Doç. Dr. Mehmet Özen’i CİMER üzerinden tehdit eden şahsın ifadeleri…
‘Sağlıkta şiddet diyorsunuz, GÖRECEKSİNİZ ŞİDDETİ!’
AFSÜ Rektörü Okumuş, dün düzenlediği basın toplantısında, hastanede görevli Hematoloji hekimi Doç. Dr. Mehmet Özen’i CİMER üzerinden tehdit eden şahısın ifadelerini açıkladı: “İsim ve TC numarası bizde kayıtlı olmayan bir şahıs gece saatlerinde randevu almak istiyor. Tabi gece saatlerinde polikliniğe ulaşamadığı için bir kaç defa deniyor. Kullandığı ifadeleri hoş ifadeler değil. ‘İşte siz sağlıkta şiddet diyorsunuz, göreceksiniz şiddeti. Parçalayacağım, şöyle yapacağı, böyle yapacağım’ babında ifadeleri kullanıyor.”
Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesinde (AFSÜ) görevli tek hematoloji hekimi Doç. Dr. Mehmet Özen’in ölüm tehditleri almasının ardından istifa ederek kenti terk etmesi gündemdeki yerinin korurken, dün bir basın toplantısı düzenleyen Rektör Prof. Dr. Nurullah Okumuş, durumu en kısa sürede güvenlik güçlerine bildirdiklerini açıkladı. Afyonkarahisar basının oldukça yoğun ilgi gösterdiği kahvaltılı basın toplantısına yanına AFSÜ birim yöneticilerini alarak çıkan Rektör Okumuş, Haziran ayı ortalarında göreve başlayan Hematolog Doç. Dr. Mehmet Özen’in tehdit edildiğini, doktorun da Konya’da öldürülen doktorun akıbetine uğramamak için istifa yolunu seçtiğini belirtti.
HASTANE KAYITLARINDA KAYDI İSİM VE TC NUMARASI OLARAK YOK
Rektör Nurullah Okumuş, şunları söyledi: “Geçen hafta içerisinde hasta veya hasta yakını bilmiyoruz, bizim hastane kayıtlarında kaydı isim ve TC numarası olarak yok. Gece saatlerinde randevu almak istiyor. Tabi gece saatlerinde polikliniğe ulaşamadığı için bir kaç defa deniyor. Ulaşamayınca resmi kanallar üzerinden ulaşamadığını söylüyor. Kullandığı ifadeleri hoş ifadeler değil. ‘İşte siz sağlıkta şiddet diyorsunuz, göreceksiniz şiddeti. Parçalayacağım, şöyle yapacağı, böyle yapacağım’ babında ifadeleri kullanıyor. Bunu da resmi kanalla kayıt olarak yapıyor. Bunu kayda alan kurumlar da bize ‘Bakın böyle bir tehdit var. Bu tehdit nedeniyle hekiminize haber verdik. Kuruma da haber veriyoruz’ denildi. Gerekli tedbirleri alma konusunda rutinde yapılan işleri de yapıyorlar zaten. Tabi hekim arkadaş bunu görünce morali bozuluyor. Biz hem emniyete tedbir alınması açısından hem de Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Biz dedik hocamıza, ‘Bir kişinin yaptığı eylem bir ili etkileyecek.’
‘BEN ÇALIŞMAK İSTEMİYORUM’ DEDİ
Bize, ‘Ben daha önce hiçbir hastayla sıkıntı yaşamadım. İlk defa başıma böyle bir şey geliyor. Moralim bozuldu, gece uyuyamıyorum. Ben çalışmak istemiyorum’ dedi. Biz ekip olarak kendisine her türlü desteği verebileceğimizi söyledik. İzin alabilir, dinlenebilir. Bizim her türlü ikna ve destek çabalarımıza rağmen hocamız maalesef çalışamayacağım, istifa edeceğim dedi. Bu anlattığım olayları tane tane eksiksiz bir şekilde anlatan bir basın açıklaması yapma ihtiyacı hissettik. Çünkü bir kişinin randevu alamadığı iddiasıyla hekim arkadaşa karşı söylemiş olduğu tehdit ifadeleri kullanmış olmasından dolayı. Dolayısıyla bir kişinin yapmış olduğu hatanın sonuçlarını bütün il çekecek. Olay yönetime döndü. Bir hatayı düzeltmeye çalışırken bu sefer de bir başka hatayla karşılaşıyoruz. Vatandaşın gözünde ilin ihtiyacı olan bir hekimi koruyamayan, tutamayan bir yönetim ve bu yönetime karşı vatandaşın kışkırtılması. Bu algıyı düzeltmek için bir basın açıklaması yaptık” dedi.
ÇALIŞANIMIZI KORUMAYA ÇALIŞAN YÖNETİCİLERİZ
‘Yönetim olarak can güvenliği sağlanamadığı için…’ Bakın bu ifade sorunun temelini gösteriyor. Bir kişinin can güvenliğini sağlayamadığı ifadesi şu anlama geliyor: Afyonkarahisar’da yaşayan 745. Bin kişi potansiyel suçludur. Yani bütün bu insanlar potansiyel suçlu, biz bu insanlardan çalışanımızı korumaya çalışan yöneticileriz. Böyle bir şey yok. Bu hekimimiz ayrıldı, şu an iki hekimle görüşmelerimiz devam ediyor. Hatta geçen hafta birisi için ilana çıktık. Sonuçta biz buradaki eksikliği bir şekilde gidereceğiz. Bizim görevimiz buradaki hizmeti devamını sağlamak, yaşanan bu süreci sıkıntısız atlatmak.
TÜP BEBEK MERKEZİNİ İNŞALLAH KURACAĞIZ
Toplantı sonunda AfyonŞehir Gazetesi Sahibi Hakan Dilek’in tüp bebek çalışmalarıyla ilgili sorusunu cevaplandıran Rektör Okumuş, şu bilgileri aktardı: “Üniversite olarak Afyonkarahisar Devlet Hastanesi ile iş birliği yapacağız. Akademik kadro bizden olacak, fiziki alan ve cihazlar Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nden olacak. Olursa ilk defa Afyonkarahisar yapmış olacak. Eldeki imkanların ortaklaşa kullanılması, israf olmaması adına. Şu an nükleer tıp iş birliği de imzaladık onlarla. Devlet Hastanesi’nin bu cihazları alma imkanı var. Bende ekip var onlarda cihaz var. Yeri ve cihazı onlar sağlıyorlar. Benim hocalarım gidip orada hastaya bakacak. Yorum ve raporlamasını hocalarım yapacak. Türkiye’de ilk defa nükleer tıp iş birliğini yaptık. İkinci iş birliğimiz ise tüp bebek iş birliği. Yine benim hocalarım var. Benim fiziki alanım yok. Şu an hastane içerisinde tüp bebek merkezi koyacağım yerim yok. Ama devlet hastanesinin fiziki alanı var. Fiziki alanı siz sağlayın, hocayı da biz sağlayalım dedik. Onlar da kabul ettiler, şu an saplık müdürüyle birlikte çalışıyoruz. Üniversite devlet hastanesi iş birliğinde bir tüp bebek merkezini inşallah kuracağız.” Ömer Koçak
‘İstifa nedenim sadece ölüm tehlikesi’
Afyonkarahisar’da bir hasta yakını tarafından ölümle tehdit edildiğini söyleyip istifa eden hematoloji uzmanı, olayın üniversite yönetimiyle bir alakası olmadığını kaydetti. Öte yandan, doktorun görev yaptığı Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) hukuk biriminin önceki gün değil dün öğleden sonra şikayetçi olduğu ortaya çıktı.
Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesinde (AFSÜ) görevli tek hematoloji hekimi Doç. Dr. Mehmet Özen, bir hasta yakınının CİMER’e yazdığı şikayet dilekçesinde şiddet ve tehdit içerikli ifadelerini görüp ‘öldürülme endişesi taşıyorum’ diyerek istifa etti. Dr. Özen’in özel sektörde çalışacağı belirtildi.
Olayın ardından AFSÜ yönetimi Doktor Özen’in önce istifa ettiğini açıkladığı bir metni resmi internet sitesinden yayınladı ancak açıklamayı birkaç saat sonra kaldırdı. Açıklamanın kaldırılmasıyla ilgili ise üniversiteden herhangi bir açıklamada bulunulmadı. Dün yayınlanan açıklamada cumhuriyet savcılığı başta olmak üzere gerekli makamlara şikayetçi olunduğu belirtilmesine rağmen, şikayetin bugün öğleden sonra gerçekleştirildiği öğrenildi.
‘10 GÜNDÜR KENDİSİ DIŞARIDA’
Açıklaması ile Türkiye’nin gündemine oturan Dr. Özen ise olayın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Açıklamasında 2 gündür gündemde olan konudan rahatsız olduğunu dile getiren Özen, “Açıkçası ben bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum, 10 gündür kendisi dışarıda. 10 gündür de bir işlem yapılmadı. Bu konunun gündem de kalmaya devam edecek olması, benim hayati tehlikemi arttırıyor. O yüzden konu kapansın istiyorum. Bu konuşmayı yapmamın sebebi ise rektörlük, dekanlık ve buradaki hocalarım ile herhangi bir sıkıntım yok, baskı olmadı. Lütfen konuyu kapatırsak çok sevineceğim” dedi.
‘MOBBİNG YOK’
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularına da yanıtlayan Özen, bir gazetecinin “Sosyal medyada özellikle üniversite yönetimiyle ilgili mobbing uygulandığı yönünde iddialara var buna da açıklık getirir misiniz” sorusuna “Öyle bir şey yok. Ben sosyal medya hesaplarımı kapatmak zorunda kaldım bu olay dolayısıyla. Sosyal medyayı takip edemiyorum. Ancak mobbing yok. Burada gayet rahat çalıştık arkadaşlarla” yanıtını verdi.
‘Eğer izin verirlerse Türkiye’de kalmaya çalışacağım’
Bir başka gazetecinin ise “Üniversitenin açıklamasında özel hastaneye gideceğiniz söylendi, sosyal medyada birçok vatandaş ise özel hastanede ya da sokakta yürürken ölüm tehlikesi olmayacak mı” sorusu üzerinde açıklamalarda bulunan Özen, “Ben 2006 yılında Amerika’dan teklif aldım gitmedim. 2013’de İngiltere’den teklif aldım gitmedim. Eğer izin verirlerse Türkiye’de kalmaya çalışacağım. Ama Afyon’da kalmam mümkün değil, başka bir ilde olacağım ve gideceğim yeri de söylemeyeceğim” dedi. Özen ayrıca “İstifa nedenim sadece ölüm tehlikesi, öyle bir tehlike hissediyorum” diyerek istifa olayına açıklık getirirken, kendisini tehdit eden kişinin peşine düşmemesi için şikayetini geri alacağını söyledi.İHA