Ottoman Antique Art Gallery Cafe’de dün açılan ‘Köy Enstitülerinin Mimarı İsmail Hakkı Tonguç’un anısına 21. Yüzyılda Köy Okulları’ Fotoğraf Sergisi’nin açılışına; Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şube Başkanı Özgün Utku, Afyonkarahisar Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Belediye Meclisi Üyesi Mehmet Kemal Demirkırkan, İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Turalı, Afyon Basın Cemiyeti Derneği Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Sait Karaduman, Afyon Basın Cemiyeti Derneği Genel Sekreteri Zafer Murat Çakır ve çok sayıda sanatsever katıldı. Fotoğraf sergisinin açış konuşmasını gerçekleştiren Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şube Başkanı Özgün Utku, “Çok heyecanlıyız. Çünkü Gençlik Kollarımızın ev sahipliğinde buradayız. Bu bizim için çok kıymetli bir durum. İlk defa bir genlik kolları, gençlik örgütü böyle önemli, böyle nitelikli bir günde eğitime dair böyle bir çalışmanın içinde oluyor, eğitime dair projede bizi davet ediyor” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DEKİ KÖY OKULLARININ BUGÜNKÜ DURUMUNU GÖSTEREN FOTOĞRAFLAR VAR’
Fotoğraf sergisi hakkında bilgiler veren Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şube Başkanı Özgün Utku, bu serginin Karabağlar Belediyesi’nin proje paydaşı olduğunu ve Karabağlar Belediyesi’nin ev sahipliğinde ilk olarak 24 Kasım 2021 tarihinde açıldığını belirtti. Sergide; Türkiye’deki köy okullarının bugünkü durumunu gösteren fotoğrafların olduğunu ve Türkiye’deki eğitimin durumunun anlatıldığını ifade eden Utku, “Sergimizde 31 tane fotoğraf var. Türkiye’nin her tarafından gelen köy okullarının bugünkü durumunu gösteren fotoğraflardır. Taşımalı eğitimin anlatıldığı bir fotoğraf var. Ben ona, ışığa koşan pervaneler diyorum. Aydınlığın, bilimin, eğitimin ışığına koşan gençlerin fotoğrafıdır o. Bana göre çok güçlü bir fotoğraf ve çok şey anlatıyor. Bu sergiyi, ilk olarak 24 Kasım 2021’de Karabağlar Belediyesi’nin Sergi Salonu’nda açtık ve 1 ay süreyle oradaydı. Mersin’e, Denizli’ye, Ankara’ya gitti. CHP’nin davetlisi olarak CHP Genel Merkezi’nin zemin katında sergilendi” dedi.
‘KAYNAKLARINI EĞİTİME AYIRINCA ÜLKEYİ DEMİR AĞLARLA ÖRMÜŞLER’
Türkiye’nin kaynaklarının eğitime harcanması gerektiğini savunan Utku, bir ülkenin eğitimle yeniden nasıl baştan oluşturulabileceğini şu şekilde anlattı: “Köy Enstitüleri sürecinde; 1. Dünya Savaşı’ndan, Kurtuluş Savaşı’ndan çıkılmış, yanmış, yakılmış ve müthiş bir yokluk ve yoksulluğun içinde olan bir ülke düşünün. Gençlerin çoğu ölmüş, gelenler sakat gelmiş evlerine. Ülke o durumdayken Atatürk’ün liderliğinde kaynaklarını eğitime ayırmış. Kaynaklarını eğitime ayırınca 10. Yıl Marşı’nı biliyorsunuz, demir ağlarla örmüşler ülkeyi. Ülkeyi, 10 yılda, kendi çağına göre teknolojide, bilimde rekabet eden bir yere getirmişler. Eğer ülkenin kaynakları eğitime ayrılırsa o oluyormuş. Ülkenin kaynakları bir insanın itibarından tasarruf edilmemeye ayrılırsa ya da örneğin hiç kullanılmayan bir havaalanına ayrılırsa veya hiç geçilmeyen köprüye ayrılırsa ne olur diye hiç merak etmiyoruz. Zaten onu fiilen içinde yaşıyoruz. Biz bu sergiyi davet alırsak, başka yerlere götürmekten mutlu oluruz, şeref duyarız. Çünkü biz bunu, bu sergiyi başka yerlerde göstermeyi, eğitime dair farkındalık yaratmayı, ülkedeki eğitimin bu vaziyete gelmemesi için çaba harcamayı görev olarak biliyoruz.”
‘KÖY ENSTİTÜLERİ, BUGÜNKÜ MODERN TÜRKİYE’NİN TEMEL TAŞLARINDAN BİRİSİ’
Köy Enstitüleri’nin kuruluşunu anlatan Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Köy Enstitüleri’nin bugünkü modern Türkiye’nin temel taşlarından birisi olduğunu dile getirdi. Yıldız, “İsmail Hakkı Tonguç eğitim alanında Köy Enstitüleri ile özdeşleşmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin modern, aydınlık yüzünü temsil eden bir isim. Ama bu Hasan Ali Yücel’in Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, direktifleriyle, Türkiye’deki aydınlanma hareketinin, eğitim kısmındaki aldığı kararlarla olmuştur. 1.Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı sonrasında ülkenin durumuna rağmen Atatürk, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, yurt dışına farklı sanat dallarında eğitim almak üzere öğrenciler göndermiş. Yurt içinde sanatın ve eğitimin gelişmesi adına birçok faaliyet yürütmüş. Köy Enstitüleri de belki şimdi gençlere biraz garip gelecek ama ülkemizin o döneminde insanların yaklaşık yüzde 80’i köy diye tabir edilen yerlerde yaşıyorlar, şehirler bu kadar kalabalık değil. Dolayısıyla aydınlanmanın köyden başlaması gerekiyor. Büyük Önder, tamamıyla hiçbir ideolojiyi model olarak almamış. Kendi ülkemize has modeller ortaya çıkarmış. Eğitimde de Tonguç baba, Hasan Ali Yücel, Atatürk’ün bu model üretme çabası üzerine Köy Enstitüleri gibi Türkiye’nin o zamanki durumuna has bir model ortaya çıkarmış. Aslında Köy Enstitüleri, bugünkü modern Türkiye’nin temel taşlarından birisi.
‘KÖY ENSTİTÜLERİ, OKUMAK İSTEYEN KÖY ÇOCUKLARININ PROFESÖR OLMASINI SAĞLAMIŞ’
Ömer Yıldız, Köy Enstitüleri’nin sadece bir ilkokul öğretmeni yetiştirmediğini, Türkiye’ye birçok edebiyatçı, bilim insanı ve sanatçı kazandırdığını belirtti. Yıldız, “Köy Enstitüleri, özellikle edebiyat alanında Fakir Baykurt gibi birçok yazar çıkarmıştır. Köy Enstitüleri, sadece bir ilkokul öğretmeni yetiştirmez. Köy Enstitüleri, kademelidir. Akademi diye tabir edilen kısımları vardır. Kademe kademe okumak isteyen o köy çocuklarının; profesör olmasını sağlamış, Türkiye çapında yazarlar, ressamlar olmasını sağlamış bir yapı. Şimdi bunun iz düşümünde, Ulu Önder’in izinde gidenlerin, bu değerlerin farkında olanların Afyonumuza taşıdığı bir resim sergisindeyiz. Bu Afyon açısından çok önemli. Afyon bu bahsettiğimiz modern Türkiye’nin kuruluş yeri. Büyük Taarruz’un yaşandığı şehir, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini attığı yer ve onun aklında hep halkın iradesi vardı. Dolayısıyla Cumhuriyet ilan edilmeden de, Büyük Taarruz sırasında da Cumhuriyet fikri kafasındaydı. Biz bu sebeple Cumhuriyet’in beşiği, Cumhuriyet’in ana rahmi, Cumhuriyet’in doğuş yeri olarak kabul ettiğimiz ilimizde böylesi bir serginin açılması bizi çok mutlu etti. Afyon bu zamana kadar çok yansıtılamasa da kadim bir kültürün ev sahibidir. Binlerce yıllık geçmişe dayanan eski medeniyetlerin var olduğu, izler bıraktığı çok nadide şehirlerden birisi. Bunu içinde bulunduğumuz binanın mimari yapısından da anlıyorsunuz, sokaklarına çıktığınızda da anlıyorsunuz. Afyon’un bu değeri kazanması işte bu tür etkinliklerle sağlanacak. Farklı sanatsal etkinliklerle Türkiye’nin modern yüzü olduğu gerçeği, tüm Türkiye’ye ilan edilecek” ifadelerini kullandı.