Yıllar ne çabuk geçiyor sizlerde farkındasınız. Zamanı durmak asla yok bunu biliyoruz. Hayat koşuşturmaca içerisinde geliyor geçiyor. Fırsat buldukça bu koşuşturmacalar içerisinde hem kendimiz için hem de başkaları için ışık olabiliyor musunuz işte bu çok güzel. Bende bu anlamda siz kahve tadında sohbetimizin çok değerli okurları için Frigya’nın bir başka yüzünü göstermek istiyorum. Üç yıl öncesi gezerek not aldığım bir yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum Frigya içerisinde çok gündem olanların yerlerin dışında, bu yazımda birçok insanın belki ilk defa duyduğu bir yeri sizinle paylaşmak istiyorum.
Kışın ayak izlerini hissetmeye başladığımız şu günlerde mutlu olmanın yollarını da bulmak zorundayız. Sabahın erken saatinde kalkmak bazıları için gerçekten çok zordur.
Yapacağınız işin heyecanına bırakın kendinizi ve bir şarkı mırıldanın mesela
BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM, yeteri kadar yaşamanın size verdiği enerji ile yenilmeden, pes etmeden, moralinizi bozmadan kalkın.
Bende bu düşünceler içinde kalktım yatağımdan huzurlu bir şekilde Ağın yaylasında yaşayacağımız zorlukları heyecanı düşünerek, kısa bir sürede hazırlıklarımı tamamlayarak bahardan kalma güzel bir havada evden adımı mı attım dışarı.
Çok erken saat olmamasına rağmen dışarıda sessizlik hakimdi az sayıda insan dışarıda güzel havanın etkisiyle pozitif bir enerji ile durakta bekliyorlar. Gideceğim yere uygun olanları arabama alarak onlarla birlikte kısa mesafede sıcak bir sohbet yaptık. Onları istedikleri yerde bırakarak dostlarımla buluşma noktasına vardım.
Kısa bir süre sonra gideceğimiz Ağın yaylasına doğru hareket ettik. Ankara yoluna girdikten sonra zaman zaman neredeyse üç beş metre görüş alanına kadar düşen sisle birlikte kısa bir bocalamadan sonra Seydiler beldesin yakınından Frig vadisi tabelasından dönerek Karakaya köyüne yola devam ettik.
İki araçla çıktığımız bu yolculuğumuzda belirlenen noktalar da araçlarımızdan inerek farklı bölgelerde buluşma noktasına geldik. Grubumuzun bir bölümü İscehisar Karakaya yolundan, diğer grup Oluk pınar köyü Öldümler Mahallesi’nden Ağın yaylası ve Ağın dağı kaya yerleşimlerine ulaştı.
Ağın dağı genel uzanım yönü kuzeydoğu, güneybatı olan ve İscehisar ve Bayat ilçeleri arasında yer alan Ağın dağı, akarsular tarafından derince yarılmış olması nedeniyle kütlevi özelliğe sahip değildir.
Ağın dağı kaya yerleşimleri, Oluk pınar köyü Öldümler Mahallesi’nin kuş uçuşu 1800 m kuzeydoğusunda, 1807 m yükseltili Ağın dağı zirvesinin kuş uçuşu 850 m güneyindeki Kale burun ’da yer almaktadır. Kale burun özellikle batı ve güney yönünde dik bir eğime sahiptir.
Ağın Dağı kaya yerleşimleri sit alanı kale Burnu’nun güney ve batı yönlerinde yer almaktadır. Genellikle bilinen mekanların olduğu bölüm kale Burnu’nun güneyinde sarp biçimde doğu- batı doğrultulu olarak sıralanmaktadır.
Cepheden bakıldığında solda kalan bölüme Demirci Kaya, Ağın Kilisesi’ni de kapsayan orta bölüm alt kısmı Direkli Kaya, üst kısmı Karanlık Kaya ve sağda kalan bölüme Tokat Kaya adı verilmektedir.
Batı yamaçta ise pek bilinmeyen Ağrıca İnleri yer almaktadır. Kayalığın volkanik tüf yapısının kolay işlenebilir olması nedeniyle kayalığa farklı amaçlara yönelik mekânlar ve nişler oyularak işlenmiştir.
Direkli Kaya’ya adını veren Ağın Kilisesi, dikdörtgen plânlı, doğu batı doğrultulu ve iki neflidir. Doğu batı yönünde uzanan nefler tanımlama amacı ile kuzey nef ve güney nef olarak adlandırılmıştır.
Her iki nef arasındaki ayırımı sağlamak için payeler kullanılmıştır. Neflerin batısında, kuzey- güney doğrultulu ve koridor biçiminde düzenlenmiş olan bölüm yer almaktadır. Kilisenin doğu duvarında birbirinden farklı boyutlarda yan yana üç apsis yer almaktadır.
Ağın Kilisesi’nin bulunduğu kayalıkta yerleşime ait çok sayıda tonoz tavanlı mekân yer almaktadır. Mekânların duvarlarda farklı biçim ve boyutlarda niş yer almaktadır. Bazı nişlerde ve mekânlarda görülen izler, kullanım amacı değişikliğine işaret etmektedir. Bu bölgeden Elmalı İnleri ’ne hareket eden ekibimiz burada sabah kahvaltısı molası verdi.
Size bu bölgeden biraz bahsetmek gerekirse, Elmalı İnlerinin bulunduğu mevki Ağın Dağı’nın doğuya bakan yamacının eteklerinde yer alan yükseltiler üzerinde yer almaktadır. Etrafı ormanlık dağlarla çevrilidir. Elmalı İleri’ndeki mekanların büyük çoğunluğu dik eğime sahip bir yamaç üzerinde bulunan sarp kayalar yer almaktadırlar. Elmalı mevkiinin bulunduğu düzlük alandan bakıldığında sarp kayalık olarak gözükmekte ve diğer yüzeyde bulunan kilise ve mekanlara ait hiçbir belirti görülememektedir. Bu da Elmalı İnlerinin gizliliğe önem verilecek bir şekilde yapıldığını göstermektedir. 1516,87 m yükseltili kilise Bizans Dönemi’ne aittir.
Kilise ve diğer mekanların olduğu yamacın eteklerinde küçük niş biçimli oyuklar, odalar ve mezar odaları vardır.
Mezar odaları tahrip olmuştur.
Çevrede çok sayıda Kaklık bulunması, Elmalı İnleri olarak adlandırılan yerleşim ve manastır grubunun bulunduğu alanın öncelikle Frigler tarafından daha sonra da Bizans döneminde kullanıldığını göstermektedir.
Kilise ve yerleşim birimlerinin bulunduğu yamacın karşısında (güneydoğusunda) yer alan yamaçta küçük bir mekân ve yarım bırakılmış bir bölüm yer almaktadır. Bunların yakınında yer alan bir diğer mekân çift girişli L biçimli planlıdır. Çok sayıda tokaç bulunmaktadır.
Elmalı İnleri; Çat ağıl köyü çevresindeki Alan ören mezar odaları, Ağzı kara mezar odaları, Oynaş kaya yerleşimi ve peri bacaları ile piknik alanı olarak kullanılabilecek olan piknik alanları ile birlikte bir bütünlük oluşturmaktadır.
Çat ağıl köyünden Elmalı İnleri ‘ne ormanlık bir yoldan gidilmektedir. Gerek bu yol gerekse Elmalı İleri’ni çevreleyen ormanlık alan yeşillik alan isteyenlere hitap etmektedir. Çat ağıl köyü Elmalı İnleri arasındaki yol ormanlık alanda yürüyüş yapmak isteyenler için uygun bir ortam. Frigya vadisinde yeni güzelliklerle birlikte olmak dileği ile her şey gönlünüzce olsun.
Mustafa Türk.