‘Birilerine aslan payı birilerine sırtlan payı’

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında Afyon Belediye Başkanı Adayı Hikmet Bülbül’ü basına tanıttı. Kalabalık bir partili grubun katıldığı toplantıda konuşan Uysal, mevcut yönetim şeklinin ülkeyi geri götürdüğünü vurguladı. DP Afyon Belediye Başkan Adayı Hikmet Bülbül, DP İscehisar Belediye Başkan Adayı Osman Çelebi, Merkez İlçe Başkanı Mahmut Tosun, belediye ve İl Genel Meclisi üye adayları ve partililerin eşlik ettiği basın toplantısında konuşan Uysal, “Türk demokrasisinin belki de en zor sınavı diyebileceğimiz 2023 Genel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bıraktık. O günde hangi iddialıysak bugün de aynı iddiadayız. Türkiye’nin iyi yönetilmediğini iddia ediyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin kaynaklarının kötü yönetildiğini iddia eden DP Genel Başkanı Uysal, “Türkiye’de birilerinin aslan payına birilerinin sırtlan payına razı olduğunu iddia ediyoruz. Bu düzenin değişmesi için, demokrasinin işleyebilmesi için, işleyen bir hukuk düzeninin olabilmesi için kurulduğumuz günden bugüne ortaya koyduğumuz iddia, kurucu ruh ve felsefe temelinde bugün de mücadelemizi devam ettiriyoruz” ifadesini kullandı.

YİNE KRİTİK BİR SEÇİMİN ARİFESİNDEYİZ

31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini kritik olarak nitelendiren DP lideri Uysal’ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle: “Öncelikle ifade etmek isterim ki; başta Afyonkarahisar’ımız sonra Türkiye’miz için hayırlara vesile olsun. Yerel seçim gündem olsa da milletimizin can alıcı, can yakıcı gündemi asla ve kata değişmiyor. Geçen yıl yani 2023 yılı ocak ayında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 21 katrilyon faiz öderken yanlış politikaların neticesinde bu yıl 121 katrilyon faiz öder hale gelmiş. Maalesef Türkiye’de uygulanan politikalar, Türkiye’de gelir adaletsizliğinden başlayarak Türkiye’nin uluslar arası rekabette de mukayeseli üstünlüğünü yitirme noktasına getirdiğini görüyoruz. Ekonomistim diyerek ortaya çıkılan bu yolda, uygulanan politikaların neticesinde Türkiye’de maliyet enflasyonu hiçbir şekilde kontrol altına alamadığımız bugün açıklanan TÜİK rakamlarıyla beraber bir kez daha teyit edilmiştir.

BU BÜYÜK ÜLKENİN KIT KANAAT İMKANLARLA NELER YAPABİLDİĞİNİ BİLİYORUZ

Topyekun Türkiye’de siyasal iklim değişikliği olmadan geçici formülasyonlarla, geçici tedbirlerle sadece ve sadece maliyeti artırarak, yarınları cirolayarak bu işin üzerinden, üstesinden kimsenin gelme imkanı yoktur. O nedenle bu yerel seçimler vesilesiyle her yerde ifade ettiğimiz gibi, Türkiye’de ne adli, ne idari, ne siyasi denetimin yapılamadığı en asli vazifesi denetim yapmak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin asli vazifelerini bile yapamaz hale geldiği böyle bir sürecin içerisinde Türkiye’nin yarınları kucaklayabilme imkanı yoktur. O açıdan biz bu büyük ülkenin kıt kanaat imkanlarla neler yapabildiğini biliyoruz. Çünkü bu hizmetlerin, bu atılımların, bu icraatın altında imzası olan demokrat geleneğiz. Büyük Atatürk ile beraber hür ve eşit vatandaşlık temelinde insanımızın fırsat eşitliği tanınarak devletten başlayarak her kademede yükselebildiği, toplumsal hayatta, ticari hayatta kendisini inşa edebildiği ve geleceğini kurtarabildiği bir Türkiye iklimini yaratarak geliyoruz. Ama bugün birileri eşit birileri daha fazla eşittir mantığı içerisinde iktidardan olanların her şeye hakkının olduğu, iktidardan olmayanların müsaade edildiği kadar hakka, hukuka sahip olduğu bir Türkiye’yi reddediyoruz. O nedenle herkes için eşitlik diyoruz, herkes için adalet diyoruz, herkes için demokrasi diyoruz.

DP OLARAK DÜN MÜCADELEMİZİ VERDİK, BUGÜN DE MÜCADELEMİZİ VERDİK

Bugün demokrasiyi konjonktürel bir program olarak algılayanların devleti ele geçirdik diyerek kendi fikirlerini kamunun gücü, kamunun kaynakları, kamu bankalarının finansıyla beraber mülkiyet yapıları değiştirilmiş ulusal medyadan başlayarak Türk toplumuna, Türk milletine dayattığına şahit oluyoruz. Pek çok dönemi yaşamış, pek çok buhranlı dönemi geride bırakmış Türkiye’nin bu dönemleri de geride bırakacağı kanaati içerisindeyiz. Elbette tarihimizde Osmanlı’dan başlayarak fetret dönemleri olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin de son 20 yılı devleti ele geçireceğiz diye yola çıkanların, devletin bağışıklık sistemini çökerterek bugün kendi varlıklarını bir kaçınılmaz kadere dönüştürmek için olanca gayretiyle Türkiye’nin riskini artırma teşebbüsü içerisindeler. Demokrat Parti olarak ifade ettiğim temelde dün de mücadelemizi verdik, bugün de mücadelemizi verdik. Türkiye’nin değerleri üzerinden kutuplaştırılarak emeklilerimizden başlayarak dar gelirli vatandaşlarımızın, esnaflarımızın, tarımla hayvancılıkla iştigal eden insanlarımızın, tüccarlarımızın, sanayicilerimizin maalesef bu ülkede eşitsiz bir rekabet iklimi içerisinde hakkının gasp edildiğine hepimiz şahidiz.

SİYASETİ YENİDEN MERKEZDE TOPARLAYABİLMELİYİZ

O açıdan Türkiye’nin en temelde bütün bu politikalarını değiştirerek üreten bir ekonomik modele beraberinde yurt dışında refah transfer edecek küresel iklimi içerisinde kendisini kodlamak mecburiyeti içerisinde olduğunu bir kez daha sizlerin huzurunda ifade etmek isterim. Türkiye’nin insan kıtlığı problemi yoktur, kaynak kıtlığı problemi yoktur. Türkiye’nin en büyük problemi Türkiye’nin büyüklüğünü, kudret kapasitesini anlayacak o büyüklüğe denk bir siyasi akıl ve programla buluşamama problemi vardır. O açıdan bu kilidin siyahla beyaz arasında sıkıştırılmış Türkiye gündemi içerisinde vatandaşlarımızın gerçek gündemi konuşulmaması için olup olmadık bu milletin müştereği haline gelmiş dini, milli, demokrasimizin ve cumhuriyetimizin değerlerini hiçbir şekilde siyasi alanda bir rekabet meselesi olarak değerlendirmiyoruz. Bu kilidi açabilmenin yegane yolu yeniden siyaseti merkezde toparlayabilmektir. Merkez sağın bilerek ve istenerek kasıtlı operasyonlarla beraber nasıl Türkiye’de 27 Mayıs’tan itibaren operasyonlara muhatap olduğu hepimizin hafızasındadır. Bir tarihi tecrübeyle beraber ortaya çıkmış siyasi fikrimizin, bugün milletimizin altın oran uyum noktası diyebileceğimiz beklentileri, hissiyatı ülkenin problemlerini en az yan maliyetle yönetilebilmesinin formülasyonu olarak da ifade edebileceğimiz anlayışımızı önümüzdeki süreçte en temel hedefimiz Türkiye’nin önünde kuvvetli bir ses, kuvvetli bir alternatife dönüştürmektir. Mücadelemiz bunun içindir.

AFYONKARAHİSAR’IMIZIN SAHİP OLDUĞU POTANSİYELİN BİLİNCİ İÇERİSİNDEYİZ

İşte bugün, Afyonkarahisar’ımızda bu basın toplantısı vesilesiyle hem siz değerli hemşehrilerimizle, değerli basın mensuplarıyla bir araya gelelim hem de beraberinde Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayımız Hikmet Bülbül’ün Afyonkarahisar eski İl Başkanımız, değerli mücadele arkadaşımızla beraber siz değerli hemşehrilerimize seslenelim istedik. Bu yerel seçimde de inandığımız değerleri, doğup büyüdüğümüz bağrından çıktığımız kendi memleketimiz için, onun mücadelesini vermek için sonuna kadar irade koyuyoruz. Sağımıza solumuza bakmadan kendilerine mahkum olduğunu zannedenlere inat Afyonkarahisar’ımızın da içine düştüğü bu sarmaldan çıkabilmesi için birilerinin keyfi uygulamalarıyla beraber atama demokrasisi anlayışı içerisinde maalesef Afyonkarahisar’ın problemlerini taşıyabilecek bir siyasi akıl ve heyetten yoksun bir şekilde Türkiye genelindeki bu kutuplaşmanın getirdiği siyasi iklimle buradan bir başarı kurtaralım anlayışıyla mücadele verdiklerini görüyoruz. Demokrat Parti olarak yerel yönetimlerin artık önümüzdeki süreçte tarihin, milletlerin yarışı olduğunu biliyoruz ama bu yarışta artık şehirlerin de olduğunu biliyoruz. Şehirleriyle, üniversiteleriyle, bireysel vatandaşlarıyla artık Türkiye’nin rekabette var olması gerekmektedir. Afyonkarahisar’ımızın da sahip olduğu potansiyelin bilinci içerisindeyiz.” Bekir Turan Vural

‘Bizim vaadimiz Afyon’u potansiyeline kavuşturmaktır’

DP Afyon Belediye Başkanı Adayı Hikmet Bülbül ise Türk demokrasisinin en temel dayanaklarından birisinin adil seçimler olduğunu belirtti, seçimlerin eşit şartlarda ver aynı imkanlar sunularak gerçekleşmesi gerektiğin kaydetti. Bülbül, “Son 20 yılda adalet o kadar sarsıldı ki seçimler de bundan nasibin aldı. Bir taraf her türlü devlet gücünü ve kamu kaynaklarını kullanırken, diğer tarafta sadece kendi gücüyle seçim çalışması yapanlar var” dedi.

AFYON’A YILLARCA HİZMET ETMİŞ DEMOKRAT MİSYON VAR

“Afyon çaresiz değil” diyen Bülbül’ün konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle: “Bu güzide şehrin bendesi olmuş ve yıllarca hizmet demokrat misyon var. Bu şehrin adeta temelini atmış ve yıllarca hizmet etmiş demokrat misyon var. Afyon halkı bunları unutmamıştır. Bizden az imkanı olan şehirler bizim önümüze geçti. Bizim vaadimiz Afyon’u potansiyeline kavuşturmaktır. Afyon’u öncü bir şehir yapmak istiyoruz. Hemşehrilerimizden Demokrat Parti belediyeciliğine fırsat vermelerini talep ediyoruz.” Kadir Aydın