Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kayadibi köyü Kerbela’ya döndü

Susuzluğun pençesindeki Kayadibi halkı, acilen su sorununun çözülmesini ve sözlerin yerine getirilmesini bekliyor. Yaklaşık bin 200 kişinin yaşadığı köyde vatandaşlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte su kıtlığı yaşıyor. Bazı vatandaşların bahçe sulamalarında şebeke suyunu kullanmasından dolayı 70 haneye su ulaşmıyor.

Susuzluğun pençesindeki Kayadibi halkı,

Sinanpaşa ilçesine bağlı Kayadibi köyünde vatandaşlar, yaz aylarının başlamasıyla birlikte her yıl olduğu gibi susuzlukla pençeleşiyor. Kuraklığa bağlı nedenlerden  dolayı yağışların azalması ve köyde yaşayan bazı vatandaşların yetersiz olan suyu bahçe sulamalarında kullanmasından dolayı had safhaya çıkan susuzluk nedeniyle köyün üst kısmındaki yaklaşık 70 haneye su ulaşmadığı belirtiliyor. Su ihtiyaçlarını giderebilmek için civar köylerden evlerine tankerle su taşıyan köylüler, temiz suya ulaşamadıkları için özellikle çocukların sürekli hasta olduğunu belirtiyor. Köydeki vatandaşlar, “Ellerimizi yıkamak için bile su bulamıyoruz” diyerek yetkililere sitem ediyor. Köy Muhtarı Hasan Aydın, yetkililerle defalarca görüşmesine rağmen hiçbir sonuç alamadığından yakınıyor. Köy halkının çaresizlikten bıktığını vurgulayan Muhtar Aydın, Kurban Bayramı’ndan sonra köyün su sorunuyla ilgili Sinanpaşa Kaymakamıyla görüştüklerini belirterek, Afyonşehir Web TV mikrofonlarına şunları anlattı:

MUHTAR: BİZE KİM YARDIM EDECEK?

“Sinanpaşa Kaymakamlığı’na gittim, Özel İdare’ye gittim bahçelere bir şey yapamazsınız diyor. Yetki yok ki bende. Olsa zaten cezayı yazar suyunu keserim. Kaymakamlık sorunu çözeceğini söyledi geldi, baktı. Sonra 8 ayda daha köyün yolunu öğrenmeden tayinle başka yere gitti. ‘15 günde çözeceğiz, söz’ dediler şimdi ortada Kaymakam da yok. Bize kim yardım edecek? Kepçe verin, yatırmayanların suyunu keselim dedim kepçe de verilmedi muhtar ne yapsın? Benim yapabileceklerim de sınırlı yetkim bile yok ne yapayım? Kaymakam bana yetki vereceğini söylemişti, çözüme kavuşturacaktık, şimdi ortada Kaymakam da yok, gidiyorum kimseyi bulamıyorum, Kaymakam Sinanpaşa’dan başka bir yere tayin edilmiş.”

‘KÖYDE 314 HANE VAR, YALNIZCA 29 KİŞİ BORCUNU ÖDEDİ’

Köydeki evlerde saati olduğunu ancak bazı vatandaşların su bedellerini ödemediğini kaydeden Muhtar Aydın, “Su saati bağlattık, 314 hane var sadece 29 kişi borcunu yatırdı. Su parasını tahsil etmeye çalışan görevliyi dövmeye kalktılar” diye konuştu. Son çare olarak cami hoparlöründen köy halkına su israfının önlenmesi konusunda anons yaptığını hatırlatan Aydın, yapmış olduğu anonsta vatandaşları bahçe sulamaları konusunda uyardığını, kul hakkına girdiklerini söylediğini ancak sonuçta herhangi bir değişiklik olmadığına vurgu yapıyor. Muhtar Aydın, yaşanan su sorununu nasıl çözeceklerini, ne yapacaklarını bilemediklerini ve artık bir çözüm bulunmasını istediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘İNSANLAR DUŞ ALACAK SU BULAMIYOR’

“Bu zamana kadar köyümüze su yetiyordu, bahçeler yapıldıkça yetmemeye başladı. 11 ay önce suyumuz yetiyordu hatta taşıyordu bile şimdi ise 45 gündür suyumuz yetmiyor. Bahçe sulamaları bitmedikçe su sorunu bitmez. Devletin bizlere yani tüm muhtarlara yetki vermesi gerekiyor. Bahçe yapanların sulamaları kontrol edilsin ve ceza kesilsin yoksa bu sorunu çözemeyiz. İnsanlar patozdan geliyor bir tas su bulamıyor, banyo yapacak duş alacak suyu bulamıyor. Yağmurların azalmasıyla su zaten azalıyor üstüne bir de bahçeleri de suluyorlar, 70 haneye su çıkmıyor şu an.” Aydın, köyün susuzluk problemiyle ilgili sürekli çözüm yolları aradıklarını, sondaj yapmaya çalıştıklarını ancak sit alanı nedeniyle 200 bin TL ceza yediğini ve cezayı cebinden ödediğini kaydetti.

‘NEREDE VERDİĞİNİZ SÖZLER?’

Aydın, verilen sözlerin yerine getirilmesini istediklerini belirterek, “Söz verdikleri gibi barajı yapsınlar, bundan 10-15 sene önce Veysel Eroğlu tarafından söz verildi, baraj yapılacak dendi. Hani baraj? Bütün incelemeler yapıldı, işlemler bitti ama ortada baraj da yok. Yanımızdaki 30 haneli Gezler köyüne bile baraj yapıldı, Kayadibi köyünün çok daha fazla nüfusu olmasına rağmen baraj yapılmadı.Hani nerede verdiğiniz sözler demek istiyorum onlara” şeklinde konuşarak yetkililere seslendi.

‘KÖYDEKİ VATANDAŞLAR ŞEHİRLERE GÖÇ EDİYOR’

Kayadibi heyetinden Aza İsa Çelebi köyün su sorununa bir an önce çözüm beklediklerini söyledi. Özellikle gençlerin şehirlere göç ettiğine değinen Çelebi şunları söyledi: “Ben iki dönemdir muhtarlık yönetimindeyim. Kayadibi köyünde en çok su sıkıntısı çekenlerden biri benim. Gitmediğimiz yer kalmadı. Afyon İl Özel İdaresi, Sinanpaşa İl Özel İdaresi, Kaymakamlık bunların hepsine gittik. Gitmediğimiz bir Valilik kaldı. Afyonkarahisar Milletvekillerinden birçoğu bu sorunu biliyor. Kayadibi köyü engebeli bir arazi bunun için su çoğu haneye ulaşmıyor. Kaymakamlığa defalarca kez gittik, bizi yağlıyor ballıyor kapı dışarı ediyor. Burada küs olmadığımız, tantana etmediğimiz komşu kalmadı. Kayadibi köyünün en büyük sıkıntısı su, su olmadan hayat olmuyor. Bundan dolayı da köydeki vatandaşlar şehirlere göç ediyor. Kayadibi köyünde azımsanamayacak derecede dışarıya göç var. Özellikle gençler şehirlere göç ediyor. Bunun sebebi tabi ki yaşanan susuzluk, su olmayınca hayat duruyor.”

‘TAŞIMA SUYUYLA DEĞİRMEN DÖNDÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ’

Çelebi, su ihtiyaçlarını giderebilmek için yaşadıkları zorluklardan bahsederek, “Köyde insanlar tanklarla, tankerlerle su ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. 2-3 kilometre yerden su çekiyor. 2024 yılında hala taşıma suyuyla değirmen döndürmeye çalışıyoruz. Bu köyde yaşam var, yetkililerden bu işe el atmalarını bekliyoruz. Suyu akmayanları biz durduramıyoruz, adamlar bizim başımıza ekşiyor insanlarla biz kötü oluyoruz. Bahçe yapanlara gidiyoruz onlarla kötü oluyoruz. Devlete de derdimizi anlatamadıktan sonra ne yapalım biz? Sıkıntı çok büyük ama hiçbir devlet yetkilisi gelip sorunumuzu çözmedi, girişimde dahi bulunmadılar. Her birimde şikayet dilekçemiz var ama hala çözüm bulunamadı. Yapacak bir şeyimiz kalmadı artık perişan haldeyiz. Bulaşık yıkayamıyoruz, çamaşır yıkayamıyoruz insanlar evlerine suyu tankerle çekiyor. 50 tane büyükbaş hayvanım var ayrıca ev halkı var, taşıma suyuyla ihtiyacımızı gidermeye çalışıyoruz. Kendi imkanlarımızla sondaj yapmaya çalışıyoruz sit alanı olduğu için onu da yapamıyoruz. Köşk diye bir yer var tankerleri doldurduğumuz yer oraya depo yapılacak, depoya izin aldık sadece drenaj yapmak için izin alamadık. Yapılabilseydi kendi cebimizden yaptıracaktık, o da olmadı. Suyun içinde susuzluk çekiyoruz, devlet yetkililerinden tek isteğimiz çözüm bulunsun” şeklinde konuştu.

‘DEVLET BİZİ KENDİ KADERİMİZE TERK EDİYOR’

Kayadibi köyünde önceki yıllarda muhtarlık yapan Ahmet Sarı, “2014 yılından önce 2010 senesinde bir dilekçe verdik baraj için. O zamanlar Veysel Eroğlu Orman ve Su İşleri Bakanıydı. Bize söz vermişti hatta barajın ismini bile koymuştu. Benim muhtarlık zamanıma yetişmedi sadece ölçüm falan yapıldı. Benden sonra da Ahmet Arslan muhtarlık yaptı. Ben çok uğraştım çözüm bulamadım. Bize söz veriyorlar, yapmıyorlar. Çeşitli kurumlara 70-80 tane dilekçe verdim sıkıntılar için, benden sonraki muhtar ve şu anki muhtarda verdi. Ama hala çözülebilmiş değil. Kısacası devlet bize bakmıyor, kendi kaderimize terk ediyor. Aynı Filistin gibiyiz,  başımız var ama kendi kendimize çözüm bulmaya çalışıyoruz. Birbirimizi suçluyoruz ama suç bizde değil. Kontrol olsaydı su yetebilirdi.  Çözüm için ya yaptırım uygulanacak ya da insanlarda Allah korkusu olacak, ikisi de olmadığı için çözüme kavuşamıyoruz. Şu an yaklaşık 70 haneye su çıkmıyor, bunların hiçbiri temel ihtiyaçlarını gideremiyor” diyerek köyü için oldukça üzgün olduğunu dile getirdi.

‘SÖZ VAR İCRAAT YOK’

Kayadibi köyü eski muhtarı Ahmet Arslan da köyün su problemi için çok çabaladığına değindi. Veysel Eroğlu’nun köylülere vermiş olduğu sözlerin yerine getirilmediğinin altını bir kez daha çizen eski muhtar Arslan, şunları söyledi: “Benim zamanımda Veysel Eroğlu Tınaztepe’ye geldi, köyümüzün sakinleriyle beraber orada bende vardım. Bizlere söz verdi. Aslında bu baraj 40senedir yapılacak, muhtarlığım zamanında yeri tespit edildi, güzergah belirlendi o zamandan beri hala yapılamadı. Şimdi ki muhtar Hasan Aydın’da aynı sorunla uğraşıyor. Kendi muhtarlığım zamanında Isparta’ya dört kez gidip geldim bu sorun için. Eğer o zamanlarda çözülebilmiş olsaydı şu an susuzluk sorunu olmayacaktı. Barajdaki suyu şebekeye takviye edebilecektik. Ama ne yazık ki olmadı, söz veriyorlar yapılacak diye tespitlerini yapıyorlar sonrasında yine yapmıyorlar. Söz var icraat yok.  Baraj yerimiz de var fakat icraat yok. Kış aylarında su bir şekilde yetiyor fakat yaz aylarının gelmesiyle beraber bahçe sulandığı için su yetmiyor. Çözüm üretmeye çalıştığımızda sit alanı diye sorun giderilemiyor.  Herkes tankerlerle evine su ulaştırmaya çalışıyor bizzat bende kendi motorumla evime su taşıyorum. Buradaki herkes mağdur.”

EROĞLU 10 YIL ÖNCE NE DEMİŞTİ?

Veysel Eroğlu 2014 senesinde Tınaztepe kasabasında gerçekleştirdiği miting konuşmasında vatandaşlardan gelen soru üzerine şu sözleri kullanmıştı: “Buradan tabi Sinanpaşa’daki göletlerin müjdesini vermedim. Anlaşılan müjde vereceğiz. Yıldırım göletinin sulaması, Kayadibi göleti sulaması, Elvanpaşa göleti sulaması, Güney Tazlar göleti sulaması, Tokuşlar regülatör sulaması, Boyalı regülatör sulaması ve Güney regülatör sulaması olmak üzere 7 tane gölet ve sulaması yapılacak, bunların su ölçümleri yapılmaya başlandı. Bunun müjdesini verelim.”