Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Afyonkarahisarlı şairin şiiri finale kaldı

    Yüzüncü Yıl

 

 

Yüzüncü Yıl Marşı Finalinde Afyonkarahisarlı bir şair

 

Cumhurbaşkanlığı himayesinde Çekmeköy Belediyesinin düzenlediği “100. Yıl Marşı Yarışması”nın birinci etabında Afyonkarahisarlı şair Özgür Çoban’ın “AY YILDIZIM” isimli şiiri 2 bin 250’den fazla eser arasından bestelenmeye değer görülen ilk 100 şiire girerek yarışmada finale kaldı.

Ödül töreni İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Mısra sınırlaması sebebiyle yarışmaya şiirin ancak yarısını gönderebilen şair, memleketini ayrı bir yere koyarak bir dörtlüğün tamamını Afyonkarahisar’a ayırdı:

Kuşlar yuva yapar ulu çınarda,

Düşler gerçek olur bizim diyarda…

Kadayıf üstüne Karahisar’da

Kaymak olur kaymak, Ay Yıldızım hey!

RAİF SOMER GİBİ BİR BESTEKÂR İLE BİRİNCİLİK İŞTEN BİLE DEĞİL

Bu şiiri bir yarışma için kaleme almadığını belirten şair, şiiri yazmaya vatan hasreti çekerken Gürcistan’da bir üniversitede Türkiye Cumhuriyetini temsil etmek için misafir öğretim görevlisi olarak çalışırken 2015 yılının başlarında yazmaya karar verdiğini ve şiiri 2016 yılının sonlarında tamamladığını ifade etti. “Çok dağıldık, birleşelim” niyetiyle ve Ay Yıldız sevdasıyla bu şiiri yaklaşık yedi yılda kaleme aldığını belirten şair Özgür Çoban, sadece şiirin ince işçiliği için bile üç ay kafa ve gönül yorduğunu ifade etti. Şiir kemale erdikten sonra Yavuz Bülent Bakiler, Bestami Yazgan gibi üstatlarla paylaştığını söyleyen Çoban, onların değerlendirmelerini de dikkate aldığını ve çok beğendiklerini vurguladı.Yedi yıl emek verdiğim şiirimin edebi değerine güveniyorum. Afyonkarahisarlı bestekâr Raif Somer gibi iyi bir bestekâr ile şiirim ünsiyet kurabilirse birincilik işten bile değil.

SANAT VE SİYASET DÜNYASININ ÖNEMLİ İSİMLERİ BULUŞTU

  1. Yıl Marşı Yarışması’nda ilk 100’e giren eserler, Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz’ın ev sahipliğinde Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle açıklandı. Yarışmanın ilk aşaması olan şiir etabına 81 il ve 14 farklı ülkeden 2 Bin 259 şiir başvurusu alındı. Seçici kurul tarafından belirlenen 100 eser ödüllerini aldı. 100. Yıl Marşı Yarı Final programına; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz sanat siyaset ve iş dünyasından önemli isimler ve binlerce vatandaş katıldı. Yücel Arzen’in konseriyle devam eden programa Azerin ve Yücel Arzen’in, Merhum şair Abdurahhim Karakoç’un “İncinmesin” şiirinin bestesini seslendirmesi damga vurdu. 100’üncü Yıl Marşı Yarışmasında toplam ödül 400 bin TL olurken ilk 100 şiirin yarışmanın jürisi tarafından belirlenmesiyle beste yapılması için ikinci etap kısmı da başlamış oldu.

BİRİNCİ ETAP ŞİİR, İKİNCİ ETAP BESTE

İlk 100’e kalan şiirler, “Cumhuriyetin 100. Yılına Şiirler” ismiyle bir kitapta toplandı ve www.yuzuncuyilmarsi.com adlı sitede yayınlandı. Birinci olan bestekâra 100 bin, güftekârı olan şaire 50 bin liralık ödül verilecek olan yarışmanın jürisinde sanatçı, akademisyen ve televizyon ekranlarından tanıdığımız birçok Garo Mafyan, Tuluyhan Uğurlu, Yücel Arzen, Pelin Çift, Prof. Dr. Tufan Gündüz, Özdemir Erdoğan ve Azerin gibi isimler yer aldı. Çoban, şiirin kaderini bestesinin belirleyeceğini ifade etti.

 

ŞİİRİN YARISI, FİNALE KALDI

İnsana çalıştığını karşılığını vardır, diyen ve yedi yılda büyük emekle kaleme aldığı şiirin ehil bir bestekâr ile buluştuğunda birincilik beklediğini ifade eden Çoban, “Şiirimin üç ayağı var: Ay, Yıldız ve Hakikat” dedi ve ekledi: “Ay Yıldızımızı merkeze koyarak bütün Türk-İslam dünyasını bir tuttum ve gönül coğrafyamıza atıflarda bulundum. Alevi-sünni, sağ-sol, Türk-Kürt kardeşliğini vurguladım. Bilge Kağan’dan Osman Bey’e, Fatih SultanMehmet’ten Mimar Sinan’a, Dede Efendi’den Niyazi Sayın’a, Yunus Emre’den Aliya İzzet Begoviç’e, Fevzi Çakmak’tan  Atatürk’e, Necip Fazıl’dan Nazım Hikmet’e,  Cemil Meriç’ten Eren Bülbül’e kadar herkese atıfların olduğu şiirim 24 kıta ama yarışmaya sadece 12 kıtasını gönderebildim.”

DÜNYADA AY YILDIZ, MAHŞERDE LİVÂÜL-HAMD

Şairin şiire dair olan ama dahil olmayan üst notu ise çok dikkat çekici:“Mahşer günü altında toplanacağımız ‘Livâü’l-Hamd’ isimli şükür sancağı, dünyada bir bayrağa benziyorsa o da ‘Ay Yıldızım’dır, Ay Yıldızımızdır.”“Ay Yıldızım” isimli şiirden birkaç dörtlüğü sizin için seçtik:

 

AY YILDIZIM

Ezelden ebede aşka bağlayan

Toprak olur toprak, Ay Yıldızım hey!

Kutlu yola çıkıp Türkçe çağlayan

Irmak olur ırmak, Ay Yıldızım hey!

 

Mevlânâ sırdaşın, Yunus dildaşın;

Aşk alevi yakar Hacı Bektaş’ın.

Sazının telinde Neşet Ertaş’ın

Bozlak olur bozlak, Ay Yıldızım hey!

Çerkez’i Roman’ı hâlis niyetle

Sevelim insanı, samîmiyetle.

Türk’üyle Kürt’üyle Laz’ıyla etle

Tırnak olur tırnak, Ay Yıldızım hey

Alparslan el almış, Bilge Kağan’dan;

Muştular getirdim Fatih Sultan’dan.

“Mavi Gözlü Dev”le Fevzi Kumandan

Çakmak olur Çakmak, Ay Yıldızım hey!

….

Yürek var efende ve dadaşında,

Tarih var Urfa’nda ve Maraş’ında;

Annemin, yârimin tâcı başında

Yaşmak olur yaşmak, Ay Yıldızım hey!

 

Hem Dedem Korkut’un özlü sözüyle

Hem Cemil Meriç’in gönül gözüyle

Hâlide Edip’in aydın yüzüyle

Ak pak olur ak pak, Ay Yıldızım hey!

İzmir’i sel vursa Muş olur talan.

Van’a ateş düşse Muğla’dır yanan;

Yârim Adıyaman, dostum Ardahan…

Şırnak olur Şırnak, Ay Yıldızım hey!

Sen iyi ki varsın, Bülbül Eren’im!

Yurduma yuvama gönül verenim!

Şehadet bağından sümbül derenim,

Leylâk olur leylâk, Ay Yıldızım hey!

 

Sağ yanım Fâzıl’dır; sol yanım Nâzım…

Câhit, Ârif, Âkif, Fuzûlî lâzım…

Sanat, irfan, ümran, gönül niyâzım…

Ahlâk olur ahlâk, Ay Yıldızım hey!

Türkü söyleyelim, kurulsun Tûran;

Kazak, Kırgız, Özbek canıma cânan…

Çuvaş, Uygur, Tatar; kardeşiz yâran

Kıpçak olur Kıpçak, Ay Yıldızım hey!

 

Nâmıdiğer Emin, adı Muhammed…

Onsuz eksik kalır cümle muhabbet;

Hakkı söyler millet, susmazsa ümmet…

Uçmak olur uçmak, Ay Yıldızım hey!

Yüz yıldır açsa da gül, lâle, zambak;

Bin yıldır vatandır, kan rengi toprak…

Dünyaya bir bayrak, mahşerde ancak

Sancak olur sancak, Ay Yıldızım hey!