadığı daha müreffeh toplum inşa edeceğiz. Kadınların şiddetle, ayrımcılıkla değil eşit hak ve fırsatlar ile başarılarıyla anıldığı bir toplum anlayışıyla dayanışma içinde çalışacağız. 2006 yılından bu yana kadına şiddetle, aktif bir şekilde mücadele eden bir kardeşiniz olarak bu konuda yasal düzenlemeler üzerinde çalışan bir milletvekili, yüzlerce şiddet mağduru kadının hayatına bizzat dokunan, kadın cinayetine bizzat şahitlik eden bir kadın olarak bu konudaki mücadelemi sürdürmekten asla vazgeçmeyeceğimi de ifade etmek istiyorum. Amasız, fakatsız sonuna kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘KADIN İHBAR HATTI İLE ÇOCUK İHBAR HATTINI AYIRMAK İSTİYORUZ’
ALO 183 Şiddetle Mücadele Hattı’nı özellikle ‘kadın ihtisaslaşmış hattı’ olarak belirlemek istediğini söyleyen Göktaş, bu hatta en çok çocuklara ilişkin ihbar aldıklarını anlattı. Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hatta ikinci olarak kadın ihbarı alıyoruz. Dolayısıyla kadın ihbar hattı ile çocuk ihbar hattını ayırmak istiyoruz. Böyle bir çalışmamız söz konusu. Bu hattı neden 112 ile entegre ettik? Çünkü 112 her tarafta çekiyor. Dağın başında olan kişi de telefonu çekmeyen kişi de 112’ye ulaşabiliyor. Biz o mücadelemizi daha etkili, daha hızlı yönetmek istiyoruz. Emniyetten bize bilgi gelmesini beklemeden oralarda bizim uzman çalışma arkadaşlarımız olacak. 183 hattımız işlemeye devam edecek. 112’lerde de bizim masamız olursa biz de vakadan anında haberdar olup anında mücadele edeceğiz ve belki davalara en başından müdahil olabileceğiz.”
‘FAİLİN REHABİLİTASYONU ÇOK ÇOK ÖNEMLİ’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, her zaman mağduru güçlendirecek çalışmalar üzerinde durduklarına işaret etti. Kadını sadece şiddet gören, mağdur olan biri olarak görmediklerine dikkati çeken Göktaş, kadını güçlendirmeyi, topluma kazandırmayı ve kadın erkek fırsat eşitliğini sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Göktaş, “O minvalde biz OECD’nin kadın erkek bütçeleme modelini önemsiyoruz” dedi. Türkiye genelinde 3 bin 500’den fazla kurumla vatandaşlara hizmet verdiklerini anlatan Göktaş, bir kadının gidecek yerinin olmadığını söylemesine tahammül edemeyecekleri için kadın konukevlerini oldukça önemsediklerini vurguladı. Göktaş, faile yönelik çalışmalara değinerek, “Failin rehabilitasyonu hakikaten çok çok önemli. Bu konuda faile yönelik psikososyal müdahale modelini başlattık. Farklı türden şiddet uygulayan profiller var. Bunların belirlenmesine yönelik ayrı bir araştırma başlattık. Bizim amacımız şiddetin döngüsünü kırmak. Eğer şiddet döngüsünü kırmazsanız bu sürekli tekrar eden ve hakikaten gelecek nesilleri etkileyen bir durum” ifadelerine yer verdi.