İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz meme kanserine dikkat çekmek için Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlendiğini ifade etti. Korkmaz, “Risk grubuna göre herkesi tarama, bilgi ve destek için KETEM’lerimize davet ediyorum. Korkmayın, farkında olun” dedi.
Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen meme kanseri, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkmaktadır. 4 Şubat 2021 de Dünya Sağlık Örgütü artık meme kanserinin tüm yeni tanı konulan kanserlerin yüzde 11.7’si olarak ilk sıraya yükseldiği, akciğer kanserinin bunun ardından yüzde 11.4 ile ikinci sıklıkta, kalın bağırsak kanserinin yüzde 10 ile üçüncü, prostat kanserinin yüzde 7,3 ile dördüncü ve mide kanserinin yüzde 5,6 ile beşinci sıklıkta görüldüğünü duyurmuştur. Geçmişte ileri evrede teşhis edilen meme kanseri, günümüzde Bakanlığımızca yürütülen tarama programlarının etkisi ile daha erken evrede teşhis edilebilmekte ve erken tanı oranlarımızda artış sağlanabilmektedir. Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavileri daha başarılı olmakta hem de yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır.
‘2022 YILINDA TARAMA İLE 14 VAKA TESPİT EDİLDİ’
İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, “Ülkemizde toplum tabanlı kanser taramalarına tüm illerimizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurularak başlanmış, akabinde bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) dahil edilmiştir. Sözü edilen merkezlerimizde Avrupa Birliği Kalite Standartlarına uygun tarama programları ile son teknoloji dijital mamografi cihazlarımız yoluyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Yine bu merkezlerimizde halk eğitimleri, KKMM (Kendi Kendine Meme Muayenesi ) eğitimi verilmekte ve broşür dağıtımı da yapılmaktadır. İlimizde KETEM ve mobil tarama cihazımızla, 2022 yılı ilk dokuz ayında 7 bin 901 kadınımıza tarama yapılmış olup 14 vaka tespit edilmiş ve ileri tetkik ve tedavi için yönlendirme yapılmıştır” dedi.
MEME KANSERİNDE YAŞAM ŞEKLİYLE İLİŞKİLİ DEĞİŞTİRİLEBİLECEK RİSK FAKTÖRLERİ ŞÖYLEDİR:
Fazla kilolu ya da şişman olmak; yeterli fiziksel aktivite yapmamak (hareketsiz bir yaşam sürmek), hiç doğum yapmamış ya da bebek emzirmemiş olmak, ilk doğumu 30 yaşından sonra yapmış olmak, doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak; menopoz sonrası iki yıldan fazla hormon tedavisi almak, alkol kullanmak: Özellikle günde 1 bardaktan daha fazla alkol tüketimi.
Meme kanserinde değiştirilemeyecek risk faktörleri ise şunlardır:
*Kadın olmak: Kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülmektedir.
*Yaş almak: Yaş arttıkça meme kanseri riski artmaktadır.
*Belirli kalıtsal genlere sahip olmak (özellikle BRCA1, BRCA2 gibi)
*Ailede meme kanseri öyküsünün olması: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız çocuk) meme kanseri görülmesi riski iki kat arttırmaktadır.
*Kişinin bir memesinde kanser olması: Diğer memede ve aynı memenin diğer bölgelerinde de kanser görülme riskini arttırmaktadır.
*Yoğun meme dokusuna sahip olmak, memede iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması
*Erken adet görmeye başlamak (özellikle 12 yaş öncesi)geç menapoza (55yaşından sonra) girmek
MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ:
Memelerinizin normalde nasıl göründüğünü ve nasıl hissettiğinizi bilmek, meme sağlığının önemli bir parçasıdır. Meme kanserini olabildiğince erken yakalamak, başarılı bir tedavi şansı sunar. Tarama testleri, herhangi bir belirti ortaya çıkmadan önce meme kanserinin erken aşamalarında bulunmasına yardımcı olur. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi(belirgin bir yumru görülmese de), Memede ya da meme ucunda; ağrı, kızarıklık, kabuklaşma, deride kalınlaşma, Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl) , meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü; meme derisinde tahriş, tek taraflı meme ucunda akıntı- özellikle kanlı akıntı, memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği.
KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ (KKMM)
“Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır” diyen Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “KKMM kadının evinde tek başına rahatlıkla her an uygulayabileceği bir muayene yöntemidir. KKMM’ni etkili bir şekilde yapabilmek için bu konuda eğitim almak ve öğrenilenleri her ay düzenli olarak yapmak gerekmektedir. KKMM eğitimi almak için merkezlerimize başvurulması yeterlidir. Her ay düzenli ve sürekli yapılacak KKMM’ye ilave olarak, 40 yaşından itibaren yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gitmelidir. Ülkemizde, Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için mamografi taraması yapılır. 2 yılda bir çekilir. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Dairesi Başkanlığı WEB sitesinden meme kanseri ve diğer kanserler için dokümanlara ulaşabilir ve ‘’Hangi Tarama Bana Uygun’’ linkini kullanarak size en yakın tarama merkezine yönlendirilebilirsiniz. Konuya dikkat çekmek için Ekim, Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. Bu vesileyle risk grubuna göre herkesi tarama, bilgi ve destek için KETEM’lerimize davet ediyorum. Korkmayın, farkında olun!” Haber Merkezi