İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında ulusal ve yerel gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıldönümü kutlayarak konuşmasına başlayan İl Başkanı Mısırlıoğlu, elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta yapılan zamlar üzerinden iktidarı eleştirdi. Mısırlıoğlu, “Elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta gelen zamlara paralel olarak ev kiraları yüzde 650 oranında artmış. Ev kiralarından sonra ne artmış diye baktığınız zaman Türkiye’de işsizlik artmış. İşsizliğe bağlı olarak sosyal patlama artmış. Hukuksuzluk artmış. Hukuka güven yüzde 20 oranında kalmış. İktidar partisinin son anketlerde aldığı oy oranı kadar bile hukuka güven kalmamış” diye konuştu.
‘SINIRLARIMIZDA OLAĞANÜSTÜ BİR HAREKETLİLİK VAR’
Sınırlarda olağanüstü bir hareketlilik olduğunu gözlemlediğini söyleyen Mısırlıoğlu, “Olağanüstü hareketliliğe iktidar medyasının gözünden baktığımız zaman dünyanın en büyük lider ülkesi Türkiye. Muhalefet medyasının gözünden baktığınız zamanda her şeyde sınıfta kalmış, her şeyi kaybetmiş, hiçbir yerde Türkiye’nin ciddiyeti anlaşılmamış bir yönetim tarzı anlatılıyor. Objektif olarak partili kimliğimle de partisiz Türk milliyetçisi bir Muhammet Mısırlıoğlu olarak gördüğümü anlatayım. Suriye’de biz yokuz. Acı ve gerçek göreceğiz bunu. Suriye’de biz yokuz, biz resmen Suriye’de maşayız. Kimse bize Suriye’de biz oyun kurucuyuz Suriye’de koloni bizim uşağımız, askerimiz falan demesin. Oraya İsrail’i paşa paşa yerleştirdiler” ifadelerini kullandı.
‘AKDENİZ’DEKİ GÜVENLİK TATBİKATI BİZİM DIŞIMIZDA GERÇEKLEŞTİ’
İl Başkanı Mısırlıoğlu, yaptığı değerlendirmelerin devamında şunları söyledi: “Kuzey Kıbrıs Rum kesimi Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın diline dolandı ve bunların hepsi dostum diye kastettiği ülkelerin devletleri tarafından büyükelçilikleri açılarak atamaları yapıldı, tanınması sağlandı. Hemen akabinde tatbikat için o bölgede yine bizim cumhurbaşkanımızın bütün enerjisini verdiği o bölgenin ülkeleri, devletleri tatbikata çağrıldı. Akdeniz’deki ticaret yollarının güvenlik tatbikatı diye bize de sunuldu. Biz Akdeniz’de, Mavi Marmara’da filan söz sahibiyiz ya. Bizim bölgemizde Akdeniz sularının çok büyük bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırlarından geçer. Buradaki ticaret yollarının güvenlik tatbikatı bizim dışımızda gerçekleşti. Tatbikata biz seyirci olarak bile çağrılmadık. Türk ordusu seyirci olarak bile davet edilmedi.
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE NİDALARIYLA BİZİ OYALAMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Biz dış politikada çuvalladık. Suriye politikasında hiç kimse bize maval okumasın. PKK’nın silahlı örgütü olarak YPG’nin kuracağı devlet şu an bizden daha güçlü bir şekilde Amerika’yla İsrail’le iş birliği içerisinde, orada kurulum aşamasını bitirdi. Şu anda ‘Terörsüz Türkiye’ nidalarıyla bizi oyalamaya çalışıyorlar, ama asla buna inanıyor muyuz? Vallahi de inanmıyoruz, billahi de inanmıyoruz, inanmayacağız da. Çünkü biz biliyoruz ki dünkü düşman bugün dost olmaz. Bunların aldanmışlığından da adeta çıldırıyoruz. Nasıl aldanıyorlar? 23 yıldır ülkeyi yöneten bu devletin hiçbir bir devlet aklı yok ki bunlara bu işlerin böyle olmayacağını anlatmıyor.
‘ÇAĞRIDA BULUNUYORUM, AFYON ÖZELİNİ KONUŞALIM’
Afyon’da siyaset yapan, mecliste grubu olan partilerin il başkanlarıyla Allah aşkına basının önünde bir konuşalım. Buradan çağrıda bulunuyorum o arkadaşlarıma, mevkidaşlarıma. Biz Afyon özelini konuşalım. 23 yıllık AKP iktidarının Afyon’u nereden nereye getirdiğini konuşalım. Konuşalım iftira atmayacağız, çamur atmayacağız, kara çalmayacağız. Ne yapacağız? Yanlışları konuşacağız. Olumsuzlukları konuşacağız. Tahterevalli siyaseti gibi toplumu kutuplaştırarak, toplumu karşı karşıya ayrıştırarak, kin ve nefreti, nefret tohumlarını saçarak nereye gidiyoruz arkadaşlar biz? Nereye götürüyoruz?
‘SİYASETİN GÖREVİ MİLLETİ KUTUPLAŞTIRMAK, AYRIŞTIRMAK, DÜŞMANLAŞTIRMAK DEĞİLDİR’
Siyasetin görevi milleti kutuplaştırmak, ayrıştırmak, düşmanlaştırmak değildir. Siyasetin görevi insanları kucaklaştırmak, bilakis kardeşlik ilişkilerini sıkı tutmak, diri tutmak, ülkenin her bir vatandaşını bu ülkenin kanunları, yasaları var diyerek devamlı güvende hissetmesini sağlamaktır. Afyonkarahisar’da 23 yıllık iktidar, 20 yıl belediyeyi yönetmiş parti elinde bütün veriler var, okuldaki mızıkçı çocuklar gibi durmadan bir koro halinde bir şeyleri tekrar ediyor. Ne oluyor? Afyon’da bir şey değişiyor mu bunlar bunları yaparken? Afyon’u daha mı ucuza ekmek yiyor? Daha mı ucuza geçimini sağlıyor? Veya ev kiraları mı düşüyor bunlar bunları konuşunca? Veya yolların bozuk yerleri mi düzeliyor? Çöpler daha mı temiz kullanılıyor? Muhalefet yapacaksanız doğru dürüst muhalefet yapın. Tabii ki muhalefet yapacaksınız. Tabii ki eleştireceksiniz. Kimse eleştirilmez diye bir şey yok. Herkesi doğruyu bulana kadar eleştireceğiz ama eleştirinin de bir mantığı olur ya.
‘BELEDİYE YETKİSİ SİZDE OLDUĞUNDA AYNI PERFORMANSI GÖSTERSEYDİNİZ DE SİZİ ALKIŞLASAYDIK’
Sizin yaptığınız mantıkla ezberlemişsiniz, papağan gibi. Yargıya intikal etmiş bir konu. Yargı onunla ilgili kararını vermemiş. Siz hala daha bir yıl ya bir konuş çıkın belediye başkanına. Bir yıldır milletle ilgili Yapamadıklarını yüzüne vurun. Sana ne arsasının kaç alındığı verildi. Yargıya suç duyurusunda bulunmuşsun arsayla ilgili. Yargı kararını verecek. Varsa bir ihmali, varsa bir sıkıntısı hesabını soracak. Yoksa ne yapacak? Sen milletin gündemini böyle hiç etmiş olacaksın. Gerçek gündemden koparmış olacaksın. Otoparkı konuşalım. Paralı otoparkın kararı alınalı kaç ay oldu? Hatta iktidar muhalefet birleşelim, gelmeyecek bir proje varsa, gelmeyecek bir yatırım varsa, işbirliği içinde gelmesini sağlayalım. Afyon’a kazandırılmasını sağlayalım, bunu yapalım. Bunu yapmakta bir engel var mı? Yok. Türkiye’de Ramazan ayında en çok faaliyet yapan seçilmişler. Bakanı, milletvekilliği sokakta sandviç dağıttırdılar. Sahurda milletin evine götürdükleri yiyeceği içeceği orada yediler, içtiler. Tamam faaliyet yaptılar. Afyon’a hizmet etme noktasında iktidar ve belediye yetkisi sizde olduğunda keşke aynı performansı gösterseydiniz de bugün sizi alkışlasaydık.”
‘ARKADAŞLARIMIZ ÖNCE AFYONKARAHİSAR HALKINI TEMSİL ETTİĞİNİN BİLİNCİNDE OLACAK’
Afyonkarahisar Belediye Meclisi’nin nisan ayı oturumunda yaşanan olayları da değerlendiren Mısırlıoğlu, “Ben her iki tarafın da dozaj noktasında memnuniyetsizliğimi ifade edeyim. Ben bir Afyonkarahisarlı olarak o görüntüleri izlediğimde utanıyorum. Bir ciddiyet getirmek lazım. Orası köy kahvesi değil. Orası Afyonkarahisarlıların iradesinin tecelligahı. Milletin iradesi ile seçilmiş her partiden kıymetli meclis üyeleri var. Hepsi de birbirinden değerli ki oy aldılar, vatandaşın önüne çıktılar. Bazen duygularıyla hareket ediyorlar. Parmak sallanmış, ben o parmağın sallandığını gösteren bir kamera kaydını Sayın Köksal’ın yayınlamasını istiyorum. Böyle bir parmak sallama görüntüsü varsa yayınlasın. Karşılıklı özür dilesinler. Parmak sallamak da doğru değil. Ona karşılık o parmağı koparırım demek de doğru değil. Arkadaşlarımız önce Afyonkarahisar halkını temsil ettiğinin bilincinde olacak. Sonra da insan olduklarını unutmayacaklar. Beşeriz, şaşarız. Aynı memleketin insanıyız. Birbirimizin nefesine ihtiyacımız var. Külüne muhtacız. Böyle bir durumda birbirimize hakaret ederek, yumruklaşarak, küfürleşerek ne memleketi kurtarabiliriz, ne sorunları çözebiliriz, ne de bağlı bulunduğumuz partilere katkı sağlayabiliriz. Aksine bağlı bulunduğum partilere de zarar verirsin o çıkışımla davranış.
‘MECLİS ÜYELERİNDEN AFYONKARAHİSARLIYA YAKIŞIR BİR DAVRANIŞ BEKLİYORUZ’
Afyonkarahisarlı meclis üyelerinden Afyonkarahisarlıya yakışır bir davranış bekliyoruz. Olgun, kibar, saygılı bir şekilde toplanıp herkesin karşı karşıya maksimum devirde saygı göstereceği bir meclis toplantısı istiyoruz ki bize oy verenler olarak bu bizim hakkımız olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin ulusal kanallarında o görüntüleri gördük. O konuşmaları duyduk. Hoşumuza gitti mi? Benim hoşuma gitmedi, ben rahatsız oldum. 15 dakika sonra beni Bitlis il başkan aradı. ‘Ne oldu ya sizin mecliste’ dedi. Bunu Türkiye’de duymak çok hoş bir şey değil. Afyon güzellikleriyle anılmalı” ifadelerine yer verdi.