Eskişehir’de lisede okuyan 15 yaşındaki zihinsel engelli torununu yalnız bırakmak istemeyen 80 yaşındaki dede, hem onu gözetlemek hem de eğitime katkıda bulunmak amacıyla okulda gönüllü görevli oldu.
Otizm ile dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) bulunan Burak Tangül (15), Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 10’uncu sınıfa gidiyor. Tangül, karma sistem ile eğitim görürken demiryolundan emekli olan dedesi Mehmet Coşkunlar, torununun gittiği lisede okul aile birliği başkanlığı yapıyor. Torununu bir an olsun yalnız bırakmak istemeyen 80 yaşındaki dede, ayrıca hiçbir ücret almadan okula gönüllü olarak hizmet sağlayıp arızaları ve eksikleri kendi çabalarıyla gideriyor. Gün içerisinde sıkça torununun yanına giderek onu kontrol de eden hayırsever dede, bulunduğu okulda yaklaşık 800 öğrencinin daha sevgisini ve saygısını topluyor.
“Ben buraya bir torunumu getirdim ama şu an 800 torunum var”
Dede Mehmet Coşkunlar, “Okul aile birliği başkanıyım. Okulun içini geziyorum ve nerelerde bir arıza varsa veya bana söylerlerse ilgileniyorum. Çeşme bozulduysa tamir ediyorum. Eğer tamir edilecek bir durumu yoksa gidip yenisini alıyorum, getiriyorum. Ondan sonra okul aile birliğinden bana parasını veriyorlar. Ben buraya bir torunumu getirdim ama şu an 800 torunum var, hatta bine yakın” dedi.
“Eski masaları toparlıyorum, biraz sağlam olanları daha da sağlamlaştırıyorum”
Coşkunlar, “Mesela üst kattaki camların hepsine emniyet kilidi taktım lambalar ve prizler bozuluyor, onları tamir ediyorum. Alt katta sandalye ve masalar var. Ben aşağıdaki eski masaları toparlıyorum, biraz sağlam olanları daha da sağlamlaştırıyorum. Bilişim odasının 80 sandalyesi var, bütün derileri yırtılmış. Deri alıp geldim, bunların bütün derilerini yeniden taktım, sağlamlaştırdım ve masrafını hocam bana iade etti” şeklinde konuştu.
“Ben buraya ücret için gelmiyorum, devlet okulunun hayrı için geliyorum”
Hem torunumu kontrol ettiğini hem de kendi başıma yapılacak bir şeyler varsa onları yaptığını ifade eden Coşkunlar, şöyle devam etti:
“Boş durmayı sevmem. Usta olduğum için ne olursa olsun her türlü tamirat işi yaparım. Ben buraya ücret için gelmiyorum, devlet okulunun hayrı için geliyorum. Emekliyim, maaşım var. Buradan niye para alayım? Çalışmayı seviyorum. Geçmişte 3 ameliyat geçirdim. Buradaki çocukların hepsini seviyorum. Hepsi de beni sayarlar ve bana selam vermeden, kolay gelsin demeden kimse geçmez. Eğer ki bir şey taşıyorsam da hemen yardıma koşarlar.”