Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BBP, basın mensupları ile bir araya geldi

Basın mensuplarıyla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla partisinin düzenlediği kahvaltılı toplantıda konuşan BPP Afyon İl Başkanı Çağlar, “DEM, PKK’nın siyasi kanadı, PKK ise küresel emperyalist güçlerin paçavrasıdır. Bu sebeple ve her ne sebeple olursa olsun İmralı canisi de, DEM’liler de muhatap alınamaz. Terörle müzakere olmaz, terörle mücadele olur” dedi.

Basın mensuplarıyla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla partisinin düzenlediği

Büyük Birlik Partisi (BBP) Afyonkarahisar İl Başkanı Süleyman Çağlar, kentte görev yapan gazetecilerle buluştu. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü kapsamında partisi tarafından düzenlenen kahvaltılı toplantıda yerel, ulusal ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti ile görüşmesini yanlış bulduklarını belirterek, PKK’lı terörist başının muhatap alınmasına karşı olduklarını kaydetti. Çağlar, “Geçmişte büyük bedeller ödeyerek tecrübe ettiğimiz ‘Çözüm Süreci’ dahil olmak üzere, Büyük Birlik Partisi’nin kurulduğu 1993 yılından bugüne, teröre dair söylediklerimiz arasında hiçbir fark yok, ‘PKK, istihbarat örgütlerinin kullandığı bir araçtır ve Türkiye’ye doğrudan namlu doğrultmaya cesareti olmayanların kullandığı hainler ve katiller topluluğudur. Şunu asla unutmayalım; PKK kendisini var eden yabancı istihbarat örgütlerinden bağımsız olarak, kendi başına herhangi bir karar alamaz.’ Mecliste temsilcisi bulunan siyasi partilerin neredeyse tamamının kapılarda karşıladığı, tokalaştığı, gülüştüğü DEM, bir siyasi parti olarak tanımlanamaz. DEM, PKK’nın siyasi kanadı, PKK ise küresel emperyalist güçlerin paçavrasıdır. Bu sebeple ve her ne sebeple olursa olsun İmralı canisi de, DEM’liler de muhatap alınamaz. Terörle müzakere olmaz, terörle mücadele olur” diye konuştu.

‘İSMAİL GÜNEŞ HAYATININ SON SAATLERİNDE DAHİ GAZETECİLİK GÖREVİNİ YERİNE GETİREREK VEFAT ETTİ’

Basın emekçileriyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde dün düzenlenen kahvaltı organizasyonunda bir araya gelen BBP İl Başkanı Çağlar, yaptığı konuşmada, basının üstlendiği önemli göreve değindi. Gazeteci İsmail Güneş’in hayatının son saatlerinde gazetecilik görevini yerine getirerek vefat ettiği hatırlatan Çağlar, “Ülkemize ve milletimize hizmet etmek için çıktığımız yolda, sesimizi duyurmamıza aracılık yapan ve bu anlamda çalışma arkadaşlarımız saydığımız siz değerli basın mensuplarının yeni yılını ve  ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum. Camia olarak Çalışan Gazeteciler Günü geldiğinde bizim aklımıza hep Gazeteci İsmail Güneş gelir,  Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte helikopterin düşürülmesi nedeniyle şehit olan İsmail Güneş. Bildiğiniz gibi hem bizleri hem tüm vatandaşlarımızı hüzne boğan acı olayı tüm Türkiye Gazeteci İsmail Güneş’in ağzından öğrendi. İsmail Güneş hayatının son saatlerinde dahi gazetecilik görevini yerine getirerek vefat etti. Bu vesileyle hem Muhsin Başkan ve arkadaşlarıyla birlikte vefat eden İsmail Güneş başta olmak üzere, görevi başında vefat eden tüm çalışan gazetecilere Allah’tan rahmet yakınlarına ve sizlere de başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

‘BEBEK KATİLİNİN HER NE AMAÇLA OLURSA OLSUN MUHATAP ALINMASINA KARŞIYIZ’

Geçmişte olduğu gibi bugün de çözüm sürecine karşı olduklarını söyleyen Çağlar, DEM Parti ile görüşülmesinin, PKK’lı terörist başı Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çağrılmasının yanlış olduğunu ve durumdan acilen vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti. Çağlar, “2013 yılında başlatılan çözüm sürecine de biz karşıydık. O sürecin çözüm süreci değil bölünme süreci olduğunu haykırdık. O sürecin en büyük zararı ise Kürt kardeşlerimizin nezdinde PKK’nın partisinin meşruiyet kazanması olmuştur. Bu sürece kadar meclise bağımsız olarak zar zor meclise girebilen PKK’nın partisi bu süreçten sonra tek başına grup kuracak kadar çoğunluk elde etmiştir. Devletin o süreçte sözde Kürt sorununun çözümü için eşkıyaları ve partilerini muhatap alması ve vatansever Kürt kardeşlerimizi DEM’in kucağına itmesi siyasal bölücülüğün de önünü açmıştır. Şimdi geldiğimiz nokta itibariyle mecliste, ‘Öcalan meclise gelsin, örgüte silah bıraktırsın ve umut hakkından yararlansın’ sözleriyle başlatılan bu yeni sürecin de Büyük Birlik Partililer olarak, Alperenler olarak yanında değiliz, bilakis tam karşısındayız ve buradan devlet aklına sesleniyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Devlet Bahçeli’nin vatanseverliğinden şüphemiz yok, lakin bitmiş olan PKK’nın elebaşı, bebek katili Apo’nun her ne amaçla olursa olsun muhatap alınmasına karşıyız. Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Bahçeli’nin milliyetçiliğinden şüphemiz yok, lakin PKK’nın meclisteki kravatlı temsilcilerinin kapılarda karşılanmasına karşıyız. Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Bahçeli’nin devlet adamlığından şüphemiz yok, lakin 40 bin şehidimizin ve şehit ailelerinin kalplerinin incitilmesine karşıyız. Bu sebeple bu yol yol değildir, bu çıkmaz sokaktır. Derhal bu yanlıştan vazgeçin. Titreyin ve kendinize dönün” dedi.

‘EMEKLİLERİMİZİN ŞU ŞARTLARDA EN AZ 20 BİN TL ALMASI GEREKİYOR’

Türkiye’deki ekonomik duruma, enflasyona ve hayat pahalılığına da değinen Çağlar, asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılan zammın düşük olduğunun altını çizdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kira artış oranına yüzde 60 olarak onay vermesini eleştirdi. Emeklilerin günümüz şartlarında en az 20 bin TL alması gerektiğini belirten Çağlar, şunları söyledi: “2024 yılını, alt ve orta gelir gruplarımız çok zor şartlarda geçirdiler. Enflasyon ve hayat pahalılığı, en çok bu kesimleri etkiledi. Ülkemizde, açıklanan asgari ücret ve bu rakamın altındaki emekli maaşlarıyla, herhangi bir vatandaşımızın hayatını idame ettirmesi mümkün değildir. Bir asgari ücretlinin eşi çalışmıyorsa, çocukları varsa ve evleri de kira ise bu ailenin 22 bin 500 TL ile ay sonunu getirmesi imkansız. Aynı şekilde emekliler de sıkıntı içerisinde. Bir emekli maaşıyla, ev de kira ise emeklilerimiz 14 bin 500 TL ile nasıl geçinsin? Üstelik emeklilerimiz 2023 yılı temmuz ayında çok adaletsiz bir uygulama sonucu hak kaybına uğradılar. 2023 temmuz maaş zammı en son aldığı maaşa değil de kök maaşa yapıldı. Emeklilerimizin şu şartlarda en az 20 bin TL alması gerekiyor ve bu dar gelirli vatandaşlarımızın belini büken kira artışları. Enflasyonun yüzde 44 açıklandığı bir ortamda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kira artışlarını yüzde 60 olarak belirlemesi çok yanlış. Bu nasıl bir hesaptır? Enflasyon yüzde 44 iken asgari ücretliye yüzde 30, emekliye yüzde 15 zam yapıyorsunuz ama iş kira artışına gelince yüzde 60 kira artışına onay veriyorsun. Hazine ve Maliye Bakanı’na sesleniyoruz. Biz bu hesabın içinden çıkamadık. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.”