Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Afyonkarahisar’ın zamana direnen saatçileri anlatıyor

Bir süreklilik içinde akıp

Bir süreklilik içinde akıp giderken onu ölçebilen ve her disiplinin kendine göre anlam yüklediği zamanı günümüzde ölçmenin en basit yöntemi saatler. Saatlerin akıp giden zamanı en küçük hücresine kadar ölçmeye devam etmesi için var olan saatçilik mesleği, sayıları azalsa da Afyonkarahisar’da zamana direnmeye devam ediyor. Ömürleri durduramadıkları zamanı ayarlamakla geçen saatçiler, durduramadıkları zamanı ayarlamakla geçen ömürlerini Afyonşehir’e anlattı…

 

 

Afyonkarahisar’da saatçilik mesleğini uzun yıllardır devam ettiren Hamit Körken, İbrahim Yurtyapan, Osman Kavas ve Yusuf Biçengüler,Afyonşehir gazetesine verdikleri özel röportajda hayat hikayelerini, kaç senedir bu meslekle uğraştıklarını ve mesleğin zorluklarını n detaylarına yer verdi.

KÖRKEN: BEN MUCİZE BİR SAATÇİYİM

Avustralya’dan annesine gelen bir saati bozarak bu mesleğe adımını atan Hamit Körken, 11 yaşında çırak olarak başladığı saat tamirine, usta olarak devam ediyor. İki tane ustasının sayesinde elektronik ve mekanik saat tamirini öğrenen Körken, ustalarından aldığı bilgilerin kendisine çok şey kattığını söyledi.

2016 yılından beri Parkinson hastalığıyla mücadele eden saat ustası Hamit Körken, sporla ve kullandığı haplarla hayatına devam ediyor. Dükkanının bu sebepten dolayı bir süre kapalı olduğunu söyleyen Körken, evde bunalıma girmektense burada bunalıma girmenin daha iyi olacağını ifade etti.

Bu Dükkan Benim Sinirimi Yatıştırıyor

Babasının okuması için çok çaba harcadığını olmayınca bu işe yönelmesini söylediğini ifade eden Körken,“Bende okumadım çalışıyorum memnunum. Kimseye muhtaç değilim. Benim bir yeğenim var kendisi cerrah. Dükkanıma ziyarete geldiğinde burada yarım saatte oturduğunda ben şimdiye kadar 4 tane damar dikerdim diyor sen çok sakinsin dedi. Aslında sinirli biriyim ama buraya gelince burası benim sinirimi kesiyor” şeklinde konuştu.

Antik Saat Tamiri Yapıyor Musunuz?

Körken, “Bizde malzemesi varsa inceliyoruz, eğer varsa yapıyoruz yoksa almıyoruz tamire. Şuan elimde olan saat 1945 yıllına ait elle kurmalı bir bayan saati. 8 ayar altın kaplama telle yapılmış bu çalışmıyormuş. Pazarlıkla aldım ben bunu. Şuanda kurma kolunu kurduktan sonra sıkıntısız çalışır. Bunun gibi ince işçilikle saatleri tekrardan kullanıma kazandırabiliyoruz” diye konuştu.

Özel Tasarım Saat Yapıyor Musunuz?

Körken, son olarak şunları kaydetti: “Özel yapım saat yapmıyoruz. Afyonkarahisar’da ilk defa ahşaptan duvar saati yapan insanım. ASGX adında, 28×28 çapında. Onları birleştirerek bir kadran oluşturarak eşimle birlikte onları yapıştırdıktan sonra arkasına vidalayarak bin adetten fazla yaptım. Afyon’da maalesef ilgi görmedi. Daha sonra Ankara’da olan başka bir firma var o rağbet gördü onu aldılar. Afyon’da esnaf maalesef ki birbirinden uzak.”

 

YURTYAPAN: ESKİDEN HERKES SAAT ALAMAZDI

1949 yılında Afyonkarahisar’da doğan İbrahim Yurtyapan, 1965 senesinde çıraklığa başladığı saatçilik mesleğinde, ilk dükkanını 1972 senesinde açtı. 50 senedir bu mesleği sürdüren Yurtyapan,mesleğe başladığı ilk zamanlarda hep mekanik saatlerinin olduğunu 1980 yılından sonra pilli saatlere geçildiğini 2000 yıllarından itibaren de akıllı saatlerin kullanımının yaygınlaştığını belirtti.

50 sene önce saatleri herkes alamıyordu. Fiyatları çok pahalıydı. Örnek verecek olursam 1972’de dükkan açtığımda hediyelik altın 20 liraydı. Biz kurmalı saatleri 45-50 liraya satıyorduk. Bugün bunu hesap edecek olursak 5000 lira civarına denk geliyor. Bu saatleri herkes takamazdı ama şimdi 40bin liradan başlıyor 1 milyon liraya kadar her kesime hitap eden saatler var.

Köstekli Saatlere Talep Var Mı?

Köstekli saatlerin pilleri iki sene gidiyor. Bunlarda kurma ve ileri geri yok. Öyle olunca eskisi gibi herkesin kurmaya başı götürmüyor. Otomatik olsun pilli olsun diyor insanlar kolayına kaçıyorlar. Duvar saatleri vardı eskiden sarkaçlı olarak bildiğimiz 15 güne bir kurulan. Mesela onları yaşlılar, eskiler kurmasını bilirler. Onları mesela ben yapıyorum. Onlarda da yeni saatler gelmiyor eskilerini yapıyoruz.  Ben çok iyi hatırlarım köstekli saatler eskiden ağa işiydi. Ben buna bir inek parası verdim derdi insanlar.

Bu Meslek Biter Mi?

Bugün bir insan 1 milyon liraya saat alıyor. Şimdi atsa israf olacak. Makinesini değiştiriyoruz, kayışını değiştiriyoruz tekrar kullanıyor. Kayış kopuyor, bunu yaptırmasa saati cebine mi koyacak. Öyle olunca da mecburen kayış yaptırıyor. Başka bir örnek olarak pilleri diyebiliriz. 2 sene bir pil değişimi oluyor. Yani bunun eski bir hızı olmaz ama saatçilik mesleği devam eder.

KAVAS: ESKİDEN SAATLERİN DEĞERİ BİLİNİYORDU

40 senedir mekanik saat tamiri yapan Osman Kavas, saatçiliğin babasından kalma bir meslek olmadığını, bu mesleğe 22 yaşında çırak olarak başladığını ve bugünde devam ettiğini söyledi.“Eskiden mekanik saat dönemiydi. Mekanik saat ustası olarak çok az sayıda mekanik saat tamirciliği yapanlar vardı. Elektronik döneme geçtik o yüzden mekanik işçilik çok az geliyor artık. Mekanik saat tamiri ustalık gerektiren bir iş. Bu işe heves eden yok o yüzden çıraklıkta olmuyor. Mekanik saat  tamirciliği yavaş yavaş kaybolmak üzere. Eskiden saatlerin değeri biliniyordu şu an çok fazla bilinmiyor çünkü günümüzde saatler aksesuar olarak kullanılıyor. Eskiden saatler pahalıydı şu an saatler ucuzladı ve saatlerin bir değeri, önemi çok fazla kalamadı.”

BİÇENGÜLER: BİZİM ZAMANIMIZ DURDU AMA SAATLERİN ZAMANI DURMADI

48 yaşında babasından öğrendiği mesleği küçük dükkanında devam ettiren Yusuf Biçengüler, 1983 senesinde babasının açtığı dükkana giderek 7-8 yaşlarından itibaren bu mesleği öğrenmeye başladığını söyledi.  Afyon’un yaşayan en eski saatçisinin 83 yaşındaki babası İsmet Biçengüler olduğunu ifade etti.

Saat tamirciliği çok hassas bir durum çarkları yerine oturtabilmek biraz meşakkatli bir iş.  En ufak bir baskıda çarkların kırılma durumu var. 43 senem nasıl geçti diye sorarsanız zamanı ayarlamakla geçti Bizim zamanımız durdu ama saatlerin zamanı durmadı.

Mekanik saat tamirinin hala bitmediğini ve devam ettiğini vurgulayan Yusuf Biçengüler, “ Böyle şeyler birer mirastır. Müşterilerimin çoğu babamdan bana kalan miraslar ve hepsini de aynen şu şekilde adlandırıyorum ve diyorum ki: “Sizler bana babamdan mirassınız” babam sağken sizi bana miras bıraktı”

Mekaniklerin Yerini Dijitaller Almaya Başladı

Teknolojiler geliştikçe dijitale, pillilere geçildi. İşimiz daha çok arttı neden arttı diye soracak olursanız onları ayağa kaldırabilmek için bir uğraş gerekli. Şimdiki durumlar da ise tamir yok tamamen makineyi değiştirme olayı oluyor. Bizim işimiz pilli veya kurmalı elimizden geldiğince gücümüz yettiğince zamanı işler halde devam ettirmek zamanı durmamak için çalışıyoruz.

Günümüzdeki saatçilerin eski mekanik saat tamirlerini gerçekleştiremeyeceğini söyleyen Biçengül, “Hayır yapamazlar çünkü işimiz sadece söküp takmayla olmuyor icatta geliştirmek gerekiyor. Bazı masa ve duvar saatinin plastik çarklarını sıfırdan yapılıyor. Bu tür saatlere uyarlama yapabilirim. Ama metal ve pirinçte bu mümkün olmuyor”

Saat Satışı Yapmıyorum

Satışlarımız yok ama istekler oluyor. İşim tamir olduğu için alım satım yapmıyorum. 7 Yıl öncesine kadar sıfır saatlerin satışını yapıyordum ama bıraktım. Sadece baba mesleği olan tamire yöneldim. İkinci el eski saatlerde alım satım oluyor bunlar daha çok yaygın mezatlarda alım satım yapılıyor.”

Kübra Ergün-Buğra Avşar