Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Korkmaz: Türkiye’de astım hastalığı sıklığı kadınlarda yüzde 8,7 erkeklerde yüzde 5,0

Astım hastalığının görülme sıklığının yıllar içerisinde giderek arttığını belirten İl Sağlık Müdürü Serhat Korkmaz, “15 yaş ve üstü yetişkinlerin yüzde 6,9’unun şimdiye kadar bir doktor tarafından astım tanısı almış olduğu; bu sıklığın kadınlarda yüzde 8,7 erkeklerde ise yüzde 5,0 olduğu belirlenmiştir” dedi.

Astım hastalığının görülme sıklığının

İl Sağlık Müdürü Serhat Korkmaz, Dünya Astım günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Dünya’da 350 milyon kişinin astım hastası olduğunu, her yıl 400 binden fazla kişinin ölümünün astıma bağlı olduğunu dile getirerek, Türkiye’de yapılan çalışmalarda 15 yaş ve üstü ve yetişkinlerin yüzde 6,9’unun bir doktor tarafından teşhis edildiğini belirtti. Korkmaz, “Astım akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Dünyada 350 milyon kişinin astım hastası olduğu, her yıl 400 binden fazla kişinin ölümünün astıma bağlı olduğu bilinmektedir. Ülkemizde, 2017 yılında yapılan ‘Türkiye Hane Halkı Sağlık Araştırması: Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Risk Faktörleri Prevalansı’ çalışmasında 15 yaş ve üstü yetişkinlerin yüzde 6,9’unun şimdiye kadar bir doktor tarafından astım tanısı almış olduğu; bu sıklığın kadınlarda yüzde 8,7 erkeklerde ise yüzde 5,0 olduğu belirlenmiştir. TÜİK tarafından yayımlanan 2022 yılı verileri ise solunum sistemi hastalıklarının, yüzde 13,5 ile ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer aldığını; bu ölümlerin yüzde 0,3’ünün astım nedeniyle gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır” diye konuştu.

‘HASTALIĞIN TEDAVASİ İLE İLGİLİ HER TÜRLÜ İLAÇ VE MALZEME BULUNMAKTADIR’

Astım hastalığının tedavi sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Korkmaz, “Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesidir. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisiyle astımlılar iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir” ifadelerini kullandı.

‘ASTIM SPOR YAPILMASINA ENGEL DEĞİLDİR’

İl Müdürü Korkmaz yaptığı açıklamanın devamında ise şunları söyledi: “Astımlı hastalar, çevresel olarak yakınmalarını artıran faktörlere dikkat etmek koşulu ile günlük yaşamda diledikleri birçok şeyi yapabilirler. Astımlı hastaların günlük işlerini yapabilmesi seyahate gidebilmesi, hobileri ile uğraşması, kısaca yaşamın içinde yer almaları hekimlerin en arzu ettiği noktadır. Astım spor yapılmasına engel değildir. Astımlı hastalar doktorlarıyla paylaşarak ve çevresel tetikleyicilere dikkat ederek yürüyebilirler, hafif koşu yapabilirler, yüzebilirler.  Birçok astımlı hasta performans sporlarını yapabilir. Astımda özellikle çocukluk yaş grubunda fiziksel aktivitenin artırılmasının, mümkünse düzenli sporun hastalığın seyrine olumlu katkıları olduğu gösterilmiştir. Bu sayede günlük kullanılan ilaç dozları, randevusuz hekim başvuruları ve astım nedeniyle hastaneye yatışlar, acile başvuruların azaltılabildiği saptanmıştır.

‘İLAÇLAR DOĞRU TEKNİKLE VE DÜZENLİ KULLANILMALIDIR’

Astımlı hastaların doktor tanılı besin alerjileri olmadıkça özel bir diyet yapmalarına gerek yoktur. Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri astımlı hastalar için de geçerlidir. Obezitesi olan astımlı hastalarda doktor ve diyetisyen gözetiminde kilo vermeleri hastalıkların seyrini olumlu etkileyecektir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve yüzde 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.

‘HER YIL EĞİTİM VE FARKINDALIK TOPLANTILARI DÜZENLENMEKTEDİR’

Yapılan araştırmalarda, pek çok astımlı hastanın hastalık hakkında detaylı bilgilerinin olmadığı görülmüştür. Hastanın, hastalığını iyi yönetebilmesi için; hastalığını tanıması, hastalığın kontrolünde en önemli basamaktır. Buradan hareketle Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü; Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği iş birliği içerisinde her yıl Dünya Astım Gününde toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlenmektedir. Sağlık çalışanları ve hastalarımızı bilgilerini güncellemesi için aşağıdaki adrese davet ediyor; bütün hastalarımıza şifa ve esenlikler diliyorum. Astımda eğitim güç verir.” Haber Merkezi