Nöbetçi Eczaneler
İKLİM KİRLİLİĞİ VE SİSİN NEDENİ
Bozyurt: “Sis oluşumunun asıl nedeni yüksek basınçtır. Hava alçalınca, yani atmosferdeki hava yoğunlaşıp alçalmaya başladığında sis oluşur. Bu duruma ‘subsidans’ denir. Soğuk havada, yerin yüzeyi havadan daha soğuk olduğunda yere yakın katmanlar yoğunlaşarak bulut halini alır. Aslında sis, gökyüzündeki bulutların yer yüzeyine inmiş halidir” dedi.
SİSİN DOĞAL FAYDALARI
Bozyurt, sisin ziraat için de önemli yararlar sağladığını belirtti: “Sis, toprağa nem sağlar ve tarla farelerinin çoğalmasını engeller. Tarla farelerinin nüfusu artarsa, mahsul verimliliği ciddi şekilde düşer. Özellikle, sisin olmadığı yıllarda fare nüfusunda artış gözlemleniyor” dedi. Bununla birlikte, Bozyurt, yeterli yağışın ve kış mevsiminde kar yağışının da bitkiler için kritik önemde olduğunu vurguladı.
KÜRESEL ISINMA YERİNİ İKLİM KRİZİNE BIRAKTI
Dr. Okan Bozyurt, iklim değişikliği hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Küresel ısınmanın artık iklim krizi halini aldığını belirten Bozyurt: “Dünya ortalama sıcaklıkları 1,5 santigrat dereceye yaklaşmış durumda. Bu, dünyanın kırılma noktası. Eğer sıcaklık 1,5 derecenin üzerine çıkarsa, tehlike çanları çalmaya başlayacak. Özellikle sıcaklık 2 santigrat dereceyi aşarsa, iklimde geri dönülemez noktalar oluşabilir” ifadelerini kullandı. Bozyurt, bu sıcaklık artışlarının Kuzey Afrika’daki yüksek basınç kuşaklarının etkisini artırarak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz bölgesinde sıcaklık ve kuraklık oranlarını ciddi şekilde etkilemeye başladığını söyledi.
KURAKLIK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Kuraklık konusuna da değinen Bozyurt, kuraklık türlerini açıkladı: “Kuraklık meteorolojik kuraklıkla başlar. Bu, atmosferdeki yağışların düşmesiyle başlar. Uzun süre devam ederse, hidrolojik kuraklık ortaya çıkar. Türkiye şu an hidrolojik kuraklıkla mücadele ediyor ve bu daha da ilerlerse tarımsal kuraklığa yol açabilir. Tarımsal kuraklık, sosyoekonomik sorunlara yol açarak toplumda büyük huzursuzluklar yaratabilir” dedi.
KARBON EKONOMİSİ VE İKLİM ZİRVELERİ
Dr. Okan Bozyurt, iklim zirvelerinin genellikle sadece konuşmalarla sınırlı kaldığını, önemli kararların alınıp uygulanmadığını söyledi. Özellikle ABD ve Çin gibi büyük ekonomik güçlerin, karbon ekonomisine dayalı sistemlerden vazgeçmekte isteksiz olduklarını belirten Bozyurt: “Bu ülkeler kömür ve petrol üzerine kurulu ekonomileriyle, iklim anlaşmalarına imza atmaktan kaçınıyorlar. Atmosferi asıl kirletenler onlar, ancak gelişmekte olan ülkeler çok fazla kirletmiyor” diye konuştu.
BİREYSEL FARKINDALIK VE ENERJİ TASARRUFU
Bireysel sorumlulukların önemine dikkat çeken Bozyurt, herkesin enerjiyi ve suyu tasarruflu kullanması gerektiğini vurguladı: “Elektrik tasarruf ampullerini kullanmak, suyu israf etmemek gibi basit ama etkili adımlar atılabilir. Ayrıca çevreyi kirletmeme konusunda toplumda duyarlılık oluşturulmalıdır. Bu, çocukluktan başlayıp ailelere ve okullara kadar geniş bir eğitim süreci gerektirir” dedi.
EĞİTİM VE FARKINDALIK ŞART
Afyon Kocatepe Üniversitesi İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt, iklim kriziyle mücadelede herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Ailelerin, okulların ve bireylerin çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirten Bozyurt, iklim değişikliği ile ilgili yapılacak farkındalık çalışmalarının, hem ekolojik dengeyi hem de toplumsal huzuru korumak açısından büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.