Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ev sahipliğinde Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Sanat Dalları Eğitim Konseyi (SDEK) ‘Yeniden Yapılanma ve Akreditasyon Çalıştayı’ gerçekleştirildi. Çalıştaya Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, ÜAK Başkanı ve AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, ÜAK Sanat Dalları Eğitim Komisyonu üyesi ve Antalya Belek Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Fadıl Sözen, Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Balcı, Üniversitelerarası Kurul SDEK Başkanı Prof. Dr. Uğur Türkmen, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ve Prof. Dr. Murat Peker, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerife Ebru Okuyucu ve Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Mustafa Kemal Yıdız ile birlikte dekanlar ve müdürler katıldı.
‘GÖREVİMİZ, ÇÖZÜME GİDEN YOLDA GAYRET GÖSTERMEK’
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması, AKÜ Devlet Konservatuvarı müzik dinletisi ve tanıtım videolarının izlenmesinin ardından Üniversitelerarası Kurul SDEK Başkanı Prof. Dr. Uğur Türkmen açış konuşmasını yaptı.
KARAKAŞ: EĞİTİM, ÖĞRETİM VE TOPLUMSAL KATKI FAALİYETLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ
ÜAK Başkanı ve AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise kökleri 1974 yılına dayanan ve 1992 yılında çıkan kanunla üniversiteleşen Afyon Kocatepe Üniversitesi farklı alanlarda olduğu gibi sanat alanında eğitim, öğretim ve toplumsal katkı anlamında faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti. Karakaş, “Güzel Sanatlar Fakültemiz ve Devlet Konservatuvarımız bünyesinde açmış olduğumuz lisans ve lisansüstü düzeylerdeki programlarda bu faaliyetleri yürütmeye gayret eden bir üniversiteyiz” diye konuştu.
‘DÖNÜŞÜM, 2030 VİZYONUNUN ANA OMURGASI’
Çalıştayın temasının ‘Yeniden Yapılanma ve Akreditasyon’ olduğunu kaydeden Karakaş, Türkiye’de yükseköğretimin son 20 yılda çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü belirterek, şöyle devam etti: “Bu hızlı büyümenin getirmiş olduğu imkânların yanında sorunlar da ortaya çıktı. Dolayısıyla imkânları kullanırken sorunları da çözerek yeni imkânlara dönüştürmemiz gerekiyor. Yükseköğretim Kurulunun 2030 Vizyonu çalışması var. 2030 Vizyonu çalışmasına ve 2030’a dair hedeflerine baktığımızda esas itibariyle ana ekseni ve omurgayı dönüşüm oluşturuyor” dedi. Karakaş, “Sadece hızlı büyüme değil, hız çağında yaşıyoruz. Değişimin oldukça hızlı gerçekleştiği bir dönemde yaşıyoruz. Hem büyümenin getirmiş olduğu imkan ve sorunları hem de değişimin getirmiş olduğu imkanları ve sorunları birlikte değerlendirmek amacıyla Yükseköğretim Kurulunun böyle bir vizyon ortaya koyduğunu görüyoruz. Böylece kısa vadeli hedefler belirleyerek yaşanan sorunları aşıp yeni imkânlarla birlikte Türk yükseköğretim alanının daha güçlü bir şekilde inşa edilme gayreti içerisinde olunduğuna tanıklık ediyoruz.”
YENİDEN YAPILANMA KONUSUNDA CİDDİ ÇALIŞMALAR ORTAYA KOYDUK
Karakaş, yürütülen çalışmalar hakkında şunları söyledi:“2019 yılında Rektörlük görevi tevdi edilmeden önce rektör yardımcılığı, dekanlık, enstitü müdürlüğü gibi üniversitede hemen hemen bütün kademelerde idari görevlerde bulunmuş bir meslektaşınızım. O dönemde ortaya koyduğumuz vizyonla bugün Yükseköğretim Kurulunun 2030 Vizyonunun örtüştüğünü gördük ve bundan da mutlu olduk. Bu vizyon kapsamında; öncelikli alanlarımızı belirleyerek bunlar üzerinde yoğunlaşmak, öğrenci merkezli ve kalite odaklı eğitim-öğretim ve araştırma alanı kurmak, patent geliştirmek, akreditasyon süreçlerini desteklemek, ‘geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceği’ mottosuyla akademik birimlerimizi yeniden yapılandırmak ve dönüştürmek gibi temel hedefler yer almaktaydı. Bu doğrultuda yeniden yapılanma konusunda ciddi çalışmalar ortaya koyduk.”
208 ÜNİVERSİTE İÇERİSİNDE TAM AKREDİTASYON ALAN 24 ÜNİVERSİTEDEN BİRİ OLDUK
Karakaş, akreditasyon ve kalite süreçlerine dair şu bilgileri paylaştı:“Stratejik plandaki temel hedeflere eşlik eden bir süreç daha vardı; o da kalite süreçleriydi. Kalite süreçleri daha önce başlamıştı. 2016 yılında Kalite Koordinatörlüğünü kurmuştuk. 2017 yılında YÖKAK kapsamında değerlendirme sürecinden geçtik, 2021 yılında izleme sürecinden geçtik ve 2023 yılında tam akreditasyon amacıyla kurumsal akreditasyona başvurduk ve 208 üniversite içerisinde 5 yıllık tam akreditasyon alan 24 üniversiteden biri olduk. Şu an 2019 yılında koymuş olduğumuz hedeflerin önemli bir kısmına büyük ölçüde ulaşmış durumdayız. Hem yükseköğretimin hızlı büyümesinin getirmiş olduğu sorun ve imkânları hem de değişimin getirmiş olduğu sorun ve imkanları iyi okuyup geleceğe yönelik yeni vizyoner yaklaşımlar ortaya koymamız gerekiyordu. Bu anlayışla üniversite olarak yeniden yapılanmayı ve dönüşümü üniversite camiası olarak hep birlikte gerçekleştirmeye gayret ediyoruz.”
ÜNİVERSİTE OLARAK YAPAY ZEKA DÖNÜŞÜM SÜRECİNE DAHİL OLDUK
Yükseköğretim Kurulunun 2030 Vizyonu içerisinde dönüşüm alanlarının olduğunu söyleyen Karakaş, “Yükseköğretim Kurulunun 2030 Vizyonu içerisinde yapay zeka, sağlıkta dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve tarımda dijital dönüşüm gibi birtakım dönüşüm alanları var. Biz de üniversite olarak yapay zeka dönüşüm sürecine dahil olduk. Diğer dönüşüm süreçlerini de takip ediyoruz. İmkanlarımız çerçevesinde o süreçlere de dahil olma gayreti içerisindeyiz” dedi.
AKÜ BİLEĞİNİN HAKKIYLA 5 YILLIK TAM AKREDİTASYON ALDI
YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ise gerçekleştirdiği sunumunda Türkiye’deki akreditasyon süreçlerini, akredite olan bölüm ve üniversitelerin sahip olduğu avantajlar ile yükseköğretime dair sayısal verileri anlattı. Kocabıçak, “Türkiye’de 208 üniversitemiz var. 208 üniversiteden yalnızca 24 tanesi tam akreditasyona sahip. YÖKAK olarak tam akreditasyonu kolay vermeyiz. Arka taraftaki 1000 üzerinden verilen puanlamayı bildiğim için Afyon Kocatepe Üniversitesi bileğinin hakkıyla, çok haklı bir puanla 5 yıllık tam akreditasyon aldı. O yüzden genellikle İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilkent gibi büyük üniversitelerin tam akreditasyona sahip olduğu yükseköğretim ekosisteminde Afyon Kocatepe Üniversitesinin bu 5 yıllık tam akreditasyonu gerçekten çok önemli bir başarı. Afyon Kocatepe Üniversitesini, bu başarısı için canı gönülden tebrik etmemiz gerekiyor. Bu başarı eğitim öğretim, AR-GE, toplumsal katkı, yönetişim ve liderlik gibi değişik alanlardaki hizmetlerde kendini ilerleyen yıllarda daha da gösterecektir” diye konuştu.