Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ülkü Türk Börü, 21 Haziran Dünya ALS Günü nedeniyle Gün FM’de Sağlık Olsun programına katılarak, bilgilendirmede bulundu. ALS’nin ‘Amyotrofik Lateral Skleroz’ kelimelerinin kısaltması olduğunu, beyin ve omuriliğin kaslara giden sinir hücrelerinde dejenerasyonla karakterize ilerleyici bir hastalık olduğunu aktaran Prof. Dr. Börü, “Hastalığın yüzde 90-95’ı tesadüfi, yüzde 3-10’u ailesel olarak ortaya çıkar. Klinik bulgular genellikle 50- 60 yaşlarında başlar. Ailesel olgularda hastalık başlangıç yaşı daha erkendir” diye konuştu.
TANI FİZİK MUAYENE BULGULARINA DAYANILARAK KONULUR
Hastalarda kol ve bacaklarda katılık, refleks canlılığı, duygusal dalgalanmalar, asimetrik güçsüzlük, kaslarda erime, kramplar, kaslarda seyirme, yorulma, konuşma ve yutma güçlüğü izlendiğini söyleyen Börü, şunlaır aktardı: “Tanı; iyi alınmış hasta öyküsü, fizik muayene bulgularına dayanılarak konulur. Sinir ve kasların fonksiyonlarının değerlendirildiği elektronöromiyografik (EMG) çalışmalar gibi laboratuar testleri tanının desteklenmesinde yardımcıdırlar. Bunun yanı sıra bazı kan testleri, beyin ve omuriliğin magnetik rezonans (MR) görüntüleme çalışmaları, yapılan diğer testlerdir. Ayrıca gerektiğinde beyin omurilik sıvı incelemesi, genetik çalışmalar, kas biyopsisi yapılabilir. Motor nöron hastalığında hastalığı tamamen iyileştirecek tedavi şu an için mümkün değildir. Semptomatik ve destekleyici tedavi hastaların yaşam kalitesini ve yaşam süresini artırmaya yardım eder.”
‘EN ÜNLÜ ALS HASTASI STEPHEN HAWKİNG’DİR’
Hastalıkla ilgili bilgiler veren Börü, “Hastalık zaman içerisinde giderek kötüleşir, hastalar klinik bulguların başlangıcından 3-5 yıl sonra solunum yetmezliği, araya giren enfeksiyonlara bağlı olarak kaybedilebilirler. Fakat hastaların yüzde 10’u 10 yıl ve daha uzun süre yaşayabilirler. Bunun en güzel örneği 1960’lı yılların başında ALS’a yakalanan ve uzun yıllar yaşayan ünlü evrenbilimcisi Stephen Hawking’dir” dedi. Haber Merkezi