Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocukların ekran kullanımı ile ilgili gözlemlerin bireysel farklılıklar gösterdiğini aktaran Emrullah Harun Kaya, “Ortak eğilimlere bakmak daha doğru sonuçlar ortaya koyabiliyor. Otizmli çocuklar genellikle çevreden alınan uyaranlara karşı duyarlıdırlar ve bu nedenle ekran dikkatlerini çeker. Ancak ekran süresinin uzun olması durumunda, bu çocukların sosyal etkileşimden uzak kaldıkları ve çift yönlü etkileşim becerilerinde zorluk yaşadıkları gözlemleniyor” dedi. Ekran başında geçirilen sürede dikkat sürelerinin kısaldığı, bir aktiviteye odaklanma sürelerinde azalma olduğunun görüldüğünü dile getiren Kaya, “Bu durum davranışsal sorunlarının artmasına neden olabilir. Dil becerilerinde zayıflık ve duyusal entegrasyonlarının desteklenmesi gereken Otizmli bireylerin ekran kullanımının sınırlandırılması büyük önem taşır” şeklinde konuştu.
‘OTİZMLİ ÇOCUKLARDA EKRAN SÜRESİ GENEL YAŞ GRUPLARINA GÖRE DÜZENLENEBİLİR’
Otizmli bireyler için uygun ekran süresinin, yaş, bilişsel ve duygusal gelişim seviyesi, duyusal hassasiyetler ve ekran içeriğinin niteliğine bağlı olarak değişiklik gösterdiğine dikkat çeken Emrullah Harun Kaya, “Özellikle küçük yaş gruplarında, ekran süresinin sınırlı tutulması büyük önem taşır, ancak otizmli çocuklar özelinde belirlenmiş kesin bir standart bulunmuyor. Bu nedenle, ekran süresi konusunda bireysel ihtiyaçlara göre esneklik sağlanmalı ve öncelikle genel yaş gruplarına göre önerilen ekran süreleri dikkate alınmalı” ifadelerini kullandı. Genel yaş gruplarına göre önerilen ekran sürelerini hatırlatan Kaya, “0-2 yaş arası çocuklar için ekran süresi genellikle önerilmez. Bu yaş grubundaki çocukların erken gelişimlerinde, özellikle dil, motor beceriler ve sosyal etkileşimler açısından, yüz yüze iletişim ve fiziksel oyunlar daha önemli kabul edilir. 2-5 yaş arasındaki çocuklar için, ekran süresi günde 1 saati geçmemeli. Bu yaş grubunda, ekran zamanı eğitici ve interaktif olmalı. 6 yaş ve üzeri çocuklar için ekran süresi, günlük 1-2 saat arasında olmalı. Bu yaş grubunda, eğitici programlar, okuma ve yazma becerilerini geliştiren içerikler, sosyal etkileşimi teşvik eden oyunlar ve diğer öğrenme aktiviteleri önerilir” açıklamasını yaptı.
‘EKRAN İÇERİĞİ DÜŞÜK UYARIMLI, SAKİNLEŞTİRİCİ VE DİKKAT DAĞITMAYAN UNSURLARDAN OLUŞMALI’
“Otizmli çocukların ekran kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ekran süresinin sınırlı tutulması, içeriğin eğitici ve yapılandırılmış olması ve çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına uygun içeriklerin tercih edilmesidir” diyen Emrullah Harun Kaya, ekran içeriğinin, düşük uyarımlı, sakinleştirici ve dikkat dağıtmayan unsurlardan oluşması, görsel ve işitsel öğelerin uyumlu olması gerektiğini vurguladı. Ekran kullanımı sırasında ebeveyn veya eğitimcilerle etkileşimli bir ortam sağlanması ve çocukların yalnız bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Kaya,”Sosyal becerilerin gelişimine yönelik uygulamalar tercih edilmeli, şiddet ya da aşırı uyarıcı içeriklerden kaçınılmalı. Ekran süresi sonrası sosyal etkileşimlere ve fiziksel aktivitelere zaman ayrılması, çocukların sağlıklı gelişimini destekler” önerisinde bulundu.
‘AZ SOSYAL ETKİLEŞİM VE HIZLI ÖDÜL SAĞLAYAN PLATFORMLAR EKRAN BAĞIMLILIĞINA NEDEN OLABİLİYOR’
Otizmli bireylerin tekrarlayan davranışlara ve çevreden gelen uyaranlara karşı ilgi gösterme eğilimde bulunduklarında dolayı ekran bağımlılığına daha yatkın olabileceklerine de dikkat çeken Emrullah Harun Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle sosyal etkileşimin az olduğu ve hızlı ödül sağlayan platformların, otizmli bireylerde uzun süreli ekran kullanımına yol açabileceğini gösteriyor. Bu durum zamanla sosyal iletişim becerilerinde gerilemeye, dikkat süresinin azalmasına, odaklanma sorunları yaşamasına, aktiviteyi sürdürebilme becerisinde zorlanma ve duyusal işleme süreçlerinin olumsuz etkilenmesi gibi sonuçlar doğurabiliyor. Ayrıca ekran bağımlılığı olan bireylerde fiziksel aktivite eksikliğine, uyku düzeninde bozulmalara ve günlük yaşam aktivitelerinde gelişmesi gereken becerilerde gecikmelere neden olabiliyor.”