Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Anemi tedavi edilmediği zaman organ yetmezliğine yol açabiliyor’

Aneminin tedavi edilmesi takdirde organ yetmezliğine yol açabileceğini belirten Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Çekdemir, “Kandaki dokulara az oksijen gitmesine bağlı olarak gelişen ve ‘hipoksi’ olarak adlandırılan oksijen yetersizliği sorunu yaşanabiliyor. Bunun sonucunda organların işlevleri bozulabiliyor ve zamanla organ yetmezliği gibi ciddi sorunlar gelişebiliyor” dedi.

Aneminin tedavi edilmesi takdirde

Toplumda ‘kansızlık’ olarak bilinen ve kandaki hemoglobin seviyesinin düşmesi veya alyuvarların azalması nedeniyle dokulara yeterince oksijen taşınamaması durumu olan ‘anemi’ pek çok sağlık sorununa yol açabilen önemli bir sorun olarak insanların karşısına çıkıyor. Dünyada yaklaşık her 4 kişiden 1’ini etkileyen aneminin nedeninin belirlenmesi ve tedavi edilmesi yaşamsal öneme sahip olurken,  Acıbadem Ataşehir Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Çekdemir, Türkiye’de de yaygın görülen aneminin hastalar tarafından çoğu zaman önemsenmediğine işaret etti. Çekdemir, “Hastalar anemiyi ‘yorgunluk dışında bir şey yapmaz’ düşüncesiyle dikkate almayabiliyorlar. Oysa anemi tedavi edilmediği zaman sebebi, düzeyi ve hızına göre, hayatı tehdit eden organ yetmezliğine yol açabiliyor. Kandaki dokulara az oksijen gitmesine bağlı olarak gelişen ve ‘hipoksi’ olarak adlandırılan oksijen yetersizliği sorunu yaşanabiliyor. Bunun sonucunda organların işlevleri bozulabiliyor ve zamanla organ yetmezliği gibi ciddi sorunlar gelişebiliyor. Dolayısıyla anemi tanısı için düzenli yapılan yıllık kontroller ile özellikle halsizlik, çabuk yorulmak ve ciltte solukluk başta olmak üzere, bazı yakınmalarda hekime başvurmayı ihmal etmemek gerekiyor” diye konuştu.

‘ÇABUK YORULUYORSANIZ SEBEBİ KANSIZLIK OLABİLİR’

Kırmızı kan hücrelerinin yetersiz olmaları nedeniyle organlara az sayıda oksijen taşınması sonucu oluşan halsizlik, çabuk yorulma ve ciltte solukluk, aneminin genellikle ilk belirtileri olduğunu kaydeden Doç. Dr. Demet Çekdemir, aneminin diğer belirtilerini şu şekilde özetledi: “Yine kandaki oksijen yetersizliğine bağlı olarak çarpıntı, baş dönmesi, nefes darlığı, saçlarda dökülme, tırnakların kırılgan hale gelmesi, dudak kenarlarında çatlama ve toprak gibi değişik şeyler yeme ihtiyacı da kansızlığın önemli sinyalleri arasında yer alıyor.”

‘DIŞKIDA GİZLİ KAN ARANMASI GİBİ BİRÇOK EK TETKİKLERE İHTİYAÇ DUYULABİLİYOR’

Anemi genel olarak kolay teşhis edilebilen bir sorun olduğunu belirten, doğumdan itibaren her yıl düzenli olarak yapılan basit bir hemogram testi ve doktor muayenesi ile erken teşhisin mümkün olduğunu aktaran Çekdemir, tam kan sayımı (hemogram) ile anemi fark edilebilse de altta yatan sebebin belirlenebilmesi için sonrasında ileri tetkikler gerekebildiğini  belirtti. Çekmedir,  “Örneğin, kanda ferritin ve demir seviyeleri, B12 ve folat seviyeleri, genetik birtakım hastalıkların yaptıkları anemi için özel tetkikler (örneğin talasemi), sindirim sistemi kanserleri için dışkıda gizli kan aranması gibi birçok ek tetkiklere ihtiyaç duyulabiliyor” ifadelerine yer verdi.

 ‘SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNİN İLK TANISI ÇOĞUNLUKLA SİNSİ GELİŞEN BİR ANEMİ İLE KONULUYOR’

Çekdemir, yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi: “Anemi en sık adet gören kadınlarda görülürken, bebek ve çocuklarda, hematolojik kanser veya onkolojik kanser tedavisi gören hastalarda ve kronik hastalığı olanlarda (diyabet, hipertansiyon, böbrek yetmezliği olan diyaliz hastaları) da yaygın olarak teşhis ediliyor.  Pek çok sebebi olmakla birlikte, aneminin en yaygın nedenleri demir, B12 ve folat eksikliği oluyor. Demirden yoksun (kırmızı etten eksik) beslenmek, fizyolojik kan kayıpları, çoklu ilaç kullanımı, bazı genetik hastalıklar ve özellikle kolon kanserinin yanı sıra çeşitli kanser türleri de anemiye yol açabiliyor. Bunların yanı sıra yaşlanmayla tanı sıklığı artan ‘Myelodisplastik Sendrom’ ve sindirim sistemi kanserleri de aneminin önemli sebepleri arasında yer alıyor. Tedavi edilebilen ‘Myelodisplastik Sendrom’ geç kalındığında ise akut lösemiye neden olabiliyor.  Özellikle ileri yaşta görülen sindirim sistemi kanserlerinin ilk tanısı çoğunlukla sinsi gelişen bir anemi ile konuluyor.”

‘KALP YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİYOR’

Kansızlık tedavi edilmediğinde dokulara az oksijen ulaşabildiği için dokular ‘hipoksi’ denilen ‘oksijen yetersizliği’ sorunu yaşamaya başlıyor. Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Çekdemir, oksijen yetersizliği nedeniyle organların işlevlerini yapmakta zorlandıklarını vurgulayarak, “Kaslar hipoksi yüzünden yorulunca kramp oluşuyor. Ellerde karıncalanma veya uyuşmalar başlıyor. Bayılmalar olabiliyor. Vücudun geneline dağılmış olan ağrılar, unutkanlık ve hafıza güçlüğü gibi sorunlar gelişebiliyor” bilgisini verdi. Aneminin aynı zamanda organ yetmezliğine de yol açabileceği uyarısında bulunan Çekdemir, “Kansızlık uzun süre devam ederse zorlanmaya bağlı olarak kalp büyüyor ve bunun sonucunda zamanla kalp yetmezliği gelişebiliyor. Akciğerler de zorlandıkları için nefes darlığı oluşabiliyor” dedi.

‘TEDAVİ NEDENE GÖRE PLANLANIYOR’

“Anemi pek çok etken sonucu gelişiyor ve tedavisi sebebine bağlı olarak değişiklik gösteriyor” diyen Çekdemir, “Vitamin eksikliği (B12, folik asit) ya da demir eksikliği nedeniyle oluşan anemilerde eksik vitaminler ilaç olarak öneriliyor ve hasta düzenli olarak takip ediliyor. Hastalıklardan oluşan anemi tablolarında ise sebep olan hastalığa yönelik tedavi uygulanıyor. Anemilerde bazı durumlarda hastaneye yatış gerekebiliyor” diye konuştu. Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Çekdemir, tedavi sürecinde öncelikle hekimin önerdiği ilaçları uygun şekilde kullanmanın ve tetkikleri önerilen aralıklarda yaptırmanın büyük önem taşıdığına işaret ederek, şu ifadelere yer verdi. “Ayrıca genel olarak demirden zengin gıdalar ile beslenmeliyiz. Yeşil çiğ sebzeler, meyve ve  kırmızı et, demirden zengin gıdalar arasında yer alıyorlar.”