Nöbetçi Eczaneler
Programda, her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen influenza virüsü tüm yönleriyle ele alınırken, özellikle çocuklar üzerindeki etkileri, korunma yolları ve tedavi yöntemleri detaylı şekilde konuşuldu.
Griple soğuk algınlığını ayırmak gerekir
Dr. Pehlivanoğlu, grip ile nezle ya da soğuk algınlığı arasındaki farklara değinerek, “Grip yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, kas-eklem ağrıları ile kendini gösterir. Nezle ve soğuk algınlığında ise genellikle burun akıntısı ve hapşırık ön plandadır,” dedi.
Virüs her yıl mutasyona uğruyor, grip aşısı ihmal edilmemeli
İnfluenza virüsünün antijenik yapısını her yıl değiştirdiğini, bu nedenle grip aşısının her yıl yeniden yapılması gerektiğini belirten Pehlivanoğlu, “A ve B tipi influenza grupları insanlarda ciddi hastalık yapar. A tipi; domuz gribi (H1N1), kuş gribi gibi alt türleri içerir. Bu nedenle aşı korunmada çok önemli,” dedi.
En riskli grup: 5 yaş altı çocuklar ve kronik rahatsızlığı olanlar
Çocuklarda influenza virüsünün ciddi komplikasyonlara neden olabileceğini vurgulayan Pehlivanoğlu, özellikle astım, diyabet, kalp ve kan hastalıkları olan çocukların risk altında olduğunu ifade etti. “Bu çocuklara maske takmalı, hastalıklı bireylerle temas ettirmemeli, okula göndermemeliyiz,” diyerek aileleri uyardı.
El temizliği ve sosyal mesafe hâlâ çok önemli
Covid-19 döneminde alışkanlık haline gelen el yıkama, maske takma ve mesafeye dikkat etme gibi önlemlerin influenza için de geçerli olduğunu hatırlatan Dr. Pehlivanoğlu, “Bulaşma genellikle öksürük ve hapşırıkla olur. Cansız yüzeylerden de virüs alınabilir,” dedi.
Ateşi 40 dereceye varan grip, beyin ve akciğeri etkileyebilir
Programda grip virüsünün komplikasyonlarına da değinildi. “Zatürre (pnömoni), menenjit ve beyin enfeksiyonlarına neden olabilir. Bebeklerde emme azalması, yüksek ateş gibi belirtiler hayati risk taşır. 6 aydan büyük tüm çocuklara grip aşısı öneriyoruz,” şeklinde konuştu.
Alternatif tıp destekleyici olabilir ama yeterli değil
Gribal enfeksiyonlarda halk arasında yaygın olarak başvurulan bitkisel destekler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Pehlivanoğlu, “Nane limon, zencefil gibi C vitamini ağırlıklı destekler sıvı dengesini sağlamak adına faydalı olabilir. Ancak grip gibi hızlı komplikasyon yapan bir hastalıkta yalnızca bunlara bel bağlamak risklidir,” dedi.
Tedavide ilk 48 saat çok önemli
Pehlivanoğlu, grip tedavisinde antiviral ilaçların ilk 1-2 gün içinde başlanmasının etkili olduğunu, geç kalınması durumunda hastalığın uzayabileceğini söyledi. “Türkiye’de genellikle viral enfeksiyonlara bakteriyel enfeksiyonların da eşlik etmesi nedeniyle reçetelerde antiviral ilaçların yanı sıra antibiyotikler de yer alabiliyor,” dedi.
Karma enfeksiyonlarla mücadele ediyoruz
Türkiye’de grip vakalarının çoğunda yalnızca virüs değil, eşlik eden bakteriyel enfeksiyonların da görüldüğünü vurgulayan Pehlivanoğlu, bu yüzden hekimlerin tedavi protokollerinde daha geniş spektrumlu bir yaklaşım benimsediğini ifade etti.
Grip bitmedi, okullarda yayılmaya devam ediyor
Afyon’da Kasım ayında başlayan grip vakalarının ara tatille bir nebze azaldığını ancak okulların açılmasıyla birlikte yeniden artış gösterdiğini belirten Pehlivanoğlu, “Çocuk hasta olduğunda, ‘Dersinden geri kalmasın’ düşüncesiyle okula gönderilmemeli. Aksi halde bu yaklaşım hem kendi sağlığını hem de çevresindekileri riske atar,” dedi.
Covid-19 hayatımızdan tamamen çıkmadı
Programın sonunda Havva Satılmış’ın “Koronavirüs hâlâ devam ediyor mu?” sorusunu da yanıtlayan Dr. Pehlivanoğlu, özellikle bebeklerde ve çocuklarda zaman zaman Covid-19’un pozitif çıktığını, bunun da halen göz ardı edilmemesi gereken bir tehdit olduğunu belirtti.
Uçuk virüsü (herpes) vücutta kalıcıdır
Kapanışta sorulan uçuk virüsü (herpes) ile ilgili soruya da yanıt veren Pehlivanoğlu, bu virüsün vücutta kalıcı olarak bulunduğunu ve stres, yorgunluk gibi durumlarda yeniden aktifleşerek uçuk şeklinde kendini gösterebildiğini ifade etti.