Kentsel Dönüşüm elzemdir
İstanbul Silivri’de meydana gelen deprem dolayısıyla vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Gazeteci İsmail Akar, “İstanbul, 7 trilyon 304 milyon ile en fazla katma değer sağlayan ilimiz. İstanbul’da meydana gelen deprem sonrası bir tanıdığım daha büyük bir deprem meydana gelmiş olsaydı ne ülkenin ne de dünyanın İstanbul’a bakamayacağını söyledi. İstanbul, Afyon’un ülkemize sağladığı katma değerin 12 katı büyüklüğünde katma değer sağlıyor. Allah hepimizi korusun ama bize düşen depreme hazırlıklı olmak. Deprem öncesi hazırlığa harcanan para, olduktan sonra harcanan paranın yüzde onu kadar. Dolayısıyla olası bir depreme hazırlıklı olmalıyız. Bunun en önemli yolu ise kentsel dönüşümün gerçekleşmesi. Siyasal çekişmeler bir tarafa bırakılarak bu konuda adım atılmalı” dedi.
Deprem uzmanları çelişkili konuşuyor
İstanbul depremini herkesin yüreği ağzında takip ettiğini kaydeden Gazeteci Polat Yılmaz, “Gölcük depreminden bu tarafa İstanbul’da depreme dair ciddi bir adım atılamadı. Kentsel dönüşüm arzu edilen seviyede değil. 1999’dan bu yana deprem vergisi toplandı. Bu toplanan paralar ne oldu? İstanbul her şeyin başkenti durumunda. Depremin ardından bilim insanlarının birbiriyle bağdaşmayan yorumlarına da dikkat çekmek istiyorum. Bu farklılığı eğitimsizliğe bağlıyorum. Bilimle hisler karıştırılıyor. Bizim Afyon olarak asıl konuşmamız gereken Simav depremi. Bu fay İzmir’den başlayarak Akşehir’e kadar uzanıyor. Geçmişte bu fay çeşitli depremler üretti. İlimizde acilen kentsel dönüşüm yapılmalı. Bununla ilgili devlet kurumları eşgüdümlü değil. Siyasiler çekişiyor ve olan vatandaşa oluyor” dedi.
Allah esirgesin, İstanbul depremi büyük yara açar
Ülkemizin büyük bölümünün deprem kuşağında yer aldığını söyleyen Gazeteci Ahmet Tunca, “Tedbir alarak, depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Allah korusun İstanbul’da daha büyük bir deprem olsaydı yanmıştık. İstanbul’da 20 milyon kişi yaşıyor. Bu nüfus rakam olarak bile oldukça ürkütücü. Ulaşım, eğitim gibi birçok konu sıkıntılıyken bir de deprem tehlikesi var. İstanbul’u yüksek katlı binalarla doldurdular. İnsanlar sığınacak boş alan bulamıyor. Depremle ilgili gereken tedbirler alınmadı, acilen alınmalı. Şimdi Kanal İstanbul projesinde yeni konutlar yapılacak deniyor. Bu yeni bir nüfusun İstanbul’a göçü demek. Zaten mevcut nüfusla baş edilemiyor.Eski insanlar şehirleri dağlık yerlere inşa etmişler. Ovaları ise tarım alanı olarak kullanmışlar. Bu sistem keşke devam ettirilseydi. Ez cümle İstanbul’da olası büyük bir deprem Allah esirgesin büyük yara açar. Sarmamız da güç olur” dedi.
Deprem Bilim Kurulu oluşması lazım
Depreme karşı alınacak tedbirlerin herkes tarafından bilindiğine değinen Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Fay hattı olan yerlere bina yapılmamalı. Yatay mimari tercih edilmeli. Bununla ilgili Bakanlık ve Belediyeler var. Yönetmelikler açık. Bunlara uyulmalı. Günümüzde deprem bilimsel bir mesele değil, siyasi bir mesele halini aldı. Kentsel dönüşüm maalesef Afyon’da yapılamadı. Üstelik o zaman maliyet düşüktü. Büyük bir fırsat kaçırıldı. O zaman muhalefet yaptırmamıştı, şimdi iktidar yaptırmıyor. Depremle ilgili çok farklı yorumlar yapan uzmanlar var. Bana göre Deprem Bilim Kurumu oluşturulmalı. Alanında uzman isimlerin görevlendirileceği bu kurumun açıklamaları baz alınabilir. Yoksa vatandaş kime inanacağını şaşırdı” şeklinde değerlendirmede bulundu.