Nöbetçi Eczaneler
Afyonkarahisar Belediye Meclisi 1. Başkanvekili Kemal Demirkırkan, Havva Satılmış’ın sunduğu Karma Dosya programının konuğu oldu, Türkiye’nin siyasi ve hukuki gündemindeki önemli gelişmeleri değerlendirdi. Ülkede kanunların bir kişiye ya da kuruma göre işlediğini ileri süren Demirkırkan, “Bu durum, tüm vatandaşlar için tehlike arz ediyor. Eğer bir gün size ya da benim gibi birine, siyasi bir eleştiri sebebiyle uygulamalar yapılırsa, hukukun işlemediğini göreceğiz” dedi. Demirkırkan, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı sürecin sadece kendisini değil, tüm vatandaşları ilgilendiren bir sorun haline geldiğini de dile getirdi. Türkiye’nin 100 yıllık bir demokratik deneyimi olduğunu belirten Demirkırkan, halkın her zaman milli iradesine sahip çıktığını vurguladı.
‘DEMOKRASİYİ KAYBETME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
AK Parti’nin iktidara geliş sürecine değinen Demirkırkan, partinin 2002 yılında ‘Adalet getireceğiz, ülkeyi kalkındıracağız’ vaadiyle iktidara geldiğini hatırlattı, zaman içinde Türkiye’nin siyasi yapısının tek adam yönetimine kaymaya başladığını belirtti. Demirkırkan, “2007 yılında AKP, başkanlık sistemine yönelik bir sinyal vermeye başladı. Sonuçta, bu yapılanmanın sonunda, demokrasiden uzaklaşıldı ve her şey tek adamın kontrolüne girdi” şeklinde konuştu. Demirkırkan, Türkiye’deki mevcut durumu da eleştirerek, “Artık demokrasi, denetim ve denge mekanizmalarından yoksun bir yapıda ilerliyoruz” ifadelerine yer verdi. Türk tipi başkanlık sisteminin getirdiği otoriter yapıya da dikkat çeken Demirkırkan, bunun halkın özgürlüklerine ve demokrasisine zarar verdiğini ileri sürdü.
‘İMAMOĞLU’NUN DİPLOMALARINA EL KONULMASI HUKUKSUZLUKTUR’
Kemal Demirkırkan, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesini de gündeme getirdi. İmamoğlu’nun diplomasının 36 yıl sonra iptal edilmesinin hukuki ve mantıklı bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Demirkırkan, “Bu durum, Türkiye’deki hukuk sisteminin geldiği noktayı gösteriyor. Bugün bir kişinin diplomasını iptal edenler, yarın sizin aracınıza, evinize el koyabilir” dedi. Demirkırkan, hukukun üstünlüğü ilkesinin önemine de dikkat çekerek, Türkiye’deki hukukun artık yalnızca belirli bir kesim için işlemeye başladığını ve bu durumun toplumda büyük bir adaletsizlik yarattığını kaydetti.
‘TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ DEMOKRASİYE BAĞLI’
Afyonkarahisar Belediye Meclisi Başkanvekili, Türkiye’nin geleceği için demokrasinin önemli bir referans olduğunu belirterek, “Ya hep beraber demokrasimize sahip çıkacağız ya da seçimler göstermelik hale gelecek ve Orta Doğu tarzı bir yönetime dönüşeceğiz” diye konuştu. Demirkırkan, halkın demokrasiye olan bağlılığının kritik bir aşamaya geldiğini belirterek, seçimlerin artık yalnızca bir formaliteye dönüşebileceğini ifade etti. Demirkırkan, Türkiye’de halkın geçmişte olduğu gibi milli iradesine sahip çıkacağından şüphe duymadığını, ancak demokrasinin zarar görmesi durumunda, halkın da bu tehlikelerle yüzleşmek zorunda kalacağını dile getirdi.
‘TÜRKİYE’DEKİ İKTİDAR UYGULAMALARI, BİR SİVİL DARBEYİ ANDIRIYOR’
AK Parti’nin yönetim biçiminin, toplumsal huzuru ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Demirkırkan, “Türkiye’deki iktidar uygulamaları, bir sivil darbeyi andırıyor. Seçimle gelen bir yöneticinin ancak seçimle gitmesi gerekir. Kayyum atamaları, demokrasinin temel ilkelerine aykırıdır” dedi. Ayrıca, son yıllarda yapılan gözaltılar ve baskılarla muhalefetin susturulmaya çalışıldığını belirtti. Gazetecilere yönelik uygulamaları eleştiren Demirkırkan, “İsmail Saymaz’ın pasaportunun iptal edilmesi ve gözaltına alınması gibi uygulamalar, halkı korkutmaya yönelik bir stratejinin parçasıdır” ifadelerine yer verdi.
‘DEMOKRASİ İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ’
Demirkırkan, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ve demokrasiye olan bağlılığını savunmak için tüm vatandaşların bilinçli bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini vurguladı, “Bu ülkede, seçimle gelmiş bir yöneticinin hukuksuzca görevden alınması veya hukuksuz uygulamalarla halkın iradesinin hiçe sayılması, toplumda ciddi kırılmalara neden olur” şeklinde konuştu. Demirkırkan, yaptığı değerlendirmenin sonunda halkı, Türkiye’nin demokratik değerlerine sahip çıkmaya ve toplumdaki hukuksuzluklarla mücadele etmeye çağırarak, “Her birimiz başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmeliyiz. Eğer Türkiye, demokrasiye sahip çıkmazsa, ne kadar geriye gidebileceğimizi kimse bilemez” dedi.