Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BİR GÖK DOLUSU MARTI

Sevgili okurlarımın her hafta

Sevgili okurlarımın her hafta sizin de bildiğiniz gibi farklı konu ve konuklarla kahve tadında sohbetlerimiz oluyor. Bu hafta ki konuğumuz Edebiyat alanından ilimizin çok sevilen bestekarlarından şair Ali Akçeken.

Lise yıllarında başladığı şiir merakı onu başarıya taşımış Eşraf saati, Bir gök dolusu martı, Özgür düşlerimin kuşları ve Aşk zor zanaattır dört şiir kitabı çıkararak sevilen şairlerimiz arasına girerken, Afyon Kocatepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencilerinden Sinan Kurt şairimiz Ali Akçeken’in hayatı ve eserlerini üniversite bitirme tezi olarak hazırlaması onun yaptığı bu güzel çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu göstermesi adına çok güzel. İşte böylesine güçlü kalemi olan sevgili konuğumuzu tanıdıkça mutlu olacaksınız.

Değerli konuğumuz yurt içinde katıldığı şiir yarışmalarında üç kez birincilik ödülüne, beş kez ikincilik ödülüne, iki kez üçüncülük ödülüne ve bir kez de beste yarışmasında mansiyon ödülü kazanarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Sevgili konuğumuz Ali Akçeken’in şarkılarını seslendiren sanatçılar ise Hüseyin Kâğıt, Işık Manco, Nazire Savran, Arif Edizer, Berrin, Doğan Güneş, Nuri Yeşilçay ve Doğanay olmuştur.

Sözlerimi fazla uzatmadan Afyonkarahisar’ımızın edebiyat alanında yetiştirdiği en önemli şairlerimizden birisi olarak kendinizden bahseder misiniz, Ali Akçeken kimdir?

17.02.1964 yılında Afyon’da doğdum.

İlk, orta, lise ve yüksek tahsilini yine Afyon’da tamamladım.

Afyon Meslek yüksek Okulu Muhasebe Bölümünden mezun oldum.

Garanti bankasında iş hayatım başladı. Beş yıl bankacılık, altı yıl da mermer fabrikası müdürlüğü yaptım. Daha sonra Kolaylı Şirketler Grubuna geçtim. Muhasebe Finansman Müdürü olarak 2010 yılında emekli oldum. Aynı kuruluşta halen İşletme Müdürü olarak görev yapmaktayım.

Evli ve iki evladım var Allah’ım bağışlarsa.

Şiir yazmak sizde hobi olmaktan öte bir tutku gibi gözüküyor, yoksa yanılıyor muyum?

Çok haklısınız, tutkuya dönüşmeyen bir hobi, sadece bir heves olarak bir süre sizi oyalar ve gelir, geçer. Başarılı ve kalıcı olmak, ancak işinizi tutkuyla yaparsanız gerçekleşir.

 

Ali Akçeken’i şiire başlamasına sebep olan nedir, özel bir durum değilse biraz anlatır mısın?

Lise yıllarımda küçük denemelerle heveslendim şiir yazmaya, özellikle üstat Yahya Kemal Beyatlı’ nın ‘Akıncılar’ şiirini yüksek sesle okumak hem büyük keyif veriyordu hem de gönlüme şiir sevgisini aşılıyordu.

Sizin aynı zamanda TRT repertuarlarına giren birçok eseriniz var? Bunlardan ilki hangisi?

Şimdiye kadar toplam 25 eserim TRT repertuarına kabul edildi. İlk kabul edilen eserim ilimizin yetiştirdiği başka bir büyük değer olan Raif Somer’in 1990 yılında bestelediği ‘Buğulanan Hayallerde’ ile başlayan güftemdir.

Aile bireyleri arasında sizden başka şiire merakı olan var mı?

Birkaç şiir annemin yazmışlığı vardır. Onun haricinde ailemde şiire merakı olan ve yazan ne yazık ki yok.

Tüm şiirleriniz elbette çok güzel ama bunların içinden en çok etkilendiğin şiiriniz hangisi, özel bir anısı var mı?

Tüm şiirlerim evlatlarım gibidir, birbirinden ayırmak zor ama sonradan başladığım şarkı sözlerinden ziyade, benim gerçek tarzımı yansıtan hece şiirlerimden olan ve içinde pek çok edebi sanatları barındıran Üstüne, Özledim, Neyleyim ve Benzetme serilerinin bende yeri ayrıdır.

Sizce şiir nedir bize biraz anlatır mısınız?

Şiir, en basit haliyle duygu ve düşüncelerin belirli ölçüler, kalıplar, uyumlar ve edebi sanatlar kullanılarak mevcudiyet bulmasıdır. Her şiirin bir ruha ihtiyacı vardır, bu nedenle şairin gücü, kalitesi ve ustalığı direkt şiire yansır.

Ben daha çok lirik şiirlerden yanayım, kaç tür şiir var, siz hangi tür şiir yazıyorsunuz?

Benim de şiirdeki tarzım ve ilk tercihim lirik halk şiiridir. Kullandığım kalıplar 7,8,11 ve14 lü hece kalıplarıdır genelde. Özellikle 8’li gibi dar kalıpta az söz ile tüm kurallarına uyarak çok şey anlatabilmek müthiş keyif veriyor bana.

Rubai tarzı şiirlerim de vardır ama aruz kalıplarını hiç kullanmadım ve hiç yakın gelmedi bana. Bir dönem serbest şiire de oldukça ağırlık vermiştim. Bu şiirlerle şiir yarışmalarından pek çok dereceler aldım ve çoğu serbest şiirlerimden olmak üzere onlarca değerli şiir yorumcusu tarafından şiirlerim seslendirildi. YouTube’da ve Facebook sayfamda bu seslendirmelere isteyen herkes ulaşabilir. Son zamanlarda ise sadece şarkı sözü yazıyorum.

Edebiyatımızın ünlü şairlerinden birisine yakın olmanızı isteseydik hangisi ile sohbet ederdiniz, niçin?

Ünlü şairlerin sadece biri değil pek çoğuyla aynı havayı solumak, sohbetlerinde bulunmak ve dostluklarına sahip olmayı çok isterdim. Benim şiirde dört ustam var. Başta Halil Soyuer olmak üzere Yalçın Benlican, İlkan San ve Şahin Çandır’ dan çok şeyler öğrendim, yıllarca mektuplaştık, etkinliklerde bir araya geldiğimizde sabahlara kadar sohbet ettik. Şiirler, şarkılar söyledik. Nasihatlerini dinledim soluksuz.

Sizce şiir yazmanın özel bir saati var mı? Yoksa mekân ve zaman yok mu?

Ben pek çok şiirimi, hadi bir şiir yazayım diye oturup da yazmadım. Genelde başka bir şey ile uğraşırken ya bir söz ya bir konu ya da hikâye düşerse beynimden dilime işte o zaman şiir oluşmuş demektir. Ondan sonra şiiri işlemek daha kolaydır fakat gerekli rötuşları yapmak, konu bütünlüğünü sağlamak ve şiirin son halini aldırmak için kesinlikle sessiz bir ortama ihtiyaç vardır.

Uzun yıllardır şair olarak farklı ortamlarda bulunuyorsunuz, insanlarla iletişiminiz güçlü bunu bir arkadaşın olarak biliyorum. Herkes ile iyi geçinen kibar değerli hoş görülü bir yapın var bunu nasıl başarıyorsunuz?  Çünkü günümüzde insanlarımız çok farklı dengeyi nasıl kuruyorsun?

Kibirden her zaman uzak durmuşumdur, herkesi sevmek ve herkes tarafından da sevilmek ister yüreğim. İş hayatımda bir yönetici olarak vicdanımın adalet duygusuna çok güvenirim ve her zaman empati yaparım. Bana yanlış yapılmadıktan sonra asla kimseye bir yanlışım olmaz. İyi niyetle yaklaşırım genelde ve acaba sorusunu çok sorarım. Velhasıl  iyi bir insan olmak ve anılmaktır tüm çabam.

Birçok şiirin bestelenip farklı sanatçıların sesinden dinliyoruz bundan da gurur duyuyoruz. Kaç şiirin bestelenip hangi sanatçılarımızla çalışmak sana keyif veriyor?

Benim yaklaşık 300 şiirim, müziğin her türünden (TSM, THM, Arabesk, Fantezi, Taverna, Özgün, Anadolu Rock, Pop, İlahi, Oyun havası vb besteyle buluştu çok şükür.

Türk Sanat Müziği bu kategorilerden sadece biri. 11 eserim çeşitli sanatçılar tarafından albümlere okundu. Radyo, TV ve Digital platformlarda yayınlanmaya devam ediyor. Sinan Özşeker, Murat Arslan, Soner Özer ve Doğan Güneş en çok çalıştığım değerli bestekarlarımdan ilk aklıma gelenler. Her bestekarın duygusu farklı, melodisi farklı lezzeti farklıdır. Amacımız kalıcı ve kaliteli eserler üretip yarınlara kalabilmektir.

 Sevgili arkadaşım güzel bir sohbet olduğunu düşünüyorum. Sana tüm ekibim adına çok teşekkür ediyorum. Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?

Evet bence de keyifli bir sohbet oldu. Bende sana ve ekibine çok teşekkür ederim. Bu arada Afyonşehir gazetesi okurlarına teşekkür ederim. Umarım onlarda bizim aldığımız gibi keyif alırlar.