Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Her tiroid nodülü kanser değildir!

Tiroid bezi salgıladığı hormonlar sayesinde vücut sıcaklığı veya kalp atışının düzenlenmesi gibi birçok noktada etkin rol oynuyor

Tiroid bezi salgıladığı hormonlar

Tiroid organında gelişen nodüller ise hastada soru işaretleri ortaya çıkarabiliyor. Her tiroid nodülü kötü huylu yani kanser değildir. Ancak tüm tiroid nodüllerinin yaklaşık yüzde 5’inde kanser gelişiyor. Tiroid kanseri 70 yaş üstü, 20 yaş altı ve erkek hastalarda daha sık (2-3 kat) görülüyor. Dört santimetreden büyük nodüllerde, ses kısıklığına veya basıya bağlı öksürük, yutkunma problemi oluşturan nodüllerde ise kanser görülme ihtimali daha yüksek. Boyun ön tarafında bulunan kelebek şeklindeki organa tiroid bezi adı veriliyor. Bütün tiroid nodüllerin sadece yüzde 5’i kansere dönüşüyor ve hastalık çok ilerlemedikçe belirti vermiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Ersan Eroğlu, Tiroid Kanseri Farkındalık Ayı’nda tiroid kanserleri ile ilgili şu bilgileri verdi:

KADINLARDA TİROİD NODÜLÜ DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

“Nodüler tiroid hastalığı günümüzde dünyada tiroid bezinin en sık görülen hastalığıdır. Nodüller tümöral bir oluşumdur ve çoğu zaman iyi huylu olarak seyretmektedir. Tiroid nodülleri kadın cinsiyette daha sık görülse de erkek cinsiyette tiroid nodüllerinin kansere dönüşme riski daha fazladır. Yapılan kadavra otopsi serilerinde yüzde 50, ultrasonografik değerlendirilen hastalarda ise yüzde 50-70’lik oranında tiroidde nodül bulgusuna rastlanılmaktadır. İyot eksikliği olan endemik bölgelerde bu sıklık yüzde 90’lara kadar çıkabilmektedir. Tüm kanserler de olduğu gibi tiroid kanserlerinde de erken tanı çok önemlidir. Erken yakalanan kanserlerde sadece tiroid bezinin tamamen alınmasıyla kalıcı tedavi sağlanabilmekte, başka tedavi ve uzun takiplere ihtiyaç olmamaktadır. İleri evrelerde ise metastazlar oluşabilmekte, cerrahinin şekli değişebilmekte, boyun diseksiyonları ile daha da cerrahi büyümekte ve sonrasında hastalara radyoaktif iyot tedavisi gerekebilmektedir.

AİLE ÖYKÜSÜ OLANLAR YILDA 1 KEZ KONTROL ETTİRMELİ

Tiroid nodüllerinin elle saptanacak boyutta tespit edilme oranı çok düşüktür. Bu sebeple özellikle nodül tespit edilen, aile öyküsü olan veya geçmişte radyasyon öyküsü olan kişilerin başta olmak üzere herkesin yılda 1 kez tiroid ultrasonu yaptırması önerilmektedir. Şüpheli nodüllerin varlığında yapılacak ultrason eşliğinde tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi tanı için yeterli olmaktadır. Tiroid kanserlerinde tiroid bezinin tamamı alınmakta, ses kısıklığı olmaması için güncel sinir monitörizasyon cihazları ile ses telleri görülerek korunabilmekte ve kanamayı engelleyen enerji cihazları kullanarak kanamanın önüne geçilebilmektedir. Bu da minimal kesi ile kısa sürede operasyonun tamamlanmasını sağlamakta ve hayata erken dönüşü kolaylaştırmaktadır. Erken evre tiroid kanseri ameliyatı sonrası hastanın sadece ömür boyu tiroid hormon hapı kullanması gerekmektedir. Aralıklı boyun ultrasonu ve kan tahlilleri ile takipleri 5 yıl boyunca sürdürülmektedir.”