Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Ahinin işyeri hak kapısıdır’

Ahilik Haftası’na yönelik düzenlenen programda konuşan ESOB Başkanı Üstün: “Ahilikte iş yerleri, tekke ve zaviyelerden daha kutsal yer olarak kabul edilir. Ahinin işyeri hak kapısıdır. Bu kapıdan hürmetle girilir, saygı ve samimiyetle çalışır, helalinden kazandır, helal yerlere kararınca harcanır.”

Ahilik Haftası'na yönelik düzenlenen

Ahilik Haftası’nın Türkiye ve tüm esnaf ve sanatkarlar için hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederek konuşmasına başlayan ESOB Başkanı Cengiz Üstün, “Ahilik Türklerin İslamiyeti toplu olarak kabul ettikleri yıllarda Türk örf ve adetleri ile İslam inancının kaynaşmasından meydana gelen bir düşünce sistemi olarak kabul edilmektedir. Bu düşünce ve yasam tarzını benimseyenlere Ahi, Ahi birlikleri ise Ahiler tarafından kurulup geliştirilen bir sivil topluluktur. Ahilik insanı bir bütün olarak ele almakta ve onu bütün yönleriyle birlikte geliştirmeyi amaçlayan yasam biçimidir. ‘Dünya için ahireti, ahiret için dünyayı terk etme’ mantığıyla hareket eden bu düşünce sistemi hem dünyayı hem ahireti birbirinden ayırmamaktadır. Ahiler çalışmayı ibadet saymışlardır. Onun için Ahiler yerlerine ibadet yeri gibi değer verirler. Ahilikte iş yerleri, tekke ve zaviyelerden daha kutsal yer olarak kabul edilir. Ahinin işyeri hak kapısıdır. Bu kapıdan hürmetle girilir, saygı ve samimiyetle çalışır, helalinden kazandır, helal yerlere kararınca harcanır” şeklinde konuştu.

AHİ HELALİNDEN KAZANAN, YERİNE VE YETERİNCE HARCAYAN ÖLÇÜ TARTI EHLİ OLAN İNSANDIR’

Ahilerin genel özelliklerinden bahseden Üstün, “Doğruluktan ayrılmamak. Cömert olmak, alçak gönüllü olmak, misafirini sevmek, kudreti varken suçluyu affetmek, utanma duygusuna sahip olmak. Bu sıraladıklarımız Ahi olmanın özelliklerinden bazılarıdır. Ahi kendi vicdaninin üzerine kendisini gözcü koyan kişidir. Helalinden kazanan, yerine ve yeterince harcayan ölçü tartı ehli olan insandır. Günümüzde görgü kuralları az çok değişiklik gösterse de Avrupa’nın görgü kuralları dünyanın bir çok ülkesinde benimsendiği gibi ülkemizde de benimsenmektedir. Bugün uyguladığımız ve Avrupa’dan aldığımızı sandığımız bir çok önemli görgü kuralları 12. yüzyıldan itibaren Anadolu’da Ahilerce uygulanmaya başlanmıştır. Bu görgü kuralları fütüvvet namelerden öğrendiğimize göre 740 alt başlıkta toplandığını görmekteyiz. Ama bunları 124 ana başlık altında da toplayabiliriz” ifadelerine yer verdi.

‘TÜM DÜNYADA KABUL GÖREN MESLEKİ STANDARTLARIN BAŞLANGICI DA AHİ TEŞKİLATLARINA DAYANMAKTADIR’

Dünyada kabul gören mesleki standartların başlangıcının Ahi teşkilatlarına dayandığını dile getiren Başkan Üstün, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Ahi Birliklerinde ustaların üreteceği ürün belirli bir standarda bağlandığı gibi alacakları çırak sayısı da standarda bağlanmıştır. Usta sadece ahi teşkilatının ön gördüğü kadar çırak alabilirdi. Çünkü çırakların sayısı çok olursa iş yerinde eğitim, üretim, kalite ve standart istenilen özellikte gerçekleşmeyecek ve kontrol güçleşecektir. Son yıllarda dillerden düşmeyen “Toplam Kalite Yönetimi”nin de esasi zaten müşteri odaklı, ürünlerin ve hizmetlerin üretim süreçlerinin sürekli iyileştirilmesi yöntemleriyle sıfır hataya yaklaşma felsefesidir. Esnaf ve sanatkarlar olarak temelini Ahilik kültüründen alan bizler bu kültürün tamamını yaşayamamanın üzüntüsü içerisinde olduğumuzu ve bu kültürün toplumumuzun genel kültürü haline dönüşmesi durumunda bir çok yasanın önüne geçeceğini biliyoruz. Ancak bunun şuanda kutladığımız bir haftayla değil çocuk yaslarda başlayarak okullarda ye tüm eğitim kurumlarında günümüze uyarlanıp müfredata alınarak işlenmesinin çok doğru olacağını düşünüyorum. Hatta Ahi-Evran’ın öğretilerinin çocukluktan başlayıp bir ömür sürecek hayat felsefesi haline getirmek en önemli önceliğimiz olmalı diye düşünüyorum.”