Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Cengiz Üstün, dün düzenlediği basın toplantısında, “Esnaf, sanatkarlar, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, yöneticiler olarak biz partiler üstüyüz” dedi. Üstün, toplantı düzenleme nedeni olarak “Genel bir değerlendirme yapmak, esnafın beklentileri ve yerel olarak bizim özellikle belediyeden 9 aylık hizmetlerini değerlendirmek” olarak açıkladı. Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı eleştirdi.
ODA BAŞKANLARI DA HAZIR BULUNDU
ESOB’da düzenlenen basın toplantısına Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mahmut Emin Birliktir, Afyonkarahisar Madeni Sanatkârlar Esnaf Odası Başkanı Mustafa Yılmazaslan, Afyonkarahisar Kahveciler ve Çay Ocakları Emlakçılar ve İnternet Cafeler Esnaf Odası Başkanı Yusuf Selçuk Yıldırım, Afyonkarahisar Giyim Eşyası İmalat ve Satıcılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Karnıbüyük, Afyonkarahisar Ağaç İşleri Odası Başkanı Suat Diler, Afyonkarahisar 2. Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Halil Acar da katılırken, ESOB Başkanı Üstün, esnafların gündemine dair açıklamalarda bulundu.
ESNAFIN EN BÜYÜK MESELESİ EYT
Afyon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği olarak il genelinde 37 oda bünyesinde 26 bin esnaf ve sanatkarı temsil ettiklerini belirten ESOB Başkanı Üstün, konuşmasına şu ifadelere yer verdi: “Yılbaşı geldi ve bilindiği üzere esnaf ve sanatkarın en büyük problemlerinden birisi geçmiş yıllarda yaşadık ki emeklilik, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) meselesi. 2023 Mart ayında Resmi Gazete ile müjde verilse de burada esnaf ve sanatkarımızın özellikle bir mağduriyeti söz konusu. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadeleriyle bu konunun tekrar ele alınıp, esnafı da mağdur etmeden bir güncelleme yapılacağına dair sözü var. Ancak işte deprem, sonrasındaki genel ve yerel seçimler gibi sebeplerden dolayı maalesef aksadı.
ÖNÜMÜZDEKİ YIL BU HAKSIZLIĞIN GİDERİLECEĞİNE İNANCIMIZ FAZLA
Biz inşallah 2025 yılı içerisinde bu mağduriyetin giderilmesi adına hükümetimizden parlamentodan çıkan bir yasayla birlikte bu haksızlığın giderileceğini de inancımız fazla. Burada öncelikle belki şu yapılabilir; prim gün sayısı 7 bin 200’ü dolduran esnafımızın şu anda prim ödemeleri devam ederken, en azından genel sağlık sigortasının devlet tarafından tahsil edilip, diğer emeklilik sigortasının da kaldırılması. Bu en azından bizim mağdur olan esnafımıza bir nebze olsun katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Ben bunu Ankara’da da ifade ettim, siyasilerimize de ifade ettim. Dolayısıyla 2025 yılının ilk aylarında da bu müjdeyi alırız diye düşünüyorum.
ASGARİ ÜCRETLE PİYASADA ZAM YAĞMURU BAŞLAYACAK
Bunun yanı sıra yıl sonu ile birlikte işte asgari ücret tespiti olacak. Bu asgari ücret sadece asgari ücretle çalışanlar değil, diğer ücretli, bordrolu kesimi de tetikleyen bir unsurdur. Yani burada asgari ücret ölçü alınıp, diğer üst derece alanlarda bu ölçüyle birlikte hesap edilip, piyasaya yansıyacak. Burada ben asgari ücret şu kadar olmalı konusuna girmek istemiyorum. Ancak işte bizler de esnaf ve sanatkar olarak yanımızda işçi çalıştırıyoruz ki bu işveren üzerindeki payların eksiltilmesi, düşürülmesi ile ancak kayıt altına alabileceğimizi düşünüyorum. Tabii ki şimdi zamlar geliyor, asgari ücrete verilirken fiyatlarla birlikte maalesef genel olarak piyasada zam yağmuru ve buna bağlı olarak alım gücünün de olamadığını düşünüyoruz.
ALIM GÜCÜNÜN ARTIRILMASI GEREKİYOR
Enflasyonla uğraşıyoruz belki ancak enflasyon dışında bu alım gücünün azalmasını etken; biz yıllarca ifade ediyoruz, sizlerle paylaşıyoruz, fahiş fiyatların oluşumudur. Biz hep perakende yasası diye bahsettik ki bugün sayıları 60 bini geçen 3 harfliler diye bahsettiğimiz zincir mağazalarının fahiş fiyatı etkilediğini dolayısıyla verilen zamların, asgari ücrete gelen zamların da eriyip, alım gücünü de olumlu etkilemediğini düşünüyoruz. Burada asgari ücretin kaç para olmasından ziyade alım gücünü artırmak adına perakende yasasının tekrar düzenlenip, bu fahiş fiyatların oluşmasını da engellemiş olacağız. Detaya şu anda girmek istemiyorum. İnşallah bunu zaten zaman zaman sizinle paylaştığımız gibi esnaf ve sanatkarımız da artık bu olumsuz sebepten çok kötü etkilendi ve bıçak kemiğe dayanmış durumdadır.”
‘SANDIKTAN ÇIKAN İRADE BAŞIMIZIN TACIDIR’ DEDİK
Daha sonra gündemin ikinci maddesi olan Afyon Belediyesi’nin hizmetleriyle değerlendirmelerde bulunan ESOB Başkanı Cengiz Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü: “2024 yılında yerel seçimleri geride bıraktık. Bu arada fazla pek çıkıp arkadaşlarımız da, biz de çok fazla bir şey söylemedik. Yani doğrudur, yanlıştır. Ancak esnaf ve sanatkarımız her zaman belediyenin üzerinde gözü vardır ki takipçisiyiz. Bizler ‘sandıktan çıkan irade başımızın tacıdır’ dedik. Her ne kadar her birimizin şahsi olarak siyasi bir görüşü olsa da biz özellikle esnaf, sanatkarlar, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, yöneticiler olarak biz partiler üstüyüz. Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değiliz. Bunun da böyle bilinmesini isterim.
GEÇTİĞİMİZ 9 AY İÇERİSİNDE YAŞADIĞIMIZ BİRTAKIM ŞEYLER VAR
Ancak yapılan olumlu bir harekette biz belediyemizin, diğer devlet kurumlarımızın yanında olduğu gibi olumsuzluk ya da esnaf ve sanatkarımıza karşı yapılan haksızlıkları da temsil ettiğimiz koltuk adına da söylemek durumundayız. Geçtiğimiz 9 ay içerisinde yaşadığımız birtakım şeyler var. Ben öncelikle 2024 yılı mart ayı öncesindeki bütün belediye başkanı adaylarımızla söylemiş olduğumuz beklentilerimiz ve çözüm yolları noktasında istişare ettik ve biz şunu demiştik, ‘Afyonkarahisar Belediye Başkanı olduğunuzda bizlerin şahsi bir işimiz, talebimiz olursa lütfen görmeyin. Ancak özellikle esnaf ve sanatkarımızla ilgili olan konularda bizim taleplerimiz olur, yerine getirirsiniz teşekkür ederiz. Eğer yerine getirmezseniz de çıkarız, esnafımıza, Afyon kamuoyuna şikayet ederiz.’ Bugün yaklaşık 9 ay geçen bir süreç içerisinde biz dersimize çalıştık, notlarımızı aldık. Bugün sizlerle bunları paylaşacağız.
AFYONKARAHİSAR OLARAK EKMEĞİ EN UCUZ SATAN İLLERDEN BİR TANESİYİZ
Öncelikle ben aynı zamanda Bakkallar Odası Başkanı olduğum gibi Afyonkarahisar’da ekmek fiyat ve diğer fiyatları ulaşım olsun, ekmek olsun fiyatları bizim Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğimiz verir. İlgili ihtisas odası bize taleplerini sunar, esnaf ve sanatkarımızın adına biz de bunu değerlendirir, onaylarız. Yani kanunen bu yetki bizdedir. Yine şirket olanlarda da yetki Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odasındadır. Biz yıllardır Türkiye’de Afyonkarahisar olarak ekmeği en ucuz satan illerden bir tanesiyiz. Bu kayıtlarda da vardır. 81 ilde her zam sonrasında listeler açıklanır. Biz bunu başardık. Biz bunu nasıl başardık? Esnaf ve sanatkarımız fedakarlık ederek özellikle fırıncı ve bakkal esnafımız. Biz bunu yaparken geçmiş dönemde yine Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’in döneminde yapılan bir ekmek fabrikası vardı. Biz dedik ki, ‘Tabii ki belediyeler ulaşım ve özellikle ekmek konusunda üretim yapacaktır, asli görevidir. Ancak burada ürettiğimiz ekmeklerin satış noktalarını belediye açtığın zaman genel olarak Afyon’a yayamayız. Afyon geniş bir coğrafya, biz bakkallarımız aracılığıyla çok noktaya yayalım. Bakkala da yüzde 20’lik bir kar veririz. Poşetini koyacak, diğer masraflarını, KDV’sini ödeyecek. Bu ucuz ekmeği biz Afyon halkının tamamıyla paylaşalım.’ Ekmek burada fakir ve fukaranın önemli bir gideridir. Birçoğumuz için belki ekmek gideri önemli değildir, gelirimizin çok küçük bir kısmında yer alır ama bugün 5-6 çocuklu, asgari ücretli geçinen bir ailede ekmek gideri çok önemlidir.
BELEDİYE BÜFELERİNDE 5 LİRAYA EKMEK SATILIYOR
Biz geçmiş dönem belediye başkanımızdan bunu sözünü almamıza rağmen büfeler vasıtasıyla satmaya başlandı. Biz o gün de itiraz etmiştik. Yeni seçilen Belediye Başkanımıza da bu konuyu biz iletmiştik. Ben buradan şimdi soruyorum Sayın Belediye Başkanımıza, ‘Biz çıkardığımız ekmeği büfelerde değil, bakkal esnafında satalım, genel olarak yayalım. Gerçekten sosyal bir belediyecilik yapacaksak bunu yapalım diye sormuş muyum ve kendisi ne cevap vermişti? Fakat 9 ay geçmesine rağmen şu anda nasıl bir uygulama yapılıyor?’ Şimdi bakın, İstanbul’da bu uygulama yapılıyor. İnanın durum içler acısı. Orada ucuz ekmek satılıyor ama insanlar kuyruğa giriyor. Fakir, fukara, emekli orada rencide oluyor. ‘Biz İstanbul’un durumuna düşmeyelim’ dedim. ‘Hayhay, baş üstüne Sayın Başkan’ dedi ama bugün maalesef aynı şekilde belediye büfelerinde 5 liraya ekmek satılıyor. Belediyenin asli göreviymiş gibi sosyal belediyecilik adına bu yapılıyor. Bu yanlıştır. Ben bunu sizin aracılığınızla sormuş olayım. 9 aydır bu faaliyete geçmedi. Eğer ‘Tamam’ dediği anda belediye yetkililer ile bizim arkadaşlarımız irtibata geçer, bunun planı, projesi nasıl yapacağımızı konuşuruz. Biz dersimize çalıştık. Bunu her noktaya yayarız, genel olarak Afyonkarahisarlı hemşehrilerimiz de bu ucuz ekmeğe ulaşabilir.
KENT LOKANTALARI SOSYAL BELEDİYECİLİK DEĞİLDİR
Bununla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel olarak belediye başkanlıklarına tek noktadan, tek merkezden yönetilmek üzere kent lokantaları açılıyor. Şimdi birçok vatandaşımız belki teveccüh ile karşılıyor olabilir. Ancak sosyal belediyecilik adına yapılsa da bunun adı sosyal belediyecilik değildir. Benim esnaf ve sanatkarım kira ödüyor, işçi çalıştırıyor, giderleri var. Kira ödüyor, aynı zamanda belediye kiracısı ve belediyeyle rekabet etmek durumunda. Belediye ‘sosyal belediyecilik’ diyor ama vatandaşımızdan, bizden aldığı vergilerle ödüyor. Belki de benim gönlüm yok. O zararı tolere ediyor. Yani esnaf ve sanatkar, belediye ile rekabet etmek durumunda. Sosyal belediyeciliğe ben karşı değilim. Sosyal belediyecilik elbette yapılacak. Bugün fakir, fukaraya sosyal belediyecilik yapılacaksa sağ elin verdiğini sol el bilmez, bizim dinimizde de böyledir. İaşesini alırsınız, oradaki fakir, fukaraya, kime verecekseniz gece yarısında kapısının önüne bırakırsınız, buradaki insanlar da evinde pişirsin yemeğini. Bu insanları biz o kadar da bedavacılığa alıştıramayız.
SAYIN BELEDİYE BAŞKANI’NIN BİR AÇIKLAMA YAPMASI LAZIM
Gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmak suretiyle ki valiliğimiz başkanlığında tespit ettiğimiz ailelere bunları yapabiliriz. Ama kent lokantalarına bakıyorsunuz, şimdi sayılarının da artacağı söyleniyor, esnaf ve sanatkarımızla maalesef rekabet etmek durumundalar. Buradan ben yine yeniliyorum, bu konuyla ilgili de Sayın Belediye Başkanı’nın bir açıklama yapması lazım. Oda başkanlarımız, yöneticilerimiz burada. Eğer dün eleştirdiğiniz hükümet politikalarını bugün siz yapıyorsunuz, ‘O kötüydü, bizimki daha iyi.’Biz bunu istemiyoruz. Afyonkarahisar’da dünkü de yanlış olabilir, bugünkü daha da yanlış olabilir. Bu algı yönetimiyle birlikte vatandaşımızı kandırmak adına yapılacaksa biz bu işte yokuz. Biz çözüm yolunu söylüyoruz. Çıkacaksınız, sizde diyeceksiniz ki, ‘Hayır. Biz bunu yapacağız.’
ESNAF ÇAYI, BELEDİYE GİBİ 5 LİRAYA SATAMAZ
Kent lokantaları olduğu gibi bugün 5 liraya çay satıyoruz. Aynı esnaf bunu 5 liraya satamaz. ÜFE, TÜFE’nin yükselmesiyle birlikte yüzde 127 kira artışları oldu biliyorsunuz. Biz bu konuyu mahkemeye taşıdık. Bugün yüzde 127 artış, 2022 yılındaki kira bedeline eklendi ve diğer yıllarda 2023 ve 2024 yıllarında da bunlar katlanarak bizim kiracılarımıza yani belediye kiracılarına, bizim esnaf ve sanatkarımıza yansıtıldı. Bu konuyla ilgili de şu ana kadar ne yaptı? Sayın Belediye Başkanımız bu aşamada nasıl bir çalışma yaptı? Lütfen esnaf ve sanatkarımızı bilgilendirsin. Afyon kamuoyunu bilgilendirsin. Belediyenin asli görevleri bunlar, esnafla ilgili konular. Elbette sanatçı da getireceğiz. Kültürel etkinliklere biz de tabii ki karşı değiliz. Ancak bunlar, belediyenin asri görevleri, yapılması gereken şeyler dururken bunların da afaki bir şekilde yapılması esnaf ve sanatkarımıza ters olan şeyler. Bugün 9 ay geçti biz konuşuyoruz. Belediyeden beklentilerimizle ilgili, belediyenin nasıl çalışması gerektiğine dair biz birçok röportajımızda da bunları söylemiştik. Biz 9 aydır maalesef bunları göremedik.
BELEDİYE MECLİS BAŞKAN VEKİLİNİN HİTAP ŞEKLİNE BAKAR MISINIZ?
Konuya ilişkin bir oda başkanımız tarafından yani esnafına, esnafının sıkıntılarına dair bir açıklama yapılıyor. Karşılığında karşısına çıkan Belediye Meclis Başkan Vekilinin hitap şekline bakar mısınız, ‘Hüseyin sen konuşma.’ Çok affedersiniz. Bunu kime söylüyor? Seçilmiş bir insana, esnaf odası başkanıma söylüyor. Biz aynı üslupla da cevap verebilirdik belki ama biz o yola girmeyeceğiz. Biz adabı muaşereti bozmadan, esnaf ve sanatkarımıza yakışır bir şekilde eksikliklere de değineceğiz. O konu trafik sıkışıklığına ilişkin bir konuydu ki oda başkanımızın söylediklerinin hepsi doğruydu ve altına imzayı atarım. Bugün Afyon trafiğinin ne durumda olduğunu hepimiz yaşıyoruz. Konu öyle bir noktaya geldi ki, ‘Sıkışıklık daha önce vardı, yine devam ediyor. Otoparklar ücretli olsun, ücretli olmasın. Yasal mı, değil mi?’ O konu yasal mı, değil mi hukukçuların işi, belediyenin işi. Ancak bir iş yerinde bir vatandaşımız gelip alışveriş yapacak, 5 dakika arabasını bırakıp benim esnafımdan alışveriş yapamıyor. Yabancı gelecek Afyonkarahisar’a, otopark sorunu var, otopark gösteremediğimiz gibi dükkanımızın önünde de yer yok.
ALGI YÖNETİMİYLE BİRLİKTE AFYONKARAHİSAR’IMIZ YANLIŞ YÖNLENDİRİLİYOR
Bu problem bugün doğmadı, 9 aydır doğmadı. Kabul ediyoruz ama çok ama çok afaki bir durum var ki keşmekeşlik içersinde. Bugün çözümü bulacak olan belediye. Buna rağmen bu soru soruluyor ve cevaben aldığımız yanıt bu. Böyle bir tarz olamaz, böyle bir yönetim şekli olamaz. Biz doğru bildiğimizi söylemekle yükümlüyüz, oda başkanlarım da öyle. Bununla beraber biz bu tarzı eleştiriyoruz, bunu da bir tarafa atalım. Birçoğunuzu tenzih ediyorum. 9 aydır bizim gördüğümüz özellikle basın kuruluşlarında bir algı yönetimi yapılmaya çalışılıyor. Burada gerçek sorunun tespitinden ziyade algı yönetimiyle birlikte Afyonkarahisar’ımız yanlış yönlendiriliyor. Bu otopark probleminde olduğu gibi diğer konularda da maalesef böyle. ‘O başarılı, bu başarılı değil. Biz sandıktan çıktık.’ Tabii ki sandıktan çıktınız, başımızın üstüne. Belediyeyle ilgili özellikle önemli olan, vurgulamak istediğim konular bunlardı.
AFYONKARAHİSAR SANAYİSİNDE YETERLİ DÜKKANLARIMIZ YOK
Madeni Sanatkarlar Esnaf Odası Başkanımız ki sizlere duyurmuştuk 100. Yıl Karma Sanayi Sitesi Kooperatifi diye bir kooperatif kurdu. Afyonkarahisar sanayisinde yeterli dükkanlarımız yok. Allah nasip ederse buraya proje karşılığında sanayi dükkanları yapacak. Burada söz konusu olan yerin biz öğrendik ki Mustafa Başkanımla birlikte karayollarına ait olduğunu. Satın alacağız, ihaleye çıkacak olursak fiyatlar afaki bir şekilde yükselecek. Dolayısıyla bu maliyetleri esnafımıza yüklemek istemedik. Sağ olsun AK Parti Milletvekilimiz özellikle Ali Özkaya’nın vasıtasıyla buradaki söz konusu karayollarının yerini tapuya geçirmek şartıyla TOKİ’den şartlı bir şekilde devralacağız paramızla. Nedir şart? Hiçbir dükkanı olmayan, yeni esnaflığa başlamış veya esnaflığı devam eden, kiracı olan esnaflarımızı burada biz dükkan sahibi yapacağız. Burada diyeceksiniz ki sizinle, belediyeyle ne alakası var? Hükümetle olan tarafını Allah razı olsun Ali Özkaya vekilimizle görüştük ve halledecek. Bunun dışında buranın imar yapısıyla ilgili, orada özel mülkiyetler var, imar çalışmalarıyla ilgili belediyemizle bizim çalışmalarımız olacak.”