Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Jinekolojik kanserlere karşı erken tanı önemli

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay: “Jinekolojik kanserler genellikle sessiz ilerliyor ve belirti vermiyor. Özellikle yumurtalık kanseri. Bu konuda maalesef mamografi gibi etkin bir tarama yöntemi yok. Dolayısıyla rutin kontroller hayati öneme sahip”

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Uzmanlar erken tanının kanser tedavisinde belirleyici olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Özellikle rahim ve yumurtalık kanseri gibi belirti vermeden sinsice ilerleyen kanserlerde düzenli jinekolojik muayenenin kritik olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Anestezi ve görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler jinekolojik kanserlerin cerrahisinde olumlu fark yarattı. Artık kombine tedavilerle çok daha başarılı ameliyatlar yapılabiliyor” dedi.

RAHİM KANSERİNİ YUMURTALIK KANSERİ VE RAHİM AĞZI KANSERİ TAKİP EDİYOR

Jinekolojik kanserler olarak adlandırılan kadın kanserleri arasında en sık görülen türün rahim kanseri olduğunu anlatan Ulubay, “Rahim kanserini yumurtalık kanseri ve rahim ağzı kanseri takip ediyor” dedi. Son 10 yıldır rahim ve yumurtalık kanserlerinin görülme sıklıklarında anlamlı bir artış gözlenmediğini de belirten Prof. Dr. Mustafa Ulubay, rahim ağzı kanseri haricindeki diğer jinekolojik kanserlerin çoğunlukla kişinin fizyolojik durumundan kaynakladığını, ailesel öykünün etkili olduğu kanser türleri olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Özellikle yumurtalık ve rahim kanserleri ailesel, yani genetik geçişle ortaya çıkıyor ve ailede sonraki kuşakları da etkiliyor. Ayrıca çevre kirliliği, çeşitli kimyasallara maruz kalmak, obezite, diyabet gibi metabolik hastalıklar, hiç doğum yapmamış olmak ve erken yaşta ergenliğe girmek gibi çeşitli faktörler de jinekolojik kanserlerin nedenleri arasında. Rahim ağzı kanseri ise HPV virüsünden kaynaklanan bir kanser türü. Bu nedenle rahim ağzı kanserinde ailesel geçiş yok.”

JİNEKOLOJİK KANSERLER BELİRTİ VERMEDEN İLERLİYOR

Düzenli aralıklarla jinekolojik muayenelerini yaptıran her kadın için erken tanının mümkün olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Çünkü jinekolojik kanserler genellikle sessiz ilerliyor ve belirti vermiyor. Özellikle yumurtalık kanseri. Bu konuda maalesef mamografi gibi etkin bir tarama yöntemi yok. Dolayısıyla rutin kontroller hayati öneme sahip. Hızlı kilo verme, karın ağrısı, ele gelen kitleler, alışılmışın dışında ağrılar… Hepsinin yumurtalık ve bağırsak kanserleri için uyarıcı belirtiler olabileceği de göz önünde tutulmalı. Rahim ağzı kanserinde ise HPV bazlı taramalar mevcut. Buna göre HPV pozitifliği olan hastalar daha sık aralıklarla takip edilmeli” dedi.

DÜZENLİ DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAN KADINLARDA YUMURTALIK KANSERİ RİSKİ AZALIYOR

Jinekolojik kanserlerde hiç doğum yapmamış olmanın bir risk faktörü olduğunu ancak her doğum yapmamış kadının kanser olacağını söylemenin doğru olmadığını paylaşan Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Özellikle düzenli doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda yumurtalık kanseri riski azalıyor. Ayrıca sigara içmemek ve sağlıklı beslenme tarzı kadınlarda yumurtalık kanseri riskinin düşürülmesini destekliyor” açıklamasında bulundu.Menopoz sonrası yaşanan kanamaların rahim kanseri için bir belirti olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Eğer adetin kesildiği 12 aylık dönemin sonunda kanama olursa, bu durum rahim kanserini akla getirmeli ve mutlaka doktora başvurulmalı. Kötü kokulu akıntılar, genç kadınlarda geçmeyen vajinal enfeksiyonlar, ilişki sırasında ya da sonrasında kanama gibi belirtiler ise rahim ağzı kanserinin geç dönem bulgularından. Bu yüzden yılık jinekolojik muayenelerle erken dönemde tanı konması mümkün” diye konuştu.

RAHİM AĞZI KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN 14 YAŞINDAN İTİBAREN AŞI OLUNABİLİR

14 yaşından itibaren aşı olunabildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Rahim ağzı kanseri kadınlarda HPV virüsü nedeniyle ortaya çıktığı için özellikle kız çocuklarının aşılanması çok önemli” dedi. Gebelikte kanserle karşılaşmanın iki kat daha zor bir durum olduğunu paylaşan Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Eğer erken gebelik haftalarında rahim ağzı kanseri saptanırsa ve hızla ilerleyeceği düşünülüyorsa ailenin de görüşü alınarak gebeliğin sonlandırılmasına karar verilir. Ancak hasta doğuma yakınsa (32. hafta sonrası), tedaviye bebeğin doğumundan sonra başlanabilir. Bu hastalarda bazen özel durumlarda gebelik devam ederken kemoterapiye de geçilebiliyor” şeklinde konuştu.

JİNEKOLOJİK KANSERLERDE CERRAHİ ÇOK ÖNEMLİ

Özellikle kanser tedavilerinde cerrahinin yerinin çok büyük olduğunu hatırlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, “Hastanın sağ kalımını artırıyor ve hastalığın tekrar etme riskini azaltıyor. Ancak kanser hastaları için günümüzde farklı tedavi seçeneklerinin bir arada kullanıldığı ve daha etkin sonuçların alındığı kombine tedaviler öne çıkıyor. 1900’lü yılların başlarında yumurtalık kanseri hastalarında ortalama sağ kalım 6 aydı ve hastaların çoğu ameliyat ortamında kaybediliyordu. Oysa 2000’li yıllar itibariyle artık bu hastaların neredeyse tamamı sağlıklı bir şekilde evlerine dönüyor. Ameliyat sonrasında hastalığın tekrar etmesi halinde ise hastalar ikinci ameliyatlarını da rahatlıkla olabiliyor” ifadesine yer verdi.

KANSER TEDAVİLERİNDE SEÇENEKLER ÇOĞALDI

Zaman içinde anestezi ve görüntüleme yöntemlerinde yaşanan gelişmelerle günümüzde cerrahi tedavilerde uzun bir yol kat edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Ulubay, şunları kaydetti: “Özellikle rahim ve rahim ağzı kanserlerinde başarıyla uygulanan, cerrahın tümörleri daha iyi görmesini ve daha hassas kesiler yapmasını sağlayan robotik cerrahi de bu gelişmelerden biri. Diğer bir gelişme, yumurtalık ve karın içi kanser türlerinde cerrahiye ek olarak uygulanan sıcak kemoterapi. Bu yeni yöntem sayesinde daha uzun süre sağ kalım elde edilebiliyor. Özellikle rahim ve rahim ağzı kanserlerinde radyoterapi, yeni akıllı ilaçlar ve immünoterapi gibi daha pek çok güçlü seçenek bugün kanser tedavilerinde multidisipliner bakışın da olmazsa olmazları artık.”