Nöbetçi Eczaneler
Adına türküler yazılan, onlarca efsaneye konu olan, merkezi konumuyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelen ve şehrin eşsiz güzelliklerinden biri olan Afyon Kalesi, 226 metre yükseklikte ve 625 taş merdivenden oluşuyor. Kalenin en tepesine çıkabilmek yalnızca 625 taş merdiveni aşmaktan geçiyor. Başka bir çıkış yolunun bulunmadığı Afyon Kalesi’ne Mustafa Arslan her gün elinde su şişeleriyle ve sırtında meşrubatlarla dolu çuvalla en az 10 kez çıkıp iniyor. Görenleri hayrete düşüren Arslan, geçimini bu şekilde kazandığını ve bu işi ekmek parası için yaptığını söylüyor. Henüz 29 yaşında olan, Afyon’da doğup büyüyen Arslan, para kazanmaya ve hayatın zorluklarıyla çok küçük yaşlarda başladığını belirtiyor.
‘KÜÇÜK YAŞLARDAN BU YANA BU İŞİ YAPIYORUM’
Yaptığı işin detaylarını Afyon Şehir muhabirleriyle paylaşan Mustafa Arslan,”Küçük yaşlardan bu yana babama yardım ediyor ve bu iş ile uğraşıyorum. Yaklaşık 15 senedir kalede meşrubat satışı yaparak kazancımı sağlamaktayım, babamla birlikte yapıyorduk bu işi daha sonrasında babam yaşlandığı için ben devraldım. Eskiden babam tezgahta bekliyordu bense eşyaları taşıyordum, evdeki derin dondurucudan buzları alıyorum ve çuvala koyup sırtlanıyorum. Çuvalın yırtıldığı zamanlarda ise komandoların kullanmakta olduğu çantalara doldurup sırtlanıyorum ve kalenin yolunu tutuyorum” dedi.
‘PARA KAZANMAK ÇOK ZOR, HAYAT HER ŞEYİ ÖĞRETİYOR’
İşini küçüklükten beri severek yapan Arslan, tek geçim kaynağının burası olduğunu ve para kazanmanın oldukça zor olduğunu vurgulayarak, “Bazen siftah olmadan kapatıyorum, bazen bol bereketli oluyor ama şunu söyleyebilirim ki para kazanmak çok zor, hayat her şeyi öğretiyor” şeklinde konuştu. Sabah namazını kıldıktan sonra yollara düşen Mustafa Arslan, ilk seferini sabahın erken saatlerinde serinlikte attığını, akşam 22.00’ye kadar işinin başında olduğunu ve kaleyi en az 10 kez inip çıktığını da sözlerine ekledi.
‘KALEYE ÇIKANLAR BENİ GÖRÜNCE CENNETE DÜŞMÜŞ GİBİ SEVİNİYOR’
Yapmakta olduğu işin zorluğuna da değinen Arslan, herkesin kolay kolay yapamayacağı bir iş olduğunu, kaleyi günde 10 kez inip çıkmanın kendisine bir yandan spor olduğunu ve kondisyon kazandırdığını dile getirdi. Mustafa Arslan, Afyon Kalesi’nin en tepesine kadar ulaşabilenlerin kendisini karşılarında gördüklerinde sanki cennete düşmüş gibi sevindiklerini de belirtti. Yorulan ve susuz kalan kale ziyaretçilerinin özellikle soğuk su ihtiyaçlarını karşıladığı için kendisini mutlu hissettiğini ve bu insanların yüzündeki tebessümün yapmakta olduğu işin en güzel yanı olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.
