Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Emekli albay Özdilek, deprem ve sinema konulu iki kitabını tanıttı

Film yönetmeni, Film Yönetmenleri Derneği (FİLM-YÖN) Üyesi ve emekli albay İsmail Özdilek, ‘1999 Adapazarı Depremi’nden ders aldınız mı?’ ve ‘İstanbul Eğlence ve Sanat Başkenti, Türk Sinemasının Geleceği (Istanwood)’ isimli kitaplarını dün Alimoğlu Kültür Sanat Araştırma Derneği (AKSAM) Merkezi’nde gerçekleştirdiği sunumla tanıttı.

Film yönetmeni, Film Yönetmenleri

Emekli albay aynı zamanda film yönetmeni ve FİLM-YÖN Üyesi İsmail Özdilek, ‘1999 Adapazarı Depreminden ders aldınız mı? Ben aldım’ ve ‘İstanbul Eğlence ve Sanat Başkenti, Türk Sinemasının Geleceği (Istanwood)’ isimli kitaplarını tanıttığı sunumun açış konuşmasında, “Bizler, hepimiz yetişmiş insan gücü olarak toplumsal sorumluluk bilinci içerisinde görevimizin hangi kademesi olursa olsun memleketimiz, Afyonumuz için projeler ürettik, yaptık. Bizim nesillerin bu emekleri bizimle beraber büyüyen sahip çıkmayanların yerine yeni gelen torunlarımız bu çalışmalarımıza devam edecek, örnek alacaklar” ifadelerini kullandı.

‘KİTABIMI DEPREM ÖNCESİ VE SONRASI KONULARINDA KULLANMALARI İÇİN HAZIRLADIM’

Kitaplarını ve projelerini yaptığı sunumla anlatan emekli albay ve film yönetmeni Özdilek, ‘1999 Adapazarı Depreminden ders aldınız mı?’ adlı kitabını tanıtırken; Adapazarı Depremi’nde 3 ay boyunca gece gündüz çalışarak Lojistik Destek Koordinayon Merkezi, Koordinasyon Merkezi ve 78 çadır kenti yönettiğini ve günümüzdeki depremleri de takip ettiğini belirterek, “Dünyamızın doğal yapısı 4,5 milyar yıldır hala canlı olduğunu gösteriyor. İnsanlarımızın can ve mal emniyeti açısından ön tedbirleri alması çok önemlidir. Ben de bu kitapları yazdım, yaptım ve hazırladım. Özellikle yönetim, sevk ve idarede tabanın nasıl bir çalışma yapacağını, yönetenlere anayasa gibi deprem yasası olarak sunduğum kitabımı esas alarak deprem öncesi ve sonrası konularını kullanmaları için hazırladım. Bu kitabımı Sayın Cumhurbaşkanımıza, yardımcısına, bakanlarımıza, AFAD Başkanımıza, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza gönderdim. Daha 2 ay önce İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğrencilerine bu konuda konferans da verdim. Onlar da çok memnun oldular. Dolayısıyla bizim buradaki nihai hedefimiz can ve mal emniyetini sağlamak, tedbirleri almak. Bir binanın temeli neyse toplumun temeli insan ve üretimdir. İnsan faktörünü eğer biz deprem konusunda aydınlatmazsak, artı olarak eğitmezsek biz her zaman kader ve alın yazısına bağlanırız. Elbette bunda kader ve alın yazısı var ama önce Bakara Suresi 44. Ayet diyor ki, ‘Kitap okuyorsunuz, niçin aklınızı kullanmıyorsunuz?’. Aklımızı kullanarak bu çalışmayı yapmamız lazım. Benim, kitabımda vurguladığım esas konular bunlar. Bu yükü taşıyan, yönetimin başında olan özellikle belediye başkanlarının en önemli yapacağı faaliyet bir jeolojici, jeofizikçi bir bilim insanının rehber olmasını arzu ederim” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE’DE SİNEMA SEKTÖRÜ DESTEKLENMELİ VE SİNEMA BAKANLIĞI KURULMALI’

Emekli albay ve film yönetmeni Özdilek, ‘İstanbul Eğlence ve Sanat Başkenti, Türk Sinemasının Geleceği (Istanwood)isimli kitabının tanıtımında ise film sektöründeki deneyimlerini aktararak sinema sektörünün Türkiye’de yeterince desteklenmediğini, genç sinemacıların, genç yeteneklerin desteklenmesi gerektiğini ve sektördeki yapısal sorunları vurguladı. Sinema Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini söyleyen Özdilek,  “1991 yılında kendi imkanlarımla yarbay iken Orlando’da Universal Stüdyosu’nda hem gözlem yaptım hem eğitim aldım. Ben geldikten sonra TRT benim sinemacılığımı öğrenmiş. Kurtuluş dizisinde davet ettiler. Komutalık da müsaade etti. 11 aydan fazla bütün çekimlere, montaja, her şeye katıldım. Bu bana sektörde 10 yıllık bir tecrübe kazandırdı. Bu dizide; 300 sanatçı, 2 bin asker oynadı, gerçek mekanlar kullanıldı, rahmetli Turgut Özakman’ın senaryosuydu, Rutkay Aziz de oynadı. 32 senedir sinemanın içerisindeyim, 12 film yönetip emekli olduktan sonra da film yönetmenliği yapmaya devam ettim. 2013 yılında Hintlilerle ‘Race 2’ filmini çektik. Bu film Oscar ödüllü sanatçı Anil Kapoor’ın da yer aldığı büyük bir projeydi. Bu filmde profesyonelliği gördüm. İstanbul, Antalya ve Kıbrıs’ta çekilen sahnelerin olduğu filmin maliyeti 26 milyon dolardı. İki sene sonra 210 milyon dolarlık bir hasılat elde edilmiş. Eğlence ve Sanat Başkenti İstanbul olarak dünyanın üçüncü sinema merkezi projemi hazırladım.  Bunu da yine Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kültür Bakanımıza, ilgili makamlara gönderdim. Bu kitabı yazdım. Çünkü sinema bizim milli gücümüzün en önemli destekçisidir. Milli güç dediğimiz zaman askeri güç, siyasi güç, coğrafi güç, ekonomik güç, psikososyal, kültürel güç gibi şeylerin destekçisidir” dedi.  Bekir Turan Vural