Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İYİ Parti İl Başkanı Mısırlıoğlu Türkiye ve Afyon gündemi ile ilgili konuştu

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, her hafta düzenli olarak gerçekleştirdiği basın toplantısında bu hafta da gündeme dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Toplantı, sürpriz bir doğum günü kutlamasıyla başladı.

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, her hafta düzenli

İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, haftalık olarak düzenlediği basın toplantısında ulusal ve yerel gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Parti binasındaki haftalık basın toplantısı öncesinde partililer tarafından İl Başkanı Mısırlıoğlu’na sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı. Mısırlıoğlu, geçmişte yaptığı açıklamasıyla eleştirilen Nureddin Yıldız’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak çağrılmasını sert şekilde eleştirdi. Yıldız’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde konferansa katılması, Yıldız’ın geçmişte yaptığı ve büyük tartışmalara neden olan açıklamayı yeniden Türkiye gündemine taşıdı. Mısırlıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi’nin ilim ve bilim yuvası olduğunu belirterek, eğitim kurumunun konusunda uzman birçok ismi barındırdığını vurguladı. Nureddin Yıldız’ın şarlatan tipli olduğunu da sözlerine ekleyen Mısırlıoğlu, “İlim ve bilim yuvası olan bir üniversitede o kadar bilgili, ihtisaslı bu işin uzmanı bir sürü adam varken bu şarlatan tipli Nureddin Yıldız denilen adamı getirip konferans verdiriyorlar. Niye biliyor musunuz? 7 yaşındaki bir kız çocuğunun büluğ çağında olmasına rağmen nikahı kıyılabileceğini anlattırıyorlar. Güler misin? Ağlar mısın? Şu geldiğimiz noktaya bakın. 7 yaşındaki bir kız çocuğundan bahsediyorsun. Ben, size 19-20 yaşında bugün uykusundan kalkamayan, daha kendi kendini bile idare edemeyen bir sürü kızımızı, oğlumuzu gösteririm. Erkek, kadın diye ayırmaya gerek yok. Daha insanlar günümüzde zaten eğitim sistemindeki çarpıklıktan dolayı 18 yaşına kadar lise eğitiminde ana sınıfından başlayıp lise eğitimine kadar o çocuk ne yapacağını ne edeceğini bilmiyor bile. Bilmeyerek yetişiyor. Sırf o eğitim sistemine ayak uydurmak için” diye konuştu.

‘BİR EĞİTİM MUCİZESİ, BİR İLİM, BİLİM MUCİZESİ GİBİ BUNU ANLATIYORLAR’

Mısırlıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaya ilişkin yaptığı açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Öğrenciler, üniversite hayatına başladığında kendi başına bir yurtta yaşarken bile ilk bir yıl zorluk çekiyor. Kendi çorabını yıkamaktan aciz, kendi ütüsünü yapmaktan aciz, kendi kendini orada idare edebilmekten aciz çocuklarımız var. 7 yaşındakine bile nikah kıyılabilir diyen bir şarlatanın dünyanın başkenti, Avrupa’nın başkenti bir şehirde ve Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşmasına kim izin verdi? Kayyum rektör. Kayyum rektörü kim kayyumu kim atadı? Bu iktidar atadı. Dervişin fikri neyse zikri de odur. Kendi fikirlerine göre kayyum atıyorlar oraya. Kendi fikirlerini de bu kayyumlar millete yansıtıyor. Bir eğitim mucizesi, bir ilim, bilim mucizesi gibi bunu anlatıyorlar. Bunu yiyen de bir sürü adam var. Ya arkadaşlar kendinize gelin. Aklınızı başınıza alın. Yeter oynamayın bu milletin ayarlarıyla ya. Bu nasıl bir ahlaksızlıktır? Bu nasıl bir aymazlıktır? Bu nasıl bir utanmazlıktır? Utanır bir insan bunu çocukların önünde söylerken. Ben bu haberi çocuğuma izletmeye utanırım ya. Bu haberi izleyen bir çocuk ne düşünür, ne hisseder arkadaşlar? Gerçekten Türkiye’yi büyük bir felakete, en önemlisi de kültür ve eğitim yolundan daha büyük bir felakete sürüklüyorlar. Yazıklar olsun. Bu milletten ne istiyorsunuz? Anlamış değiliz. Allah akıl fikir versin demekten başka söz bulamıyorum bu şarlatanlara.”

YILDIZ, NE DEMİŞTİ?

Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız, geçmiş dönemde yaptığı ve büyük tepki çeken ‘çocuk yaşta evlilik’ hakkındaki açıklamasında şunları demişti:”Büluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. Çocuklar arası nikahta yapılabilir. Büyük küçük nikahı da yapılabilir. 7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir erkek veya 7 yaşında erkek, 25 yaşında bir kız nikahlanabilirler mi? Evet, nikahlanmalarında bir sakınca yoktur. Bütün mezheplere göre Kuran’a iman eden bütün müslümanlara göre evlilik için bir yaş söz konusu değildir.”

‘SEVR’İ HORTLATMAYA ÇALIŞIYORLAR’

İYİ Parti İl Başkanı Mısırlıoğlu’nun haftalık basın toplantısından öne çıkan satır başları şu şekilde: “İYİ Parti teşkilatlarımızın, PKK denilen terör örgütünün sözde kongresinden sonra açıklamış olduğu paçavra parçasının üstüne,  İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun,  14 Mayıs Çarşamba Günü saat 10.30’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde her hafta rutin olarak yapmış olduğu grup toplantısını, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Lozan Parkı’nda, açık havada halkıyla birlikte yapacağını ilan etti. Bizde ardından Afyonkarahisar teşkilatları olarak gittik, dün (önceki gün) Ankara’daydık. Genel Başkanımızın yanında, Lozan Parkı’ndaydık.  Lozan Parkı’nda, Lozan’la ilgili grup toplantısını yapmamızın amacı şuydu. Bu PKK denilen melun örgüt yapmış olduğu açıklamada 1924 yılı öncesine dikkat çekerek Türkiye’nin Lozan’da dünya devletlerinin kabulü ve onayıyla yapmış olduğu kazanımların yok sayılmasını istiyor ve Sevr’i hortlatmaya çalışıyorlar. Sevr’i hortlatarak da 105 yıllık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geleceğine kast ediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’ni reklam arası gören zihniyetin dağdaki uzantıları, dağdaki devletimin birliğine, askerimin canına kasteden, dağdaki uzantılarının paçavra olarak açıkladıkları o kongre sonuç açıklamasında Lozan’ı yok sayacaksınız diyorlar.

‘LOZAN’IN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ, SAVUNUCUSUYUZ, ASLA TAVİZ VERİLEMEZ’

Ne istiyorlar bizden başka? Bu ülkenin birlik ve beraberliğine kasteden PKK’lı teröristlerin şehit sayılmasını istiyorlar. Ey Türk Milleti, buraya dikkat çekmek istiyorum! Hani sosyal medya üzerinden bu olaya terörsüz Türkiye güzellemesi yapan arkadaşlar, sözde ülkücüler, size sesleniyorum, kendinize gelin. Bir eşkıyaya teslim olur mu koca Türk Devleti? Eşkıya bize yön tayin etmeye kalkıyor, yol tarif etmeye kalkıyor, bizden Lozan’da ne kazanmışsak, devletimizin, cumhuriyetimizin tapusunu istiyorlar. Hadi oradan çapulcular. Siz kimsiniz? Sizi dinleyip adam yerine koyup da sizin istek ve taleplerinizi yerine getireceğiz. Ölmedik Allah’a şükürler olsun. Bu ülkenin evlatları olarak Lozan’ın sonuna kadar arkasındayız, savunucusuyuz ve Lozan’dan asla taviz verilemez.

‘SAYIN TAYTAK ACABA BU İŞİN NERESİNDEN GURUR DUYDU?’

İlimiz milletvekili Sayın Taytak, kazanımların, yaşananların gurur verici olduğunu açıkladı. Sayın Taytak acaba bu işin neresinden gurur duydu? Allah aşkına şu lafın bir izahı var mıdır? Koskoca bir milletvekili, iki dönemdir bu ülkenin, bu insanların helal vergisiyle vermiş olduğu vergilerle maaşını alan ve milletvekili imkanlarından faydalanan, Afyonkarahisar’ı temsil eden bir milletvekili. Buradan soruyorum Sayın Taytak’a, hangi taleplerle bu işin neresiyle gurur duydun? PKK’nın sözde açıklaması senin hangi milli, manevi hassasiyetlerini dürttü de sen gururlandın. Türklüğü yok sayan, 105 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ni yok sayan, devletimin birliği ve bütünlüğü için kanını akıtmış şehitlerimizi yok sayan ve bize karşı askerimizi katleden PKK’lı it sürüsünün şehit sayılmasını isteyen talepleri, dillerinin resmi eğitim dili olmasını isteyen, Öcalan denilen köpeğin önder olarak vasıflandırılmasını isteyen, yerel yönetimlerin, oradaki valilerin daha donanımlı, daha geniş kapsamlı, özgür bir şekilde hareket etme imkanlarının sağlandığı bir şey istiyorlar senden. Yani açıkçası ne istiyorlar biliyor musun Sayın Taytak? Özerklik istiyorlar, özerklik. Sen bunu anlayamadın mı? Bunun neyiyle gurur duydunuz? Yazıklar olsun hepinize. Biz böyle bir PKK açıklamasını İYİ Parti olarak ve Türk milleti adına yok sayıyoruz, reddediyoruz. Devletin en üst makamından da acil bunu reddetmesini diliyor ve bekliyoruz. Bu millete yapılabilecek en son kötülük bu bildiriye sessiz kalmaktır, cevap vermemektir.”

‘GENEL MÜDÜRÜMÜZ ÜÇ KİŞİYİ TEKRAR İŞE BAŞLATIYOR’

Afjet ile ilgili kendisine bazı iddiaların geldiğini ifade eden Mısırlıoğlu, konuya ilişkin olarak şunları ileri sürdü: “Afjet’ten bize gelen vahim iddialar var. 26 Aralık 2024 tarihinde Afjet’te görevli 3 personel emekli oluyor. Bu 3 şahıs; A.T. isimli, S.Ç. isimli ve N.B. isimli arkadaşlar ne zaman emekli oluyorlar? 26 Aralık 2024 tarihinde bu arkadaşlarımız emeklilik müracaatını yapıyor. Üçü de emekli oluyor. Benim bildiğim bunların bir tanesi dışarıdan ithal getirilen Sayın Genel Müdürün makam şoförü. Şimdi makam şoförü deyip geçmeyin. Gerçekten bulmak çok zor! Ama günümüzde işsizliğin tavan yaptığı bir dönemde milletin evlatlarının içinde ne cevherler var ararsanız bulursunuz. Tabii ki siz istiyorsanız ama siz emekli olan şoförünüzü devam ettirmekte ısrarcı bir şekilde genel müdürümüz bu üç kişiyi 27 Aralık 2024 tarihinde tekrar işe başlatıyor. Bu üç adam kişi başı 800-900 bin liralık emekli ikramiyelerini alıyor. Bu 800-900 bin liralık emekli ikramiyelerini aldıktan sonra 27 Aralık 2024 tarihinde Afjet’te aynı görevlerinde çalışmaya tekrar başlatılıyorlar. Yani bir gece emekli olarak memur olmadan yaşıyorlar. Ertesi gün tekrar işe yeniden başlıyorlar. 21 bin lira emekli maaşı, 45 bin lira civarında da Afjet’ten maaş alarak, hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar.

‘STRATEJİK ÖNEME SAHİP KURUMLARDA BU YASA GEÇERLİ DEĞİL’

5335 sayılı kanunun 30’uncu maddesi var. Emekli olan bu kişilerin neden çalışamayacağını açıkça ifade ediyor. İlgili kanun maddesinde bunun açıklanmasına rağmen bu arkadaşların biri sanırım füze roket falan yapıyor! Stratejik öneme sahip kurumlarda bu yasa devlet tarafından yok sayılıyor. Bu adamlar emekli de olsa çalışmaya devam edebiliyorlar. Ama bizim Afjet’te bunun bir tanesi şoför, makam şoförü. Ben kardeşimi tanımam, bilmem. Ama arkadaş sen emekli olduysan bir başka iş bekleyen kişi faydalansın oradan. Bir yandan 21 bin lira emekli maaş almaya devam ediyorsun. Bir yandan 45 bin lirayı almaya tekraren devam etmeye çalışıyorsun. Bu olmaz. Bu haksızlık olur, bu adaletsizlik olur. Buna göz yuman kim varsa onlar da vebal altına girmiş olurlar. Göz yumulacak bir mevzu değil.”