Zafer Partisi Afyonkarahisar Gençlik Kolları Başkanı İbrahi̇m Samed Sevim, partililer ile birlikte Zafer Meydanı’nda yeni açıklanan asgari ücret zammına ilişkin açıklamalarda bulundu, gündemi değerlendirdi. “Hükümet tarafından açıklanan 22 bin 104 TL’lik asgari ücret, ne zamdır ne de bir iyileştirmedir. Bu, açıkça asgari ücretliye yapılan bir zulümdür” diyen Sevim, “Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı bu dönemde, Türk milletinin alın terine ve emeğine yapılan bu haksızlık kabul edilemez. Enflasyon oranının altında kalan bu artış, bir zam değildir. Bu karar, asgari ücretin alım gücünü düşürmüş, milyonlarca çalışanı daha da derin bir yoksulluğa itmiştir. Milletimizin alın teriyle geçinmeye çalışan asgari ücretlileri, hükümetin yanlış politikalarının bedelini ödemek zorunda bırakılmaktadır” dedi.
‘TOPLUMSAL YOZLAŞMAYA KARŞI MÜCADELE ETMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR’
Türk gençliğinin ağır bir umutsuzluk ve çaresizlik girdabına sürüklenmek istendiğini ileri süren Sevim, “Bugün, umudunu yitiren binlerce Türk genci, yurtdışına gitmekte ya da hayatlarına son vermektedir. İşsiz bırakılmış, torpil ve adam kayırma ile hayalleri ellerinden alınmıştır. AKP Gençlik Kolları’na veya AKP’ye yakın tarikat ve cemaatlere katılmayan Türk gençlerine hükümet tarafından mobbing uygulanmaktadır. Önceden Boğaziçi Üniversitesi mezunları, 3 dil bilen Türk gençleri daha kolay iş bulabiliyor ve ülkemizin aydınlık geleceği olarak görülüyordu ama bugün Kartal İmam Hatip’ten mezun değilseniz veya AKP Gençlik Kolları üyesi değilseniz bu hükümet sizi başarısız olarak tanımlıyor. Gençlerimizin hak ettikleri fırsatlar gasp edilmiş, üstüne üstlük uyuşturucu ve sanal kumar bağımlılığı gençlerimize adeta pompalanmıştır. Türk gençliğini hedef alan bu politikalara ve toplumsal yozlaşmaya karşı mücadele etmek boynumuzun borcudur” diye konuştu.
‘TÜRK MİLLETİNE YAPILAN BU ZULMÜ REDDEDİYORUZ’
Sevim, yaptığı değerlendirmenin devamında ise şu ifadelere yer verdi: “Açıklanan asgari ücret, Türk milletinin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak, insanca bir yaşam sürdürme hakkını gasp eden bir tutumun ürünüdür. Elektrik, su, kira ve gıda fiyatlarının her geçen gün yükseldiği bir ortamda, bu ücretle geçinmek mümkün değildir. Hükümetin bu kararının arkasında, Türk milletinin kaynaklarını hoyratça harcayan, kendi vatandaşını ikinci plana atan bir anlayış yatmaktadır. Bugün Türk milletinin çocukları kiralarını ödeyemezken, depremzedeler hâlâ barınacak bir çatı bulamazken, hükümetin Suriyelilere bedava ev yapmayı planlaması, halkımızın ekonomik çöküşe sürüklenmesinin en net göstergesidir. Suriyeli sığınmacılara harcanan 140 milyar dolar, Türk milletinin refahını çalmış; geleceğini karartmıştır. Erdoğan’ın ‘Suriyeli kardeşlerimiz’ diyerek sahiplendiği bu politikalar, ülkemizi istila eden milyonlarca sığınmacı ve kaçağı görmezden gelerek Türk milletinin sırtına büyük bir yük bindirmiştir. Buradan açıkça ilan ediyoruz. Türk milletine yapılan bu zulmü reddediyoruz. Hükümetin, kaynaklarımızı sığınmacılara ve kaçaklara harcaması kabul edilemez. Türk milletinin sabrı tükenmiştir. Bu düzen, torpil ve adam kayırma ile umutsuzluğa sürüklenen gençlerimizi de yok etmeye devam etmektedir.”