İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk-Seçim ve Parlamento İlişkileri Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ve İYİ Parti Tarım Politikaları Başkanı Kadir Ulusoy ile birlikte dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin farklı bölgelerinde son günlerde ani sıcaklık değişimleri sonucu yaşanan zirai don olaylarına ilişkin açıklama yaptı. Türkiye’de son yılların en ağır tarımsal iklim krizlerinden birinin yaşandığını belirten Milletvekili Olgun, şiddetli zirai don olayının birçok şehirdeki tarımsal alanlarda ciddi kayıplara yol açarak, çiftçiyi zarara uğrattığını söyledi. Olgun, “Türkiye, son yılların en ağır tarımsal iklim krizlerinden birini yaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi son olarak iki gün önce yeniden yaşanan şiddetli zirai don, birçok ilimizden tarım alanlarında ciddi kayıplara yol açtı. Mart ayı sonu ve nisan başında özellikle 10-12 Nisan tarihlerinde etkili olan bu don olayları, meyve bahçelerinin yanı sıra erken ekilen sebze çeşitlerini, bağ alanlarını ve bazı tarla bitkilerini de olumsuz etkiledi” diye konuştu.
‘ÜRETİCİ BİR KEZ DAHA ÇARESİZLİKLE BAŞ BAŞA KALMIŞTIR’
Seçim bölgesi Afyonkarahisar başta olmak üzere birçok ilde zirai dondan dolayı ürünlerde yüzde 60 ila yüzde 95’e varan oranlarda rekolte kaybı yaşandığına dikkat çeken İYİ Parti Milletvekili Olgun, üreticinin bir kez daha çaresizlikle baş başa kaldığını kaydetti. Olgun, “Hafta sonunda bizzat gözlem yaptığım seçim bölgem Afyonkarahisar başta olmak üzere Aksaray, Adana, Ankara, Amasya, Bursa, Burdur, Çankırı, Eskişehir, Giresun, Isparta, Kütahya, Karaman, Kayseri, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Kırşehir, Kastamonu, Konya, Mersin, Manisa, Malatya, Niğde, Nevşehir, Ordu, Sivas, Sakarya, Samsun, Trabzon, Tokat, Tekirdağ, Uşak ve Yozgat’ta çeşitli tarım ürünleri bu felaketten zarar gördü. Kiraz, vişne, elma, erik, şeftali, nektarin, kayısı, incir, Trabzon hurması, kivi, fındık, ceviz, badem, üzüm, dut, armut, narenciye, patates, şeker pancarı, arpa, buğday, ayçiçeği, zeytin, kanola, yaş sebze gibi ürünlerde yüzde 60 ila yüzde 95 arasında rekolte kaybı yaşanmıştır. Üretici bir kez daha çaresizlikle baş başa kalmıştır” ifadelerini kullandı.
‘BU KAYIPLAR YALNIZCA REKOLTEYİ DEĞİL, PİYASA DEĞERLERİNİ DE TEHDİT ETMEKTEDİR’
Zirai donun başta üreticiler olmak üzere ihracatı, nakliyeciyi, hal esnafını da olumsuz etkileyeceğini dile getiren İYİ Parti Milletvekili Olgun, “Buradaki tablo sadece genel bir kriz değil, tarımsal üretimin geleceği için bir uyarı sinyalidir. Türkiye’nin farklı bölgelerinde üretimin kalbinde yer alan bu alanlar hem iç pazar hem de ihracat için kritik önemdedir. Bu kayıplar yalnızca rekolteyi değil, piyasa değerlerini de tehdit etmektedir. Böylesine büyük bir üretim kaybının, sadece üreticiyi değil, nakliyecisinden işçisine, hal esnafından ihracatçıya kadar tüm tedarik zincirini olumsuz etkileyeceği açıktır” dedi.
‘SAHADA ACİL MÜDAHALE BEKLENİYOR, BU YANGINI GÖRMEZDEN GELMEYİN’
Devletin çiftçiye sahip çıkması gerektiğini belirten İYİ Parti Milletvekili Olgun, “Ama daha da vahimi şu, üreticinin sigorta umudu da boşa çıkmıştır. Özellikle kamu destekli TARSİM sigorta sistemi, üreticiler açısından güvensiz, karmaşık ve maliyetli bir yapıya dönüşmüş durumdadır. Poliçe kapsamında primler yüksektir. Zarar gören ürünlerin çoğu ya poliçeye dahil değildir ya da tazminatlar çok düşük seviyelerde belirlenmiştir. Bu nedenle TARSİM üreticiye güven olmaktan çok bir formalite haline gelmiştir. Peki, soruyoruz. Don gözle görülüyor, çiçek kurumuş, meyve tutmuyor, üretici sahipsiz. Eğer bu tablo karşısında bile TARSİM ödeme yapmayacaksa, çiftçi ne zaman korunacak? Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrımızdır. Sayın Bakan, sahada acil müdahale bekleniyor. Bu yangını görmezden gelmeyin. Biz artık tespit komisyonlarının aylar süren formalitelerini değil, doğrudan ve hızlı çözüm bekliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’nı da, tüm yetkilileri de bu vebalin altında kalmamaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘BİR KANUN TEKLİFİ HAZIRLAYARAK TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA SUNDUK’
Konuşmasının devamında İYİ parti olarak, ‘tarımsal afet bölgesi’ ilanını yasal çerçeveye oturtacak kanun teklifi hazırlayarak TBMM Başkanlığı’na verdiklerini açıklayan İYİ Parti Milletvekili Olgun, şu ifadeleri kullandı: “Bizim teklifimiz hazır. Uygulamak sizin sorumluluğunuzdadır. İYİ Parti olarak Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun talimatlarıyla hemen çalışmaya başladık. İYİ Parti Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Kadir Ulusoy ve Trabzon Milletvekilimiz Sayın Yavuz Aydın ile beraber tüm Türkiye’deki afetin etkilerini araştırarak, zirai don gibi afetlerin ardından ‘Tarımsal afet bölgesi’ ilanını yasal çerçeveye oturtacak bir kanun teklifi hazırlayarak bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduk.
‘DON AFETİNDEN ETKİLENEN TÜM BÖLGELER TARIMSAL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİDİR’
Bu teklif ile zarar gören üreticilere doğrudan gelir desteği, borç ertelemesi ve faizsiz kredi sağlanmasını amaçlıyor, karar süreçlerinin bilimsel raporlara dayandırmayı hedefliyoruz. Don afetinden etkilenen tüm bölgeler ‘tarımsal afet bölgesi’ ilan edilmelidir. Tüm çiftçi borçları en az bir yıl faizsiz ertelenmeli, ödeme planı yeniden yapılandırılmalıdır. Çiftçilere 2 yıl geri ödemesiz 5 yıla kadar yayılmış sıfır faizli kredi sağlanmalıdır. Sulama kooperatiflerinin afet ilan edilen alanlara ilişkin sulama ve elektrik tüketim bedellerinin yüzde 50’si hazine tarafından karşılanmalıdır. Hasar gören bölgelerindeki üreticilere dekar başına 10 bin TL doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır. Sigorta sisteminin işleyişi yeniden ele alınmalı, çiçeklenme dönemi gibi keyfi gerekçelerle üreticinin mağdur edilmesine son verilmelidir. Sulama suyu için kullanılan tarımsal elektrik tarifesi sabit ve öngörülebilir hale getirilmeli, özel teşvik sağlanmalıdır. İl ve ilçelerde yerel kriz komisyonları kurulmalı ve çiftçilerin şikayetleri hızlıca çözüme kavuşturulmalıdır.
‘SİYASİ ROZETLERİMİZİ BİR KENARA BIRAKIP, ÜRETİCİNİN SESİNE KULAK VERELİM’
Cumhur İttifakı milletvekilleri başta olmak üzere, Türkiye Büyük Milliyet Meclisi çatısı altındaki tüm milletvekillerine açık çağrımızdır. Bu çağrımız siyaset üstüdür. Çünkü tarım partiler üstüdür. Üreticimizin hangi partiden olduğuna bakılmaz. Gelin bu konuda birlikte hareket edelim. Siyasi rozetlerimizi bir kenara bırakıp, üreticinin sesine kulak verelim. Kanun teklifimize destek verin ve gelin birlikte mecliste bir araştırma komisyonu kurulması için ortak hareket edelim. Bu bölgeleri tarımsal afet bölgesi ilan ettirelim. Çiftçimizin borç yükünü, çaresizliğini beraberce hafifletelim. Bu mecliste iktidar mı, halk mı sorusunun cevabını verecek an tam da budur. Bugün değilse ne zaman? Şimdi değilse ne zaman? Bugün tedbir almazsak, yarın sadece üretici değil, hepimiz aç kalacağız. Çünkü tarım bir sektör değil, bir bağımsızlık meselesidir. Bugün üreticiyi göz göre göre yalnız bırakırsanız, yarın pazardaki fiyatı da, sofradaki nimeti de başkaları belirler. Köylü üretmezse şehirde enflasyon durmaz, tüketici nefes alamaz. Tarım kaderine terk edilirse, memleketin kaderi ithalata teslim olur. Bugün müdahale edilmezse, bu kayıplar yalnızca çiftçiyi değil, ülke ekonomisinin tüm dengelerini sarsar. Yani bu zarar sadece çiftçiyi değil, pazardaki fiyatı, marketteki etiketi, sofradaki yemeği etkiler. Eğer şimdi önlem alınmazsa, yarın hem devlet hem vatandaş bu krizin bedelini çok daha ağır öder diyor, saygılarımızı sunuyoruz.”