Nöbetçi Eczaneler
Afyonkarahisar’ın ünlü psikologlarından Psikolog Öykü Sarlık, oyunun bir çocuğun gelişindeki rolünü şöyle tanımlıyor: Oyun, çocuğun ilişki geliştirmesine ve iletişim kurmasına yardımcı olur. Çocuğun duygusal düzenlemesini ve ego gelişimini destekler. Çocuğu hayata hazırlayarak stres ile başa çıkmasını sağlar. Çocuğun ahlaki yargı ve değerlendirme becerisini geliştirir. Günümüzde birçok çocuk oyun terapisi alarak psikolojik destek görmektedir.
Çocuk ve oyun kavramına dair Afyonşehir Haber Müdürü Yurdanur Mergen’e açıklamalarda bulunan Psikolog Öykü Sarlık, bir çocuğun gelişiminde oyunun önemine vurgu yapıyor. “Oyun anne karnında başlar” diyen Psikolog Sarlık, oyunun terapi yerine geçebileceğini de belirtiyor.
OYUNLA BİR ÇOCUK KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREBİLİR Mİ?
Günümüzde birçok çocuğun oyun terapisi alarak psikolojik destek gördüğünü ifade eden Psikolog Sarlık, bu terapi yönteminin yaygınlaştırılmasının çocuklar için büyük önem arz ettiğini söyledi. Sarlık, dile getirdi: “Oyun, çocuğun ilişki geliştirmesine ve iletişim kurmasına yardımcı olur. Çocuğun duygusal düzenlemesini ve ego gelişimini destekler. Çocuğu hayata hazırlayarak stres ile başa çıkmasını sağlar. Çocuğun ahlaki yargı ve değerlendirme becerisini geliştirir. Her oyun çocuğun kendini gerçekleştirmesine yardımcı olur. Oyunun terapötik gücü, iyileştirici etkisi terapilerde de kendini göstermiştir. Günümüzde birçok çocuk oyun terapisi alarak psikolojik destek görmektedir. Oyun terapi odasında çocuğun kurduğu her oyun, seçtiği her farklı oyuncak çocuğun dünyasını yansıtmaktadır. Çocuğun canlandırdığı oyunlar kimi zaman gerçek hayattan olabilirken bazen de fantezi dünyasını yansıtabilmektedir. Biz uzmanlar çocukların oyun yoluyla kendisini ifade etmesine izin verip, analiz yaparız. Bu terapi yönteminin (oyun terapisi) bu kadar gelişip yaygınlaşması çocuk için oyunun önemini bir kere daha gözler önüne sermiştir.
EBEVEYN- ÇOCUK İLİŞKİSİNDE OYUNUN ROLÜ NEDİR?
Ebeveynlerin çocukları ile oyun oynamalarının; çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini, iletişim ve empati becerilerini güçlendirdiği görülmüştür” diyerek konuşmasına başlayan Psikolog Öykü Sarlık şu ifadeleri kullandı: “Oyun ve oyuncakların, çocukların zihin ve dil gelişimlerini olumlu yönde etkileyerek, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmelerini sağladıkları; yaratıcılık, problem çözme, çevrelerine uyum sağlayarak sosyalleşme gibi becerilerini geliştirdikleri görülmüş; kaygı düzeyi yüksek, çekingen tavırlar sergileyen çocukların, oyun aktiviteleri sayesinde kaygı düzeylerinin azaldığı, daha girişken oldukları ve iletişim becerilerinin güçlendiği tespit edilmiştir.
‘ÇOCUKLARININ OYUN ARKADAŞI OLAN ANNE-BABASIYLA İLETİŞİMİ NASIL?
Anne- babaların, çocuklarına yönelik tutucu, kısıtlayıcı ve cinsiyetçi yaklaşımları, ebeveyn-çocuk iletişimini olumsuz yönde etkilerken; empatik, eşitlikçi, demokrat ve özgürlükçü tutum ve davranışlarının ise olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu anlamda; ebeveynlerin eğitim düzeyleri yükseldikçe, çocukları ile oyun oynayarak geçirdikleri nitelikli zamanın da arttığı görülmüştür. Çocuklarının oyun arkadaşı olarak, rutin etkinlikler dışında da çocukları ile vakit geçiren anne-babaların, çocuklarıyla iletişimlerinin daha güçlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Annelerin çocuklarıyla oyun oynarken, sınır koyma konusunda zaman zaman sıkıntı yaşadıkları ve daha çok öğretme kaygısı içinde oldukları tespit edilmiştir.
BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİ NASIL OLMALI?
Baba-çocuk iletişimi üzerine yapılan araştırmaların oldukça az olduğu gözlenmiş; çocuğun babasıyla iletişiminin gelişmesinde ve sağlıklı bir birey olarak yetişmesinde; babasıyla oyun oynamasının, çizim, boyama, yap-boz gibi çeşitli etkinlikler yapmasının, sohbet etmesinin oldukça önemli olduğu görülmüştür. Babanın çocuğuyla nitelikli vakit geçirmesi; baba-çocuk arasındaki diyaloğu güçlendirerek çocuğun hem dil gelişimini hem de sosyal becerilerini olumlu yönde etkilemektedir. Bu bağlamda; çocuklara yönelik bütün etkinliklerin oyunlaştırılarak yapılmasının; çocuğun dil gelişimine, anne-babası ve çevresi ile olan iletişimine önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Etkin dinlememe, empatik olmama, yetersiz bilgi, ilgisiz ve tutarsız davranışlar, dil ve anlatım güçlükleri, algılama farklılıkları, yetersiz kanal kullanımı gibi anne-baba ve çocuk arasındaki iletişime ket vuran faktörlerin giderilmesi için gereken çabanın hem anne- babalar hem de eğitim kurumları tarafından gösterilmesi oldukça önemlidir.
ANNE-BABALAR ÇOCUĞUYLA OYNAMALI MI?
Yoğun iş temposu nedeniyle günümüz ebeveynlerinin çocuklarıyla istedikleri gibi yeterince zaman geçiremediklerini belirten Sarlık, “Çocukların, ilk oyun arkadaşlarının anne ve babalar olduğu unutulmamalıdır. Çocuğunuzun oyun kurmasına, sizi oyuna dahil etmesine izin verin. Onun dünyasına tanık olun. Böylece aranızdaki ilişkiyi daha çok güçlendirebilir ve onu daha iyi anlayabilirsiniz. Çocuklarınızın akıllı telefona ve tablete değil sizlere ihtiyacı var. Onlarla sanal bir ilişki değil, gerçek bir bağ kurun. Unutmayınız ki çocuklarınız çok hızlı büyüyorlar. Bu büyümeye şahit olun. Çocuklarınızın bu yaşlarının geri gelmeyeceğini unutmayın” diyerek sözlerini sonlandırdı. Yurdanur MERGEN (Özel)